Sivil Toplum; Halkla İlişkiler Perspektifinden

Halkla ilişkiler perspektifinden sivil toplumu değerlendirirken, STK'ların doğuşu, yapısı, oluşumu, tarihçesi, bu kapsamda diğer bazı ülkelerde ve Türkiye'deki gelişimi, son derece önem taşıyan konulardır. Bu sebeple kitap çalışmamızın ilk bölümlerini yoğunluklu olarak sivil toplum kavramı, dünyada ve Türkiye'de sivil toplumun gelişimi gibi temalar oluşturmaktadır. Bu bölümlerde, sivil toplum hareketleri ve bunların oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının kavramsal, kuramsal ve uygulamaya dönük olarak ortaya koyduğu durumun tespitine ayrıntılı olarak yer verilmektedir. Toplumların, gelişen teknolojiler ve artan toplumsal ihtiyaçlar nedeniyle, her geçen gün artan sayıda sivil inisiyatiflere önem vermeye başladığı görülmekte, günümüz dünyasında ortaya çıkan bu görünüm, paralel şekilde ülkemizde de yaşanmaktadır. Toplumsal dönüşümler ve küreselleşmenin etkileri, bireylerin daha fazla ön plana çıkma eğilimlerini artırmış, küresel aktivizm hareketlerinin uzantısı olarak ve/veya onlardan bağımsız, pek çok topluluk stk'ların gücü ve önemini fark etmiştir. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşlarının oluşumu, yönetilmesi, fonlanması, kamu ve özel sektörle işbirlikleri, iç ve dış hedef kitlelerinin iletişim yönetiminin gerçekleştirilmesi gibi pek çok yön, yönetimsel, iletişimsel, siyasal, konjonktürel ve durumsal olarak titizlikle ele alınmalıdır. Zira yönetim ve iletişim boyutu etkin olarak gerçekleştirilirse, tüm paydaşlar için yarar sağlamanın yanı sıra, geniş halk kitleleri için toplumsal fayda sağlanması olası görünmektedir.