Sen Onu Kaybettin

Stok Kodu:
9786054750788
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-06-22
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
175,00TL
120,75TL
Havale/EFT ile: 108,68TL
9786054750788
610799
Sen Onu Kaybettin
Sen Onu Kaybettin
120.75
“Bizim, yabancılara değil, kendi kendimize yâni müslümanı müslüman edecek bir misyon teşkilâtı kurmamız lâzım. Hristiyan misyonerler, Hristiyan olmayan din sâhiplerini Hristiyan etmeye uğraşıyorlar. Biz müslümanı Müslüman etmek için bir misyon teşkilâtı kurmalıyız. Ona göre bir din adamı yetiştirmeye mecbûruz ve aynı zamanda mezhep ihtilâflarını bizi bölen, parça parça eden mezhep ihtilâflarını ancak din adamı halledebilir.” “Münevver din adamı lâzım bize! Münevver din adamımız yetişse oğlum her şey düzelir. Her şey düzelir. Cemiyeti mayalamaya diyoruz deminden beri. İşte âile bu. Herkes bir din adamıydı eskiden, ona bakarsan herkes bir din adamıydı. Yâni herkeste millî şuurla berâber, dînî şuur da mevcuttu.” “Burası sanki bir fidelik. O fidelik muayyen bir kıvâma getiriyor fidanı, buradan söküyoruz yolluyoruz, o topraklarda meyvesini mahsûlünü veriyor, biz karşıdan bakıyoruz. O fide mahsûl hâline gelinceye kadar birkaç yüz bin lira harcanıyor o insana. Onun için işte herkese vazîfe çok. Ağır şekilde yüklenmiş, ancak bu mesûliyeti idrak edene.”
“Bizim, yabancılara değil, kendi kendimize yâni müslümanı müslüman edecek bir misyon teşkilâtı kurmamız lâzım. Hristiyan misyonerler, Hristiyan olmayan din sâhiplerini Hristiyan etmeye uğraşıyorlar. Biz müslümanı Müslüman etmek için bir misyon teşkilâtı kurmalıyız. Ona göre bir din adamı yetiştirmeye mecbûruz ve aynı zamanda mezhep ihtilâflarını bizi bölen, parça parça eden mezhep ihtilâflarını ancak din adamı halledebilir.” “Münevver din adamı lâzım bize! Münevver din adamımız yetişse oğlum her şey düzelir. Her şey düzelir. Cemiyeti mayalamaya diyoruz deminden beri. İşte âile bu. Herkes bir din adamıydı eskiden, ona bakarsan herkes bir din adamıydı. Yâni herkeste millî şuurla berâber, dînî şuur da mevcuttu.” “Burası sanki bir fidelik. O fidelik muayyen bir kıvâma getiriyor fidanı, buradan söküyoruz yolluyoruz, o topraklarda meyvesini mahsûlünü veriyor, biz karşıdan bakıyoruz. O fide mahsûl hâline gelinceye kadar birkaç yüz bin lira harcanıyor o insana. Onun için işte herkese vazîfe çok. Ağır şekilde yüklenmiş, ancak bu mesûliyeti idrak edene.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat