Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor

Sonrası Kalır 1; Bütün Şiirleri

Stok Kodu:
9789750809385
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
664
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
23
Basım Tarihi:
2022-03-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%36 indirimli
380,00TL
243,20TL
Havale/EFT ile: 238,34TL
9789750809385
371701
Sonrası Kalır 1; Bütün Şiirleri
Sonrası Kalır 1; Bütün Şiirleri
243.20
Yapı Kredi Yayınlarından bugüne dek yayımlanmış en kapsamlı Edip Cansever külliyatı! Başta, Edip Canseverin, gençlik hatası değerlendirmesiyle reddettiği ilk kitabı İkindi Üstü olmak üzere, kitaplarının sonraki basımlarına girmeyen şiirleri ve dergilerde kalmış birçok şiiri de günyüzüne çıkaran toplu şiirlerinin bu yeni basımı, Şairin tüm şiirlerini ilk kez bir araya getiriyor. Tadımlık MENDILIMDE KAN SESLERI Her yere yetisilir Hiçbir seye geç kalinmaz ama Çocugum beni bagisla Ahmet abi sen de bagisla. Boynu bükük duruyorsam eger Içimden böyle geldigi için degil Ama hiç degil Ah güzel Ahmet abim benim Insan yasadigi yere benzer O yerin suyuna, o yerin topragina benzer Suyunda yüzen baliga Topragini iten çiçege Daglarinin, tepelerinin dumanli egimine Konyanin beyaz Antepin kirmizi düzlügüne benzer Gögüne benzer ki gözyaslari mavidir Denizine benzer ki dalgalidir bakislari Evlerine, sokaklarina, kösebaslarina Öylesine benzer ki Ve avlularina (Bir kuyu halkasiyla sikistirilmistir kalbi) Ve sözlerine (Yani bir cep aynasi alim-satimina belki) Ve bir gün birinin bir adres sormasina benzer Sorarken sorarken üzünçlü bir ev görüntüsüne Camcinin cam kesmesine, dülgerin rende tutmasina Öyle bir cigara yakimina, birinin gazoz açmasina Minibüslerine, gecekondularina Hasretine, yalanina benzer Anisi issizliktir Acisi bilincidir Biçagi gözyaslaridir kurumakta olan Gülemiyorsun ya, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Türkiyeye Ahmet abi. Bir güzel kadeh tutusun vardi eskiden Dirsegin iskemleye dayali Bir vakitler gökyüzüne dayali, derdim ben Cigara paketinde yazilar resimler Resimler: cezaevleri Resimler: özlem Resimler: eskidenberi Ve bir kasin yukari kalkik Sevmen acele Dostlugun çabuk Bakiyorum da simdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde. Ve zaman dedigimiz nedir ki Ahmet abi Biz eskiden seninle Istasyonlari dolasirdik bir bir O zamanlar Malatya kokardi istasyonlar Nazilli kokardi Ve yagmurdan islandikça Edirne postasi Kil gibi ince Istanbul yagmurunun altinda Esmer bir kadin sevmis gibi olurdun sen Kadinin ütülü patiskalardan bir teni Upuzun boynu Kirpikleri Ve sana Ahmet abi Uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki Sofrani kurardi Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardi Cezaevlerine düssen cigarani getirirdi Çocuklar dogururdu Ve o çocuklarin dünyayi düzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibi O çocuklar büyüyecek O çocuklar büyüyecek O çocuklar... Bilmezlikten gelme Ahmet abi Umudu dürt Umutsuzlugu yatistir Diyecegim su ki Yok olan bir seylere de benzerdi o zaman trenler Oysa o kadar kullanisli ki simdi Hayalsiz yasiyoruz nerdeyse Çocuklar, kadinlar, erkekler Trenler tiklim tiklim Trenler cepheye giden trenler gibi Isçiler Almanya yolcusu isçiler Kadinlar Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi Ellerinde bavullar, fileler Kolonyalar, su siseleri, paketler Onlar ki, hepsi Bir tutsak agaç gibi yanlis yerlere büyüyenler Ah güzel Ahmet abim benim Gördün mü bak Dagilmis pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlar Ve dagilmis pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli degil Bir caz müzigi gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kisa Iste o kadar. Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar Dis degil, tirnak degil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri. SONRASI KALIR On kalir benden geriye, dokuzdan önceki on Dokuz degil on kalir On çiçek, on günes, on haziran On eylül, on haziran On adam kalir benden, onu da Bal gibi parlayan kekik gibi bunalan On adam kalir. Ne kalir ne kalir Tuz gibi susayan, nane gibi yayilan Dokuzu unutulmus on yüz mü kalir Onu da unutulmus bir siir belki kalir On çizik, on çentik, on dudak izi Bir çay bardaginda on dudak izi Asklardan sevgilerden Suya yeni indirilmis bir kayik gibi Akip geçmissem, gidip gelmissem Bir de bu kalir. Ne kalir benden geriye, benden sonrasi kalir Asil bu kalir. On yerde adim geçse geçmese Daglardan tepelerden inen bir düzlüktüm, anlasilir. Aksam olur bir günden dibe çökerim Su içer dibe çökerim Iyimser bir duvarciyim her gün bir tugla düsürürüm elimden Bu yüzden gecikirim Size bu sikinti kalir. Ne kalir Kahvelerde kalin kalin kayisi vakti Disleri kesmeyenin en az kayisi vakti Disleri hiç kesmeyenden Gün geçer kendi kalir Kahvelerde kayisi. Gezginim, açik denizlerden yanayim Biraz da Akdenizliyim, bu iste böyle kalir Akdenizli herkes konusur duyarligini Baska ne kalir Biz ki bir konusuruz geriye on sey kalir. Benim gögüm gövdemin böyle yuvarlak vakti Kollari açilmis kalir. Ben buyum, dersin, arkadas Sevgilim ben buyum Yüregim vurgun, dislerim altin Ceketim sol omuzumda Vakit vakit incelen vakit. IÇINDEN DOGRU SEVDIM SENI Içinden dogru sevdim seni Bakislarindan dogru sevdim de Agzindaki islakligin bugusundan Sesini yapan sözcüklerinden sevdim bir de Beni sevdigin gibi sevdim seni Kar birakilmis karanligindan. Yerlestir bu sevdayi her yerine Yüzünde ter olan su damlaciklarinin Kaynagina yerlestir Her zaman saklamadigin, acisizligin son duragina Gül tasiyan çocuguna yerlestir Ve omuzlarina, daracik omuzlarina Üsümüs gibisin de sanki azicik öne tasirdigin Tam oraya iste, uçsuz bucaksiz bir düzlükten Bir papatya tarlasiyla ayrilmis gögüslerine yerlestir Ve esmerligine bir de, eski bir yanginin izlerinin renginde Saçlarinin yana düsüsüne, onlari bölen ikilige Alnindan baslayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir bosluk gibi saran hüzne yerlestir Yerlestir onu bir kentin parça parça aklinda tuttugun Kar taneleri gibi uçusan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerlestir bu sevdayi her yerine. Ekledim ben tattigim her seyi denizlere Bildigim ne varsa onlar da hep denizlerden Sen de bir deniz gibi yerlestir onu istersen Sevdayi Ve köpüklendir Ve yaslandir ki iste kederi anlamasin Ama dur, her deniz yaslidir zaten Ögrenmez ama ögretir mutlulugu Bizim sevdamiz da öyledir, iyi siirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelincigin ikinci tadina benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayi sevgiye dönüstüren. Ben simdi bir yabanci gibi gülümseyen Tanimadigin bir ülke gibi Içinde yasamadigin bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutlulugun Beni bekliyorsun V
Yapı Kredi Yayınlarından bugüne dek yayımlanmış en kapsamlı Edip Cansever külliyatı! Başta, Edip Canseverin, gençlik hatası değerlendirmesiyle reddettiği ilk kitabı İkindi Üstü olmak üzere, kitaplarının sonraki basımlarına girmeyen şiirleri ve dergilerde kalmış birçok şiiri de günyüzüne çıkaran toplu şiirlerinin bu yeni basımı, Şairin tüm şiirlerini ilk kez bir araya getiriyor. Tadımlık MENDILIMDE KAN SESLERI Her yere yetisilir Hiçbir seye geç kalinmaz ama Çocugum beni bagisla Ahmet abi sen de bagisla. Boynu bükük duruyorsam eger Içimden böyle geldigi için degil Ama hiç degil Ah güzel Ahmet abim benim Insan yasadigi yere benzer O yerin suyuna, o yerin topragina benzer Suyunda yüzen baliga Topragini iten çiçege Daglarinin, tepelerinin dumanli egimine Konyanin beyaz Antepin kirmizi düzlügüne benzer Gögüne benzer ki gözyaslari mavidir Denizine benzer ki dalgalidir bakislari Evlerine, sokaklarina, kösebaslarina Öylesine benzer ki Ve avlularina (Bir kuyu halkasiyla sikistirilmistir kalbi) Ve sözlerine (Yani bir cep aynasi alim-satimina belki) Ve bir gün birinin bir adres sormasina benzer Sorarken sorarken üzünçlü bir ev görüntüsüne Camcinin cam kesmesine, dülgerin rende tutmasina Öyle bir cigara yakimina, birinin gazoz açmasina Minibüslerine, gecekondularina Hasretine, yalanina benzer Anisi issizliktir Acisi bilincidir Biçagi gözyaslaridir kurumakta olan Gülemiyorsun ya, gülmek Bir halk gülüyorsa gülmektir Ne kadar benziyoruz Türkiyeye Ahmet abi. Bir güzel kadeh tutusun vardi eskiden Dirsegin iskemleye dayali Bir vakitler gökyüzüne dayali, derdim ben Cigara paketinde yazilar resimler Resimler: cezaevleri Resimler: özlem Resimler: eskidenberi Ve bir kasin yukari kalkik Sevmen acele Dostlugun çabuk Bakiyorum da simdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde. Ve zaman dedigimiz nedir ki Ahmet abi Biz eskiden seninle Istasyonlari dolasirdik bir bir O zamanlar Malatya kokardi istasyonlar Nazilli kokardi Ve yagmurdan islandikça Edirne postasi Kil gibi ince Istanbul yagmurunun altinda Esmer bir kadin sevmis gibi olurdun sen Kadinin ütülü patiskalardan bir teni Upuzun boynu Kirpikleri Ve sana Ahmet abi Uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki Sofrani kurardi Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardi Cezaevlerine düssen cigarani getirirdi Çocuklar dogururdu Ve o çocuklarin dünyayi düzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibi O çocuklar büyüyecek O çocuklar büyüyecek O çocuklar... Bilmezlikten gelme Ahmet abi Umudu dürt Umutsuzlugu yatistir Diyecegim su ki Yok olan bir seylere de benzerdi o zaman trenler Oysa o kadar kullanisli ki simdi Hayalsiz yasiyoruz nerdeyse Çocuklar, kadinlar, erkekler Trenler tiklim tiklim Trenler cepheye giden trenler gibi Isçiler Almanya yolcusu isçiler Kadinlar Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi Ellerinde bavullar, fileler Kolonyalar, su siseleri, paketler Onlar ki, hepsi Bir tutsak agaç gibi yanlis yerlere büyüyenler Ah güzel Ahmet abim benim Gördün mü bak Dagilmis pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlar Ve dagilmis pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli degil Bir caz müzigi gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kisa Iste o kadar. Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar Dis degil, tirnak degil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri. SONRASI KALIR On kalir benden geriye, dokuzdan önceki on Dokuz degil on kalir On çiçek, on günes, on haziran On eylül, on haziran On adam kalir benden, onu da Bal gibi parlayan kekik gibi bunalan On adam kalir. Ne kalir ne kalir Tuz gibi susayan, nane gibi yayilan Dokuzu unutulmus on yüz mü kalir Onu da unutulmus bir siir belki kalir On çizik, on çentik, on dudak izi Bir çay bardaginda on dudak izi Asklardan sevgilerden Suya yeni indirilmis bir kayik gibi Akip geçmissem, gidip gelmissem Bir de bu kalir. Ne kalir benden geriye, benden sonrasi kalir Asil bu kalir. On yerde adim geçse geçmese Daglardan tepelerden inen bir düzlüktüm, anlasilir. Aksam olur bir günden dibe çökerim Su içer dibe çökerim Iyimser bir duvarciyim her gün bir tugla düsürürüm elimden Bu yüzden gecikirim Size bu sikinti kalir. Ne kalir Kahvelerde kalin kalin kayisi vakti Disleri kesmeyenin en az kayisi vakti Disleri hiç kesmeyenden Gün geçer kendi kalir Kahvelerde kayisi. Gezginim, açik denizlerden yanayim Biraz da Akdenizliyim, bu iste böyle kalir Akdenizli herkes konusur duyarligini Baska ne kalir Biz ki bir konusuruz geriye on sey kalir. Benim gögüm gövdemin böyle yuvarlak vakti Kollari açilmis kalir. Ben buyum, dersin, arkadas Sevgilim ben buyum Yüregim vurgun, dislerim altin Ceketim sol omuzumda Vakit vakit incelen vakit. IÇINDEN DOGRU SEVDIM SENI Içinden dogru sevdim seni Bakislarindan dogru sevdim de Agzindaki islakligin bugusundan Sesini yapan sözcüklerinden sevdim bir de Beni sevdigin gibi sevdim seni Kar birakilmis karanligindan. Yerlestir bu sevdayi her yerine Yüzünde ter olan su damlaciklarinin Kaynagina yerlestir Her zaman saklamadigin, acisizligin son duragina Gül tasiyan çocuguna yerlestir Ve omuzlarina, daracik omuzlarina Üsümüs gibisin de sanki azicik öne tasirdigin Tam oraya iste, uçsuz bucaksiz bir düzlükten Bir papatya tarlasiyla ayrilmis gögüslerine yerlestir Ve esmerligine bir de, eski bir yanginin izlerinin renginde Saçlarinin yana düsüsüne, onlari bölen ikilige Alnindan baslayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir bosluk gibi saran hüzne yerlestir Yerlestir onu bir kentin parça parça aklinda tuttugun Kar taneleri gibi uçusan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerlestir bu sevdayi her yerine. Ekledim ben tattigim her seyi denizlere Bildigim ne varsa onlar da hep denizlerden Sen de bir deniz gibi yerlestir onu istersen Sevdayi Ve köpüklendir Ve yaslandir ki iste kederi anlamasin Ama dur, her deniz yaslidir zaten Ögrenmez ama ögretir mutlulugu Bizim sevdamiz da öyledir, iyi siirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelincigin ikinci tadina benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayi sevgiye dönüstüren. Ben simdi bir yabanci gibi gülümseyen Tanimadigin bir ülke gibi Içinde yasamadigin bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutlulugun Beni bekliyorsun V
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat