Şeytanminareleri

Stok Kodu:
9789752209480
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
408
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2020-12-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%41 indirimli
300,00TL
177,00TL
Havale/EFT ile: 173,46TL
9789752209480
551438
Şeytanminareleri
Şeytanminareleri
177.00
Hidayet Karakuş, Şeytanminareleri'nde 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamının bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini bir bir sıralarken acının toplumsal derinliğini, katliamın görünmeyen yüzünü etkileyici bir anlatımla gösteriyor bize.2010 Orhan Kemal Roman Armağanı ile 2010 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü'nü kazanan, farklı anlatımıyla edebiyatımızda bir ilk kabul edilen bu romanı okurlarımıza gururla sunuyoruz.“Nilüfer bir boşlukta yüzüyordu gözlerini açtığında. Odalar yüksek duvarlarla çevrili, pencereler büyük camlarla kaplıydı. Sargı bezlerinin arasında kaybolan yüzünün yarısını yok sanıyordu. Yarım yüzle nasıl bir insan olabilir, nasıl bakar aynalara sokağa nasıl çıkar!”…“Ardı ardına gelmeye başlayan cam kırıklarının şangırtıları, tabana vuran taşların tok sesi kırılan camların bıraktığı boşluktan odalara, odalardan merdiven boşluklarına dolan kalabalığın uğultusuna yol açıyor yer altında yaşayan canavarların homurtulu uğultusunu yüreklere salıyordu. Sokakta binlerce çığlık yükseliyor, Tanrı'nın tekliği çığrılıyordu. Güneş otelin ön odalarına bütün ışıklarını boca etmiş, her şeyi görmeye çalışıyordu. Belki de tek tanık o olacaktı dünya durdukça.”
Hidayet Karakuş, Şeytanminareleri'nde 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamının bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini bir bir sıralarken acının toplumsal derinliğini, katliamın görünmeyen yüzünü etkileyici bir anlatımla gösteriyor bize.2010 Orhan Kemal Roman Armağanı ile 2010 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü'nü kazanan, farklı anlatımıyla edebiyatımızda bir ilk kabul edilen bu romanı okurlarımıza gururla sunuyoruz.“Nilüfer bir boşlukta yüzüyordu gözlerini açtığında. Odalar yüksek duvarlarla çevrili, pencereler büyük camlarla kaplıydı. Sargı bezlerinin arasında kaybolan yüzünün yarısını yok sanıyordu. Yarım yüzle nasıl bir insan olabilir, nasıl bakar aynalara sokağa nasıl çıkar!”…“Ardı ardına gelmeye başlayan cam kırıklarının şangırtıları, tabana vuran taşların tok sesi kırılan camların bıraktığı boşluktan odalara, odalardan merdiven boşluklarına dolan kalabalığın uğultusuna yol açıyor yer altında yaşayan canavarların homurtulu uğultusunu yüreklere salıyordu. Sokakta binlerce çığlık yükseliyor, Tanrı'nın tekliği çığrılıyordu. Güneş otelin ön odalarına bütün ışıklarını boca etmiş, her şeyi görmeye çalışıyordu. Belki de tek tanık o olacaktı dünya durdukça.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat