Suret; Anlattığım Sadece Senin Hikayen

Stok Kodu:
9789759967574
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-03-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
165,00TL
102,30TL
Havale/EFT ile: 92,07TL
9789759967574
418995
Suret; Anlattığım Sadece Senin Hikayen
Suret; Anlattığım Sadece Senin Hikayen
102.30
Bir adam döndü dağdan upuzun sakallı, gözleri kısık, ağlamaklı. Bilinmeyen bir dilde, anlaşılmaz hareketlerle başladı anlatmaya. Durmuyordu, durdurulmuyordu. Söylediği her söz kalabalığa derinden tesir ediyor gibiydi, aslında kimse konuştuklarının anlamını bilmiyordu. Adam öylesine çılgına dönmüştü ki, koşmaya başladı sonra. Kan ter içinde koca bir buğday tarlasının ortasında durdu. Herkes onu takip ediyordu. Bir ara adamla göz göze geldi Balataban, hiç sevmemiş, hiç güvenmemişti. Adam da Balataban'ı farketti, umursamadı. "Bu, benimdir, benim" dedi adam koskoca tarla için. Hiç kimseye nedenini açıklamadan ve öylesine ortaya konuşmuştu. Çok garipti, kimse çıt diye bile bir ses çıkarmamıştı. Eline geçirdiği taşlarla tarlanın etrafını çevirmeye başladı adam. Dağdan getirdiği söz "Bu, benimdir, benim" olmuştu. Öylesine saftı ki insanlar, kabul etmişlerdi adamın dediklerini. Koskaca tarlayı bırakmışlardı ona. Gidiyorlardı. Yeni bir düzen kuruluyordu işte, özgürlüğün yerini zincirler alıyordu. Daha fazla dayanamadı Balataban, başladı haykırmaya; "Durun, meyveler ve bitkiler hepimizin. Tanrının bize hediyesidir onlar. Toprak hepimizindir."
Bir adam döndü dağdan upuzun sakallı, gözleri kısık, ağlamaklı. Bilinmeyen bir dilde, anlaşılmaz hareketlerle başladı anlatmaya. Durmuyordu, durdurulmuyordu. Söylediği her söz kalabalığa derinden tesir ediyor gibiydi, aslında kimse konuştuklarının anlamını bilmiyordu. Adam öylesine çılgına dönmüştü ki, koşmaya başladı sonra. Kan ter içinde koca bir buğday tarlasının ortasında durdu. Herkes onu takip ediyordu. Bir ara adamla göz göze geldi Balataban, hiç sevmemiş, hiç güvenmemişti. Adam da Balataban'ı farketti, umursamadı. "Bu, benimdir, benim" dedi adam koskoca tarla için. Hiç kimseye nedenini açıklamadan ve öylesine ortaya konuşmuştu. Çok garipti, kimse çıt diye bile bir ses çıkarmamıştı. Eline geçirdiği taşlarla tarlanın etrafını çevirmeye başladı adam. Dağdan getirdiği söz "Bu, benimdir, benim" olmuştu. Öylesine saftı ki insanlar, kabul etmişlerdi adamın dediklerini. Koskaca tarlayı bırakmışlardı ona. Gidiyorlardı. Yeni bir düzen kuruluyordu işte, özgürlüğün yerini zincirler alıyordu. Daha fazla dayanamadı Balataban, başladı haykırmaya; "Durun, meyveler ve bitkiler hepimizin. Tanrının bize hediyesidir onlar. Toprak hepimizindir."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat