9786257424905
612845
https://www.sehadetkitap.com/urun/sizofreni-ve-damga-haneden-sokaga-ayrimcilik-pratiklerinin-siradanlasmasi
Şizofreni ve Damga;Haneden Sokağa Ayrımcılık Pratiklerinin Sıradanlaşması
180.00
“Tanı konulmadan önceki süreçte elde edilen mesleki hünerler ve uzmanlaşma tanının konulmasına
paralel olarak yitirilir ve yapılan işin kendisi damganın tecessümü hâline gelir. Antik Yunanistan'da
bedene kazınan damga, kapitalist toplumsal formasyonda icra edilen işte cisimleşir ve çalışılan işteki
konum damganın sabitleyicisi veya anımsatıcısı hâline gelir. Tanılı kişi işini her icra ettiğinde
normallerden farklı olduğunu idrak eder ve damga üretim ilişkileri dolayımıyla süreklileşmiş olur (…)
Öznenin çalışma ilişkilerinde meydana gelen bu değişim, hiç şüphesiz, sembolik bir değişime işaret
eder. “Anormal” olmanın bedeli işin vasıfsızlaşmasıyla ödenmiştir; iş, katılımcının damgasını imleyen
semiyotik bir araca dönüşmüştür.”
M. Macit Demir, şizofreni tanılı kişilerin ve yakınlarının damgalı kimliklerinin gündelik hayattaki
izdüşümlerini inceliyor bu kitapta. Fakat damga, salt itibar zedeleyici bir olgu olarak değerlendirilmiyor;
ayrıca gündelik yaşamın kılcal damarlarına nüfuz etmiş ve ayrımcılık pratiklerini sıradanlaştıran
ilişkisel bir mefhum olarak ele alınıyor. Damga; sokaktaki görünmez bariyerlerde, gündelik hayatta
temas edilen kişilerin jest ve mimiklerinde, ayrımcılık pratiklerini yeniden üreten söylemlerde, üretim
ilişkilerinde, bakım verenleri toplumsal ilişkilerden yalıtan bakım pratiğinde, bir tecrit mekânına
dönüşmüş hanede ve tahakküm ilişkilerini sıradanlaştıran yasal düzlemde kendini gösteriyor.
Damganın sosyal ilişkilerdeki ve üretim ilişkilerindeki en sert örneklerinin gözler önüne serildiği bu
çalışmada, toplumsal yaşama damgalı bir kimlikle dâhil olan faillerin mücadele taktikleri de irdeleniyor.
Demir, bu stratejileri, “itibarın etrafındaki lekeleri aşarak sosyal ve ekonomik sermayeden pay alma
çabası” olarak tanımlıyor. Ruh sağlığı alanına özgün ve eleştirel bir katkı.
“Tanı konulmadan önceki süreçte elde edilen mesleki hünerler ve uzmanlaşma tanının konulmasına
paralel olarak yitirilir ve yapılan işin kendisi damganın tecessümü hâline gelir. Antik Yunanistan'da
bedene kazınan damga, kapitalist toplumsal formasyonda icra edilen işte cisimleşir ve çalışılan işteki
konum damganın sabitleyicisi veya anımsatıcısı hâline gelir. Tanılı kişi işini her icra ettiğinde
normallerden farklı olduğunu idrak eder ve damga üretim ilişkileri dolayımıyla süreklileşmiş olur (…)
Öznenin çalışma ilişkilerinde meydana gelen bu değişim, hiç şüphesiz, sembolik bir değişime işaret
eder. “Anormal” olmanın bedeli işin vasıfsızlaşmasıyla ödenmiştir; iş, katılımcının damgasını imleyen
semiyotik bir araca dönüşmüştür.”
M. Macit Demir, şizofreni tanılı kişilerin ve yakınlarının damgalı kimliklerinin gündelik hayattaki
izdüşümlerini inceliyor bu kitapta. Fakat damga, salt itibar zedeleyici bir olgu olarak değerlendirilmiyor;
ayrıca gündelik yaşamın kılcal damarlarına nüfuz etmiş ve ayrımcılık pratiklerini sıradanlaştıran
ilişkisel bir mefhum olarak ele alınıyor. Damga; sokaktaki görünmez bariyerlerde, gündelik hayatta
temas edilen kişilerin jest ve mimiklerinde, ayrımcılık pratiklerini yeniden üreten söylemlerde, üretim
ilişkilerinde, bakım verenleri toplumsal ilişkilerden yalıtan bakım pratiğinde, bir tecrit mekânına
dönüşmüş hanede ve tahakküm ilişkilerini sıradanlaştıran yasal düzlemde kendini gösteriyor.
Damganın sosyal ilişkilerdeki ve üretim ilişkilerindeki en sert örneklerinin gözler önüne serildiği bu
çalışmada, toplumsal yaşama damgalı bir kimlikle dâhil olan faillerin mücadele taktikleri de irdeleniyor.
Demir, bu stratejileri, “itibarın etrafındaki lekeleri aşarak sosyal ve ekonomik sermayeden pay alma
çabası” olarak tanımlıyor. Ruh sağlığı alanına özgün ve eleştirel bir katkı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.