9786258209945
587764
https://www.sehadetkitap.com/urun/sosyal-medya-hukuku-ve-yalan-haber
Sosyal Medya Hukuku ve Yalan Haber
304.50
İnternet bilgiye erişim konusunda önemli kolaylık ve faydalar sağlayan bir mecra iken günümüzde yanıltıcı, yönlendirici, hür iradeyi etkileyici bilgilerin topluma sunulduğu, yalan habere, çarpıtılmış bilgiye maruz kalınan bir ortam haline gelmiştir. Bu durum kişilerin hem birey bazında hem de toplum bazında akîl ve hür irade ile karar vermelerini yahut kamuoyu oluşturmalarını engellemektedir. Toplumun haber alma hürriyeti de yalan haberlerle ihlal edilmektedir. Sosyal medya başta olmak üzere gerek yeni medya gerekse geleneksel medyada haberin haiz olması gereken değerlerden biri olan doğruluk unsurunun ihmal edilmemesi gerektir. Kişilerin hür iradeleri ile karar almalarının sağlanması, kamuoyunun özgürce oluşabilmesi için çarpıtılmış bilgi olarak tanımlanan dezenformasyon ile, yalan haberler ile mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Dünyada birçok ülke dezenformasyon karşısında hukuki düzenleme yapmış ve birçok ülke de buna ilişkin çalışmalarına devam etmektedir. İşbu kitapta dezenformasyon karşısında hukuk mücadelesi güden ülkelerin bu konudaki düzenlemeleri incelenerek Türkiye için muhtemel emsal düzenlemelerin faydaları ve riskleri ortaya konmuştur. Avrupa Birliği'nin dezenformasyona yaklaşımı, Almanya, Fransa, Avustralya ve Singapur'da dezenformasyon karşısında yürütülen hukuki mücadele tüm detaylarıyla okuyucuya sunulmuştur. Dezenformasyon karşısında bu ülkeler kadar net bir hukuki adım atmamış olmakla birlikte özellikle seçimleri etkileyen dezenformasyonun gündemden düşmediği Amerika ise ayrıca ele alınmıştır. Avrupa Birliği'nin birlik olarak dezenformasyonla mücadele konusundaki düzenlemelerinden, Kıta Avrupası hukukunun etkili olduğu Almanya ve Fransa örneklerine ve Anglo Sakson sistemden Avustralya ve Singapur örneklerine kitabın her bir bölümünde incelenen ülkenin ne tür toplumsal, hukuksal ve medyatik sistemi haiz olduğu, bu sisteme göre şekillenen regülasyon düzenlemeleri analiz edilerek Türk hukukunda dezenformasyon karşısında nasıl bir yol izlenebileceğine dair önerilerde bulunulmuştur.
İnternet bilgiye erişim konusunda önemli kolaylık ve faydalar sağlayan bir mecra iken günümüzde yanıltıcı, yönlendirici, hür iradeyi etkileyici bilgilerin topluma sunulduğu, yalan habere, çarpıtılmış bilgiye maruz kalınan bir ortam haline gelmiştir. Bu durum kişilerin hem birey bazında hem de toplum bazında akîl ve hür irade ile karar vermelerini yahut kamuoyu oluşturmalarını engellemektedir. Toplumun haber alma hürriyeti de yalan haberlerle ihlal edilmektedir. Sosyal medya başta olmak üzere gerek yeni medya gerekse geleneksel medyada haberin haiz olması gereken değerlerden biri olan doğruluk unsurunun ihmal edilmemesi gerektir. Kişilerin hür iradeleri ile karar almalarının sağlanması, kamuoyunun özgürce oluşabilmesi için çarpıtılmış bilgi olarak tanımlanan dezenformasyon ile, yalan haberler ile mücadele edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Dünyada birçok ülke dezenformasyon karşısında hukuki düzenleme yapmış ve birçok ülke de buna ilişkin çalışmalarına devam etmektedir. İşbu kitapta dezenformasyon karşısında hukuk mücadelesi güden ülkelerin bu konudaki düzenlemeleri incelenerek Türkiye için muhtemel emsal düzenlemelerin faydaları ve riskleri ortaya konmuştur. Avrupa Birliği'nin dezenformasyona yaklaşımı, Almanya, Fransa, Avustralya ve Singapur'da dezenformasyon karşısında yürütülen hukuki mücadele tüm detaylarıyla okuyucuya sunulmuştur. Dezenformasyon karşısında bu ülkeler kadar net bir hukuki adım atmamış olmakla birlikte özellikle seçimleri etkileyen dezenformasyonun gündemden düşmediği Amerika ise ayrıca ele alınmıştır. Avrupa Birliği'nin birlik olarak dezenformasyonla mücadele konusundaki düzenlemelerinden, Kıta Avrupası hukukunun etkili olduğu Almanya ve Fransa örneklerine ve Anglo Sakson sistemden Avustralya ve Singapur örneklerine kitabın her bir bölümünde incelenen ülkenin ne tür toplumsal, hukuksal ve medyatik sistemi haiz olduğu, bu sisteme göre şekillenen regülasyon düzenlemeleri analiz edilerek Türk hukukunda dezenformasyon karşısında nasıl bir yol izlenebileceğine dair önerilerde bulunulmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.