Sır ve Hikmet 2

Stok Kodu:
9786056210532
Boyut:
140-230-0
Sayfa Sayısı:
344
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-02-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%33 indirimli
150,00TL
100,50TL
Havale/EFT ile: 98,49TL
9786056210532
443319
Sır ve Hikmet 2
Sır ve Hikmet 2
100.50
Yüce Allah, sır ve hikmet dolu bir kelâm eyledi; bu fânî gurbet âleminde ne yapacağını şaşıran insanlara ışık tuttu. Vuslata yüz akıyla dönüş yolunu gösterdi. Hayatı, tekrar cennet iklimine mazhar edecek bir mahiyet ile tanzim etti. Unutana hatırlatma, gaf­lete dalana îkaz, uyuyana uyandırıcı bir sabah nûru, koşturana hız, gözlere fer, gönüllere hüner lutfetti; âdetâ bütün sonsuzluğu bir noktada seyrettirdi. Bu kelâm; Peygamberlere gönderilen suhuf­lar oldu, kitaplar oldu; en son olarak da Kur'ân­ı Kerim oldu. Ta ezel âleminden bugüne Allâh'ın yüce katından tecellî eden bu ilâhî kelâmlara / sözlere / beyanlara her âşinâ gönül ve lisan da, birer sır ve hikmet hazinesi hâline geldi. O ilâhî hitapların ilk muhatapları Rabbimizin rasulleri ve nebîleri oldu. İkinci muhatapları da Hakk'ın velîleri ve edipleri oldu. Üçüncü muhatapları da sevdâ ve bağlılık halkasını oluşturdu. O ilâhî kelâm ve sözlerden nasiplerine göre peygamberlerin biri safiyyullah, biri neciyyullah, biri halîlullah, biri rûhullah, biri de habîbullah pâyesine erişti. O ilâhî beyan ve ifadelerden nasiplerine göre; kimi sıddîk, kimi fâruk, kimi zinnûreyn, kimi hayder ve ilim şehrinin kapısı oldu. O ilâhî kelimelerden nasiplerine göre; kimi büyük bir imam, kimi irfan hazinesi, kimi mâneviyat sultanı, kimi Mevlânâ, kimi Yûnus oldu. Kimi Bahâeddin Nakşibend oldu kimi İmâm­ı Rabbânî. Kimi Fatih oldu, kimi Akşemseddin. Kimi Ahmed Han oldu, kimi de nice hanlar yetiştiren Hüdâyî. Hep o ilâhî kelâmdan nasip ile... Hep o ilâhî kelâmdaki sırlar ve hikmetler ile...
Yüce Allah, sır ve hikmet dolu bir kelâm eyledi; bu fânî gurbet âleminde ne yapacağını şaşıran insanlara ışık tuttu. Vuslata yüz akıyla dönüş yolunu gösterdi. Hayatı, tekrar cennet iklimine mazhar edecek bir mahiyet ile tanzim etti. Unutana hatırlatma, gaf­lete dalana îkaz, uyuyana uyandırıcı bir sabah nûru, koşturana hız, gözlere fer, gönüllere hüner lutfetti; âdetâ bütün sonsuzluğu bir noktada seyrettirdi. Bu kelâm; Peygamberlere gönderilen suhuf­lar oldu, kitaplar oldu; en son olarak da Kur'ân­ı Kerim oldu. Ta ezel âleminden bugüne Allâh'ın yüce katından tecellî eden bu ilâhî kelâmlara / sözlere / beyanlara her âşinâ gönül ve lisan da, birer sır ve hikmet hazinesi hâline geldi. O ilâhî hitapların ilk muhatapları Rabbimizin rasulleri ve nebîleri oldu. İkinci muhatapları da Hakk'ın velîleri ve edipleri oldu. Üçüncü muhatapları da sevdâ ve bağlılık halkasını oluşturdu. O ilâhî kelâm ve sözlerden nasiplerine göre peygamberlerin biri safiyyullah, biri neciyyullah, biri halîlullah, biri rûhullah, biri de habîbullah pâyesine erişti. O ilâhî beyan ve ifadelerden nasiplerine göre; kimi sıddîk, kimi fâruk, kimi zinnûreyn, kimi hayder ve ilim şehrinin kapısı oldu. O ilâhî kelimelerden nasiplerine göre; kimi büyük bir imam, kimi irfan hazinesi, kimi mâneviyat sultanı, kimi Mevlânâ, kimi Yûnus oldu. Kimi Bahâeddin Nakşibend oldu kimi İmâm­ı Rabbânî. Kimi Fatih oldu, kimi Akşemseddin. Kimi Ahmed Han oldu, kimi de nice hanlar yetiştiren Hüdâyî. Hep o ilâhî kelâmdan nasip ile... Hep o ilâhî kelâmdaki sırlar ve hikmetler ile...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat