9799750402608
372253
https://www.sehadetkitap.com/urun/sinir-savasi-askerler-ve-psikiyatrlar-1914-1994
Sinir Savaşı;askerler ve Psikiyatrlar 1914/1994-
327.75
"Askeri tarihte Normandiya Çıkarması kadar hiçbir harekât için böylesine uzun süre öncesinden plan ya da hazırlık yapılmamıştı... Günü geldiğinde olup bitenler dehşet vericiydi ve unutulacak gibi değildi: Karaya ayak basmadan önce yaşanan uzun ve gergin bekleyiş; Manş Denizi ndeki azgın dalgalar; kumsala doğru koşarken geçmek bilmeyen saatler; sendeleyerek kumsala ayak basan ilk adımlar; roketatarlardan kulakları sağır edercesine yükselen fişekler; filikalardan atlayıp kaya gibi denizin dibini boylayan ve bir daha yüzeye çıkamayan askerler; kıyıya vuran dalgalar arasına gizlenmiş mayınlar..."
Böylesi bir travmayı yaşayıp da her şey sona erdikten sonra normal bir hayata dönmek mümkün mü? Ya kâbus görmeden uyumak? Bedenen değil de ruhen sakatlanan ve sırf bu yüzden aşağılanan, utanç ve acı içindeki bir insan nasıl ayakta kalabilir?
Ben Shephard I. Dünya Savaşı ndan Körfez Savaşı na kadar uzanan bir süreçte savaşın askerler üzerindeki etkisini, psikiyatların onları iyileştirme çabalarını ele alırken, psikiyatrların kendi aralarındaki çekişmeleri, ordunun üst kademeleri ve hükümetlerden gelen baskıları da çarpıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor.
Sinir Savaşı yirminci yüzyılda psikiyatride kaydedilen gelişmeleri her okurun anlayabileceği bir dille aktarıyor ve her savaşın farklı doğası ve şartları nedeniyle askerlerde görülen değişik psikiyatrik semptomları ve bu sorunlarla başa çıkmada kullanılan yöntemleri gün ışığına çıkarıyor.
Yılların araştırmasına dayanan Sinir Savaşı okurun tüylerini diken diken edecek, savaşlara yepyeni bir gözle bakmasını sağlayacak gerçek bir belgesel çalışma.
"Askeri tarihte Normandiya Çıkarması kadar hiçbir harekât için böylesine uzun süre öncesinden plan ya da hazırlık yapılmamıştı... Günü geldiğinde olup bitenler dehşet vericiydi ve unutulacak gibi değildi: Karaya ayak basmadan önce yaşanan uzun ve gergin bekleyiş; Manş Denizi ndeki azgın dalgalar; kumsala doğru koşarken geçmek bilmeyen saatler; sendeleyerek kumsala ayak basan ilk adımlar; roketatarlardan kulakları sağır edercesine yükselen fişekler; filikalardan atlayıp kaya gibi denizin dibini boylayan ve bir daha yüzeye çıkamayan askerler; kıyıya vuran dalgalar arasına gizlenmiş mayınlar..."
Böylesi bir travmayı yaşayıp da her şey sona erdikten sonra normal bir hayata dönmek mümkün mü? Ya kâbus görmeden uyumak? Bedenen değil de ruhen sakatlanan ve sırf bu yüzden aşağılanan, utanç ve acı içindeki bir insan nasıl ayakta kalabilir?
Ben Shephard I. Dünya Savaşı ndan Körfez Savaşı na kadar uzanan bir süreçte savaşın askerler üzerindeki etkisini, psikiyatların onları iyileştirme çabalarını ele alırken, psikiyatrların kendi aralarındaki çekişmeleri, ordunun üst kademeleri ve hükümetlerden gelen baskıları da çarpıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor.
Sinir Savaşı yirminci yüzyılda psikiyatride kaydedilen gelişmeleri her okurun anlayabileceği bir dille aktarıyor ve her savaşın farklı doğası ve şartları nedeniyle askerlerde görülen değişik psikiyatrik semptomları ve bu sorunlarla başa çıkmada kullanılan yöntemleri gün ışığına çıkarıyor.
Yılların araştırmasına dayanan Sinir Savaşı okurun tüylerini diken diken edecek, savaşlara yepyeni bir gözle bakmasını sağlayacak gerçek bir belgesel çalışma.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.