Şeyh Edib (Rahbay) Ma'rüf El - Alim ve Anıları - Bir Toplumun Aydınlanması ve Doğru Tanınması Yolun

Stok Kodu:
9786256638105
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
135
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04-22
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
115,00TL
88,55TL
Havale/EFT ile: 86,78TL
9786256638105
693646
Şeyh Edib (Rahbay) Ma'rüf El - Alim ve Anıları - Bir Toplumun Aydınlanması ve Doğru Tanınması Yolun
Şeyh Edib (Rahbay) Ma'rüf El - Alim ve Anıları - Bir Toplumun Aydınlanması ve Doğru Tanınması Yolun
88.55
Çocuklar unutmaz… Aklım erdiğinden beri vefatına kadar babamın boş zamanlarında divanına kurulup Sarı Defter'ine bir şeyler yazdığına tanık olurdum. Anlamadığım hâlde bazen başucunda durur, onu izler, merakla yazdıklarına bakardım. İlkokulu bitirince babam bana Arapça okuma-yazma öğretecekti. Lâkin zamanı yetmedi. Vefatında kütüphanesi yağmalanırken, çocuk hâlimle Sarı Defter'i yağmacı kişilerden saklamayı başarmış, sonra onu güvendiğim insanlardan biri olan Abdullah Emir Amca'ya teslim etmiştim (Bu Defter'le ilgili olarak yaşanan süreç için bk. 5. dipnot). Ondan zamanı gelene kadar bu defteri saklamasını istemiştim. Babam vefat ettikten sonra kendisinin yaşam felsefesini onun yol arkadaşlarından ve yol arkadaşlarının çocuklarından öğrenmeye devam ettim. Hâlâ da öğreniyorum. Topluma adanmış 69 yıllık bir yaşama ne çok şey sığıyormuş meğer… Tabii, o toplumu aydınlatmaya, o toplumla ilgili olarak yerleşik hâle gelmiş yanlış bilgileri düzeltmeye çalışırken ona en çok hasret kalanlar onun en yakınları, kendi çekirdek ailesi oluyor... Topluma mal olan şahsiyetlerin ortak kaderi de bu olsa gerek. Aydınlanma kıvılcımı oluştururken yananlara selam olsun!
Çocuklar unutmaz… Aklım erdiğinden beri vefatına kadar babamın boş zamanlarında divanına kurulup Sarı Defter'ine bir şeyler yazdığına tanık olurdum. Anlamadığım hâlde bazen başucunda durur, onu izler, merakla yazdıklarına bakardım. İlkokulu bitirince babam bana Arapça okuma-yazma öğretecekti. Lâkin zamanı yetmedi. Vefatında kütüphanesi yağmalanırken, çocuk hâlimle Sarı Defter'i yağmacı kişilerden saklamayı başarmış, sonra onu güvendiğim insanlardan biri olan Abdullah Emir Amca'ya teslim etmiştim (Bu Defter'le ilgili olarak yaşanan süreç için bk. 5. dipnot). Ondan zamanı gelene kadar bu defteri saklamasını istemiştim. Babam vefat ettikten sonra kendisinin yaşam felsefesini onun yol arkadaşlarından ve yol arkadaşlarının çocuklarından öğrenmeye devam ettim. Hâlâ da öğreniyorum. Topluma adanmış 69 yıllık bir yaşama ne çok şey sığıyormuş meğer… Tabii, o toplumu aydınlatmaya, o toplumla ilgili olarak yerleşik hâle gelmiş yanlış bilgileri düzeltmeye çalışırken ona en çok hasret kalanlar onun en yakınları, kendi çekirdek ailesi oluyor... Topluma mal olan şahsiyetlerin ortak kaderi de bu olsa gerek. Aydınlanma kıvılcımı oluştururken yananlara selam olsun!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat