Sokağa Çıkma Yasağı - Erkekler Tuvaleti; Oyunlar 2

Stok Kodu:
9786051273068
Boyut:
140-210-0
Sayfa Sayısı:
237
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-09-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
240,00TL
148,80TL
Havale/EFT ile: 145,82TL
9786051273068
389916
Sokağa Çıkma Yasağı - Erkekler Tuvaleti; Oyunlar 2
Sokağa Çıkma Yasağı - Erkekler Tuvaleti; Oyunlar 2
148.80
"Sokağa Çıkma Yasağı", bir 'düş' ülkesinde geçmektedir. Sıradan bir şehirde, sıradan bir otelin lobisinde, raslantı sonucu bir araya gelen ve daha önceden biribirlerini hiç tanımayan insanların trajikomik öyküsünü anlatır. Dışarıda sokağa çıkma yasağı sürmektedir. İsimleri yoktur rol kişilerinin. Oteldeki oda numaralarıyla anılmaktadırlar. Türlü çeşit baskının hüküm sürdüğü, kişilerin kimliksizleştirildiği bir ortamda, kendilerine, geçici de olsa, bir düzen oluşturma çabası içersindedirler. Oluşturdukları 'düzen' ise, halihazırda dışarıda var olanın küçük bir benzeri ya da uzantısı olmaktan öteye gidemez. Düş ile gerçek arasında savrulur dururlar. Giderek daha yalnız, daha tepkisiz, daha vurdumduymaz, daha kabullenmiş hale gelirler. Bu durumda, bulundukları yer bir otel lobisi bile olsa, 'Baskıcı Erk' sıfatıyla ortaya yeni bir 'Baş' ın çıkması kaçınılmazdır. Erkekler Tuvaleti' ni sahnede izlerken , 'Endazesi biraz fazla mı kaçmış acaba ' dedim. Tereddüt geçirdim, çok mu argo kullanmışım diye. Ama alt metin önemli benim için. Böylesi dejenere olmuş, bu kadar ego üzerine, yalan ve çıkar üzerine kurulmuş ilişkiler ancak bu dille anlatılır diye özellikle seçtim. Çağdaş diye adlandırılan düzene, absürd biçimde, metaforlara sığınarak ve komedi üslubuyla yaklaşmak istedim. Karakterlerin isimlerini de, bu üsluba yakışacak biçimde seçmeyi yeğledim. O kumar ortamında (ya da iktidar mücadelesinde) rol alan kişilerin hepsi, o casinonun (ya da sistemin), birer iskambil kağıdı (ya da ferdi). İsimleri de rollerine uygun olmalı diye düşündüm. Çok mu karışık oldu? (Arka Kapak)
"Sokağa Çıkma Yasağı", bir 'düş' ülkesinde geçmektedir. Sıradan bir şehirde, sıradan bir otelin lobisinde, raslantı sonucu bir araya gelen ve daha önceden biribirlerini hiç tanımayan insanların trajikomik öyküsünü anlatır. Dışarıda sokağa çıkma yasağı sürmektedir. İsimleri yoktur rol kişilerinin. Oteldeki oda numaralarıyla anılmaktadırlar. Türlü çeşit baskının hüküm sürdüğü, kişilerin kimliksizleştirildiği bir ortamda, kendilerine, geçici de olsa, bir düzen oluşturma çabası içersindedirler. Oluşturdukları 'düzen' ise, halihazırda dışarıda var olanın küçük bir benzeri ya da uzantısı olmaktan öteye gidemez. Düş ile gerçek arasında savrulur dururlar. Giderek daha yalnız, daha tepkisiz, daha vurdumduymaz, daha kabullenmiş hale gelirler. Bu durumda, bulundukları yer bir otel lobisi bile olsa, 'Baskıcı Erk' sıfatıyla ortaya yeni bir 'Baş' ın çıkması kaçınılmazdır. Erkekler Tuvaleti' ni sahnede izlerken , 'Endazesi biraz fazla mı kaçmış acaba ' dedim. Tereddüt geçirdim, çok mu argo kullanmışım diye. Ama alt metin önemli benim için. Böylesi dejenere olmuş, bu kadar ego üzerine, yalan ve çıkar üzerine kurulmuş ilişkiler ancak bu dille anlatılır diye özellikle seçtim. Çağdaş diye adlandırılan düzene, absürd biçimde, metaforlara sığınarak ve komedi üslubuyla yaklaşmak istedim. Karakterlerin isimlerini de, bu üsluba yakışacak biçimde seçmeyi yeğledim. O kumar ortamında (ya da iktidar mücadelesinde) rol alan kişilerin hepsi, o casinonun (ya da sistemin), birer iskambil kağıdı (ya da ferdi). İsimleri de rollerine uygun olmalı diye düşündüm. Çok mu karışık oldu? (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat