Seyahatlerim; Suriye, Irak, Necid ve Hicaz

Stok Kodu:
9786056562860
Boyut:
135-230-0
Sayfa Sayısı:
278
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-10-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%43 indirimli
140,00TL
79,80TL
Havale/EFT ile: 78,20TL
Aynı gün kargo
9786056562860
423908
Seyahatlerim; Suriye, Irak, Necid ve Hicaz
Seyahatlerim; Suriye, Irak, Necid ve Hicaz
79.80
Memleketimizi tanımıyoruz. Bu bir hakikattir. Mamafih tanımak için de lazım gelen vesaitin külliyen mefkût olduğunu da itiraf etmelidir. Bunu nazar-ı dikkate alan Tanin, memleketin havali-i muhtelifesi hakkında en muktedir kalemlerden çıkmış bir çok mektuplar neşr etti. Anadolu, Rumeli, Irak, Yemen, Suriye mektupları bu kabildendir. İşte bu gün de yine iyi bir kalemden çıkmış bir seyahatname neşrine başlıyoruz. Seyahatnamenin İstanbul'dan Necid'e doğru devam ettiğini söylemek ehemmiyeti için bir delil-i kâfi teşkil eder zannındayız. Renin, 6 Receb 1329, (3 Temmuz 1911), s. 1. Seyahat fikriyle Avrupa'yı dolaşanlar çok var. Bunlar içinde ? fena değil ? gördüklerini yazanlar da bulunmuş, fakat acaba şu bizim zavallı yurdumuz ne haldedir, ve ne için böyle yaralı bir kalp halinde derin derin inliyor; bunu görmek isteyen yok. Şerk ve garbı dolaşan Evliya Çelebi gibi seyyahlardan geçtik, Suad Bey gibi herkes bir parça yurdunu tanısa ve tanıtsa bu vatan böyle harap olmazdı. Ali Kâmi, İçtihat, 9 Teşrin-i Evvel 1330, Sayı: 119.
Memleketimizi tanımıyoruz. Bu bir hakikattir. Mamafih tanımak için de lazım gelen vesaitin külliyen mefkût olduğunu da itiraf etmelidir. Bunu nazar-ı dikkate alan Tanin, memleketin havali-i muhtelifesi hakkında en muktedir kalemlerden çıkmış bir çok mektuplar neşr etti. Anadolu, Rumeli, Irak, Yemen, Suriye mektupları bu kabildendir. İşte bu gün de yine iyi bir kalemden çıkmış bir seyahatname neşrine başlıyoruz. Seyahatnamenin İstanbul'dan Necid'e doğru devam ettiğini söylemek ehemmiyeti için bir delil-i kâfi teşkil eder zannındayız. Renin, 6 Receb 1329, (3 Temmuz 1911), s. 1. Seyahat fikriyle Avrupa'yı dolaşanlar çok var. Bunlar içinde ? fena değil ? gördüklerini yazanlar da bulunmuş, fakat acaba şu bizim zavallı yurdumuz ne haldedir, ve ne için böyle yaralı bir kalp halinde derin derin inliyor; bunu görmek isteyen yok. Şerk ve garbı dolaşan Evliya Çelebi gibi seyyahlardan geçtik, Suad Bey gibi herkes bir parça yurdunu tanısa ve tanıtsa bu vatan böyle harap olmazdı. Ali Kâmi, İçtihat, 9 Teşrin-i Evvel 1330, Sayı: 119.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat