9789754642513
704951
https://www.sehadetkitap.com/urun/sozlesmelerin-yuklenilmesi-devri
Sözleşmelerin Yüklenilmesi (Devri)
46.00
Kanun koyucu sözleşmenin yüklenilmesini genel hüküm olarak düzenlememiştir. Ancak bu şekilde bir düzenlemenin olmaması bu işlemin irade özerkliğine dayanılarak geçerli surette yapılmasına engel değildir. Bununla birlikte, sözleşmenin yüklenilmesi işleminin kanun tarafından düzenlenmemiş olması, kurumun hukuki niteliğine ve meydana getiriliş tarzına ilişkin sorunları artırmakta ve zorlaştırmaktadır. Doktrin, sözleşmenin yüklenilmesini kanunda düzenlenmiş diğer taraf değişiklikleri ile izah etmeye çalışmaktadır. Bu yaklaşım ise Kanunun düzenlendiği zaman diliminde, örneğin yenilik doğurucu hakların Kanun Koyucu tarafından bilinmemesi ve Kanunun kaleme alınışında sürekli borç ilişkilerinin değil, ani edimli sözleşme ilişkilerinin esas alınması nedeniyle sözleşmenin yüklenilmesine ilişkin hukuki tartışmaları yoğunlaştırmaktadır.
Sözleşme ilişkisinde taraflardan birinin yerine üçüncü bir kişinin geçmesi ve üçüncü kişinin baştan itibaren bu ilişkinin tarafı konumunu elde etmesi, doktrin ve uygulamada sözleşmenin yüklenilmesi işleminin kabullenilmesini zorlaştırmıştır. Bu nedenle, çalışmamızın birinci bölümünde, yüklenme sözleşmesinin tanımı ve kapsamı belirlendikten sonra, bu hukuki kurumu açıklayan teoriler incelenmiştir. Daha sonra, sözleşmenin yüklenilmesi işleminin bir halefiyet işlemi olması tarihsel gelişimi de dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Sözleşmenin yüklenilmesinin bir tasarruf işlemi olması konusu da, böyle bir işlemin yapılması halinde sözleşme ilişkisinin muhtevasının değişmesi bakımından ele alınmıştır.
Sözleşmenin yüklenilmesi kurumunun sınırlarını belirlemek amacıyla önce bu kurumun halefiyet sonucunu doğuran hukuki ilişkilerden farkları incelenmiş, bunu takiben halefiyet sonucu doğurmayan diğer hukuki kurumlarla olan farklılıkları değerlendirilmiştir.
Çalışmamızın ikinci bölümünde, sözleşmenin yüklenilmesinin şartları incelenmiş, bu çerçevede, borç ilişkisi ve buna bağlı olarak sözleşme ilişkisinin varlığı, bu ilişkinin devredilebilir nitelik taşıması gerektiği hususları ele alınmıştır. Bu bölümde ayrıca, sözleşmenin yüklenilmesi için gerekli olan tarafların irade beyanları ve bu beyanların niteliği incelenmiştir. Ikinci bölümün son konusu olarak, sözleşmenin yüklenilmesinin şekil şartına tabi olup olmadığı araştırılmıştır.
Üçüncü bölümde, sözleşmenin yüklenilmesinin taraflar bakımından sonuçları, sözleşmede kalan-devreden, sözleşmede kalan-yüklenen ve devreden-yüklenen taraf açısından değerlendirilmiştir. Bu bölümde, sözleşmenin yüklenilmesinin borç ilişkisinin muhtevası bakımından sonuçları da ele alınmıştır. Bu kapsam içinde olmak üzere, borç ilişkisinde önemli bir yer tutan alacakların durumu değerlendirilmiştir. Sözleşmeyi devreden tarafın bu sözleşmeden doğacak olan müstakbel bir alacağı temlik etmesi ve bundan sonra sözleşmeyi devretmesi halinde bu iki tasarruf işleminden hangisinin esas alınacağı hususu tartışılmıştır.
Çalışmada tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler de dahi söz konusu olan yenilik doğuran haklar ayrıntılı olarak ele alınmış, özellikle sürekli borç ilişkilerinde iptal hakları değerlendirilmiştir. Bunu takiben defi ile itiraz haklarının ve diğer fer'i hakların sözleşmenin yüklenilmesi halinde, taraflardan hangisine ait olacağı hususu incelenmiştir.
Son olarak, sözleşmenin yüklenilmesinin meydana geldiği an ve tarafların sorumlu oldukları zaman belirlenmiş ve sözleşmenin yüklenilmesine uygulanacak kurallar incelenmiştir. Çalışmamız tezde vardığımız sonuçları içeren bir sonuç bölümü ile tamamlanmaktadır. (Giriş'den)
Kitabın Bölüm Başlıkları
Sözleşmenin Yüklenilmesi Kavramı, Hukuki Mahiyeti ve Benzer Hukuki Kurumlardan Ayrılması
Sözleşmenin Yüklenilmesinin Şartları
Sözleşmenin Yüklenilmesinin Hüküm ve Sonuçları
Kanun koyucu sözleşmenin yüklenilmesini genel hüküm olarak düzenlememiştir. Ancak bu şekilde bir düzenlemenin olmaması bu işlemin irade özerkliğine dayanılarak geçerli surette yapılmasına engel değildir. Bununla birlikte, sözleşmenin yüklenilmesi işleminin kanun tarafından düzenlenmemiş olması, kurumun hukuki niteliğine ve meydana getiriliş tarzına ilişkin sorunları artırmakta ve zorlaştırmaktadır. Doktrin, sözleşmenin yüklenilmesini kanunda düzenlenmiş diğer taraf değişiklikleri ile izah etmeye çalışmaktadır. Bu yaklaşım ise Kanunun düzenlendiği zaman diliminde, örneğin yenilik doğurucu hakların Kanun Koyucu tarafından bilinmemesi ve Kanunun kaleme alınışında sürekli borç ilişkilerinin değil, ani edimli sözleşme ilişkilerinin esas alınması nedeniyle sözleşmenin yüklenilmesine ilişkin hukuki tartışmaları yoğunlaştırmaktadır.
Sözleşme ilişkisinde taraflardan birinin yerine üçüncü bir kişinin geçmesi ve üçüncü kişinin baştan itibaren bu ilişkinin tarafı konumunu elde etmesi, doktrin ve uygulamada sözleşmenin yüklenilmesi işleminin kabullenilmesini zorlaştırmıştır. Bu nedenle, çalışmamızın birinci bölümünde, yüklenme sözleşmesinin tanımı ve kapsamı belirlendikten sonra, bu hukuki kurumu açıklayan teoriler incelenmiştir. Daha sonra, sözleşmenin yüklenilmesi işleminin bir halefiyet işlemi olması tarihsel gelişimi de dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Sözleşmenin yüklenilmesinin bir tasarruf işlemi olması konusu da, böyle bir işlemin yapılması halinde sözleşme ilişkisinin muhtevasının değişmesi bakımından ele alınmıştır.
Sözleşmenin yüklenilmesi kurumunun sınırlarını belirlemek amacıyla önce bu kurumun halefiyet sonucunu doğuran hukuki ilişkilerden farkları incelenmiş, bunu takiben halefiyet sonucu doğurmayan diğer hukuki kurumlarla olan farklılıkları değerlendirilmiştir.
Çalışmamızın ikinci bölümünde, sözleşmenin yüklenilmesinin şartları incelenmiş, bu çerçevede, borç ilişkisi ve buna bağlı olarak sözleşme ilişkisinin varlığı, bu ilişkinin devredilebilir nitelik taşıması gerektiği hususları ele alınmıştır. Bu bölümde ayrıca, sözleşmenin yüklenilmesi için gerekli olan tarafların irade beyanları ve bu beyanların niteliği incelenmiştir. Ikinci bölümün son konusu olarak, sözleşmenin yüklenilmesinin şekil şartına tabi olup olmadığı araştırılmıştır.
Üçüncü bölümde, sözleşmenin yüklenilmesinin taraflar bakımından sonuçları, sözleşmede kalan-devreden, sözleşmede kalan-yüklenen ve devreden-yüklenen taraf açısından değerlendirilmiştir. Bu bölümde, sözleşmenin yüklenilmesinin borç ilişkisinin muhtevası bakımından sonuçları da ele alınmıştır. Bu kapsam içinde olmak üzere, borç ilişkisinde önemli bir yer tutan alacakların durumu değerlendirilmiştir. Sözleşmeyi devreden tarafın bu sözleşmeden doğacak olan müstakbel bir alacağı temlik etmesi ve bundan sonra sözleşmeyi devretmesi halinde bu iki tasarruf işleminden hangisinin esas alınacağı hususu tartışılmıştır.
Çalışmada tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler de dahi söz konusu olan yenilik doğuran haklar ayrıntılı olarak ele alınmış, özellikle sürekli borç ilişkilerinde iptal hakları değerlendirilmiştir. Bunu takiben defi ile itiraz haklarının ve diğer fer'i hakların sözleşmenin yüklenilmesi halinde, taraflardan hangisine ait olacağı hususu incelenmiştir.
Son olarak, sözleşmenin yüklenilmesinin meydana geldiği an ve tarafların sorumlu oldukları zaman belirlenmiş ve sözleşmenin yüklenilmesine uygulanacak kurallar incelenmiştir. Çalışmamız tezde vardığımız sonuçları içeren bir sonuç bölümü ile tamamlanmaktadır. (Giriş'den)
Kitabın Bölüm Başlıkları
Sözleşmenin Yüklenilmesi Kavramı, Hukuki Mahiyeti ve Benzer Hukuki Kurumlardan Ayrılması
Sözleşmenin Yüklenilmesinin Şartları
Sözleşmenin Yüklenilmesinin Hüküm ve Sonuçları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.