9789751040411
488986
https://www.sehadetkitap.com/urun/sen-degisirsen-her-sey-degisir
Sen Değişirsen Her Şey Değişir
168.75
Başak Sayan
Ankara doğumlu yazar; ilk, orta ve lise eğitimini aynı şehirde tamamladı. Üniversite eğitimi için İstanbul'a
geldikten sonra oyunculuğa başlayan Sayan, bugüne dek pek çok dizi ve filmde rol aldı.
İlk romanı Bağlanma Korkusu'nun ardından çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Aylarca listelerden
düşmeyen, tesadüf ile kader temalarını irdelediği Kelebeğin Kaderi'nin ardından yazar, Ölü Kuşların
Sessizliği ile psikoloji ve felsefeyi gerilimle harmanlayarak heyecan dozu yüksek bir dünya yarattı.
2014 yılında evlenen Sayan, 2017 yılında ikiz bebeklerini kucağına aldı. Doğumdan kısa bir süre sonra ilk
çocuk romanı Rüzgâr Olmak İsteyen Çocuk'u kaleme aldı.
Yazar son romanı Nigâhdar ile okuru 1200 sene önceki Abbasi İmparatorluğu dönemiyle günümüz arasında
dolaştırırken, yine heyecan dozu yüksek bir dünyanın içinde, Hallâc-ı Mansûr'un felsefesini merkeze alarak
bir yandan tasavvuf ve kuantum fiziği arasında paralellikler kurup bir yandan da Tanrı ve bilim kavramlarının
nasıl birbirine yaklaşabileceğini gösteriyor.
Romanlarının arka planlarında spiritüel ögeleri mutlaka kullanan Başak Sayan, okuyucularının hayata
bambaşka bir noktadan bakmalarını sağlamanın en büyük motivasyonu olduğunu belirtiyor. İnsan kaderini değiştirebilir mi? Bundan seneler önce bana bu soru sorulsaydı kesinlikle hayır derdim. Bana
göre kader asla değiştirilemeyen bir şeydi ve herkesin o kadere boyun eğmesi gerekiyordu. O sıralarda kendi
içsel yolcuğuma henüz başlamamış ve evrene dair büyük sırları keşfetmemiştim. Her şey uzun yıllar önce
girdiğim bir depresyonla başladı. Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum? sorusu zihnimden çıkmıyordu. Çünkü
insanlar değişse de yaşadığım olaylar hep aynıydı. Sanki sürekli aynı yerde takılan bir filmde oynuyor gibiydim.
Karşımdaki oyuncular sürekli değişiyor ama senaryo bir türlü değişmiyordu. İşte içsel yolculuğum bunu fark
etmemle başladı. O zamanlar bilinçaltımın derinliklerinde saklı olan kök inançlarımın hayatımı nasıl etkilediğini
bilseydim, onları nasıl değiştireceğimi ve istediğim gibi hayatı nasıl yaratabileceğimi de bilirdim.
Başak Sayan; Bağlanma Korkusu, Kelebeğin Kaderi, Ölü Kuşların Sessizliği ve Nigâhdar romanlarının
ardından ilk otobiyografik kitabında kendi hayatının iplerini nasıl eline aldığını ve içsel yolculuğunda nelerle
karşılaştığını bilim ve felsefeyle temellendirerek olanca samimiyetiyle anlatıyor. Bu kitap, insanın elindeki en
büyük gücü nasıl kullanması gerektiğini, inancın ve düşüncenin neler yaratabileceğini, bilinçaltında bulunan kök
inançların nasıl değiştirileceğini, arzu edilen bir yaşamın nasıl tezahür ettirileceğini detaylarıyla ve 21 günlük bir
çalışmayla okura sunarken, aynı zamanda kişinin gerçek özü ile bağlantıya geçmesini de sağlıyor.
Keşke her insan kendi sihirli lambasına sahip olduğunun ve dilediği her şeyin gerçekleşeceğinin farkında
olsa...
Başak Sayan
Ankara doğumlu yazar; ilk, orta ve lise eğitimini aynı şehirde tamamladı. Üniversite eğitimi için İstanbul'a
geldikten sonra oyunculuğa başlayan Sayan, bugüne dek pek çok dizi ve filmde rol aldı.
İlk romanı Bağlanma Korkusu'nun ardından çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Aylarca listelerden
düşmeyen, tesadüf ile kader temalarını irdelediği Kelebeğin Kaderi'nin ardından yazar, Ölü Kuşların
Sessizliği ile psikoloji ve felsefeyi gerilimle harmanlayarak heyecan dozu yüksek bir dünya yarattı.
2014 yılında evlenen Sayan, 2017 yılında ikiz bebeklerini kucağına aldı. Doğumdan kısa bir süre sonra ilk
çocuk romanı Rüzgâr Olmak İsteyen Çocuk'u kaleme aldı.
Yazar son romanı Nigâhdar ile okuru 1200 sene önceki Abbasi İmparatorluğu dönemiyle günümüz arasında
dolaştırırken, yine heyecan dozu yüksek bir dünyanın içinde, Hallâc-ı Mansûr'un felsefesini merkeze alarak
bir yandan tasavvuf ve kuantum fiziği arasında paralellikler kurup bir yandan da Tanrı ve bilim kavramlarının
nasıl birbirine yaklaşabileceğini gösteriyor.
Romanlarının arka planlarında spiritüel ögeleri mutlaka kullanan Başak Sayan, okuyucularının hayata
bambaşka bir noktadan bakmalarını sağlamanın en büyük motivasyonu olduğunu belirtiyor. İnsan kaderini değiştirebilir mi? Bundan seneler önce bana bu soru sorulsaydı kesinlikle hayır derdim. Bana
göre kader asla değiştirilemeyen bir şeydi ve herkesin o kadere boyun eğmesi gerekiyordu. O sıralarda kendi
içsel yolcuğuma henüz başlamamış ve evrene dair büyük sırları keşfetmemiştim. Her şey uzun yıllar önce
girdiğim bir depresyonla başladı. Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum? sorusu zihnimden çıkmıyordu. Çünkü
insanlar değişse de yaşadığım olaylar hep aynıydı. Sanki sürekli aynı yerde takılan bir filmde oynuyor gibiydim.
Karşımdaki oyuncular sürekli değişiyor ama senaryo bir türlü değişmiyordu. İşte içsel yolculuğum bunu fark
etmemle başladı. O zamanlar bilinçaltımın derinliklerinde saklı olan kök inançlarımın hayatımı nasıl etkilediğini
bilseydim, onları nasıl değiştireceğimi ve istediğim gibi hayatı nasıl yaratabileceğimi de bilirdim.
Başak Sayan; Bağlanma Korkusu, Kelebeğin Kaderi, Ölü Kuşların Sessizliği ve Nigâhdar romanlarının
ardından ilk otobiyografik kitabında kendi hayatının iplerini nasıl eline aldığını ve içsel yolculuğunda nelerle
karşılaştığını bilim ve felsefeyle temellendirerek olanca samimiyetiyle anlatıyor. Bu kitap, insanın elindeki en
büyük gücü nasıl kullanması gerektiğini, inancın ve düşüncenin neler yaratabileceğini, bilinçaltında bulunan kök
inançların nasıl değiştirileceğini, arzu edilen bir yaşamın nasıl tezahür ettirileceğini detaylarıyla ve 21 günlük bir
çalışmayla okura sunarken, aynı zamanda kişinin gerçek özü ile bağlantıya geçmesini de sağlıyor.
Keşke her insan kendi sihirli lambasına sahip olduğunun ve dilediği her şeyin gerçekleşeceğinin farkında
olsa...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.