9786257554077
536685
https://www.sehadetkitap.com/urun/siirin-kimligi
Şiirin Kimliği
117.80
“Mümkün olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim.” diyen Horace Mann'dan bir adım
daha öne geçerek hemen her yere ‘şiir ekmek' isteyen şair Büyükçelik'in bu arzusuna ve çabasına
yanıt verecek bir toplum arayışı ve yüzleşme çabası bütün şiir ve yazılarında gür bir sesle okurunu
yedeğine alıp ilerler. Bu ilerleyişte şairin tıknefes olmadığı, şiirlerin soluğuyla ferah bir şekilde ipi
göğüslediği ve hatta söz çizgisinden ilerilere fırladığı gözlenir. Bilsen BAŞARAN
Kalıcı şiir üretenlerin, neredeyse hepsinin ‘toplumcu gerçekçi' şairler olduğunu keşfeder Mehmet
Büyükçelik.
Şiirini ararken, bilgi-birikim ilişkisine büyük roller verir...
Ona göre: “...İyi bir şiir için, anadilin gerektirdiği sözcük bilgisi ve yazım kurallarının çok iyi bilinmesi,
insanlar için yazılması, şiire ait özel bir dilin kurulması, söz sanatlarına önem verilmesi, ne dediğinden
önce nasıl dediğinin öne çıkarılması gerekir.” ‘Şairin içinden geçen duygu ve temayı imge ile dışa
vurması, şiirin üst düzeyde yapılanması için olmazsa olmazdır' Mehmet Büyükçelik'e göre. ‘Alışılmış
söz ve bağdaştırmaların şiire bir katkısı olamaz, herkesin söylediği sıradan bir söz yumağı olmaktan
öteye geçemez' der soranlara. İyi bir şair, gördüğü doğayı ya da olayı bir gazeteci gibi anlatmamalı,
görüp duyumsadıklarının kendisinde yarattığı düşünce ve izlenimleri seslendirmelidir ona göre…
Hayrettin FİLİZ
Burada, toprağına kök salmış bir ağaçla karşı karşıyayız; gövdesi ve dalları olan. Her şiir benim için bir
keçiboynuzudur, fakat içindeki balı süzmek gerekir. Çünkü bütün yararlılığı o balda gizlidir. Büyükçelik,
toprağına kök salmış, gövde vermiş ve dallarında meyve üretiyor. Bir keçiboynuzu ağacı olarak görüyorum onu.
Mazhar ALPHAN
“Mümkün olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim.” diyen Horace Mann'dan bir adım
daha öne geçerek hemen her yere ‘şiir ekmek' isteyen şair Büyükçelik'in bu arzusuna ve çabasına
yanıt verecek bir toplum arayışı ve yüzleşme çabası bütün şiir ve yazılarında gür bir sesle okurunu
yedeğine alıp ilerler. Bu ilerleyişte şairin tıknefes olmadığı, şiirlerin soluğuyla ferah bir şekilde ipi
göğüslediği ve hatta söz çizgisinden ilerilere fırladığı gözlenir. Bilsen BAŞARAN
Kalıcı şiir üretenlerin, neredeyse hepsinin ‘toplumcu gerçekçi' şairler olduğunu keşfeder Mehmet
Büyükçelik.
Şiirini ararken, bilgi-birikim ilişkisine büyük roller verir...
Ona göre: “...İyi bir şiir için, anadilin gerektirdiği sözcük bilgisi ve yazım kurallarının çok iyi bilinmesi,
insanlar için yazılması, şiire ait özel bir dilin kurulması, söz sanatlarına önem verilmesi, ne dediğinden
önce nasıl dediğinin öne çıkarılması gerekir.” ‘Şairin içinden geçen duygu ve temayı imge ile dışa
vurması, şiirin üst düzeyde yapılanması için olmazsa olmazdır' Mehmet Büyükçelik'e göre. ‘Alışılmış
söz ve bağdaştırmaların şiire bir katkısı olamaz, herkesin söylediği sıradan bir söz yumağı olmaktan
öteye geçemez' der soranlara. İyi bir şair, gördüğü doğayı ya da olayı bir gazeteci gibi anlatmamalı,
görüp duyumsadıklarının kendisinde yarattığı düşünce ve izlenimleri seslendirmelidir ona göre…
Hayrettin FİLİZ
Burada, toprağına kök salmış bir ağaçla karşı karşıyayız; gövdesi ve dalları olan. Her şiir benim için bir
keçiboynuzudur, fakat içindeki balı süzmek gerekir. Çünkü bütün yararlılığı o balda gizlidir. Büyükçelik,
toprağına kök salmış, gövde vermiş ve dallarında meyve üretiyor. Bir keçiboynuzu ağacı olarak görüyorum onu.
Mazhar ALPHAN
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.