9789750406607
410104
https://www.sehadetkitap.com/urun/sedad-eldem-ile-soylesiler
Sedad Eldem ile Söyleşiler
241.50
... ben damdan düşer gibi bir mimar olmadım, Türkiyeye gelmeden önce mimarlık alanında birikimlerim vardı. Bu birikimim hem geleneksel hem de modern mimari üzerineydi. Bundan dolayı modern mimari dendiği zaman akla gelen Le Corbusier ve diğer üstadların yaptığı veyahut da yapımına başlamış oldukları binalar hakkında çok bilgim vardı. Bunların hepsini etüd etmiştim. Anadoluyu gezdiğim zaman bilhassa Orta Anadolu mimarisinde çatısı görünmeyen binalarla karşılaşmıştım. Bu mimarinin modern, betonarme karkas mimarisi ile yakınlıklarını gördüm. Bunların ne şekilde yapılması gerektiğini araştırdım... diyor mimarlık serüvenini anlatırken Sedad Eldem, kitapta yer alan söyleşilerinin bir yerinde.
Yarım yüzyıla yakın bir mimarlık eylemine damgasını vurmuş, etkin bir eğitmen, yoğun bir araştırmacı olan Sedad Eldem; tasarımcılığı ve mimari görüşlerinin yanı sıra eserleriyle de adını Türk mimari sayfalarına iri harflerle yazdırmış ama kendisini hiçbir zaman sanatçı olarak ifade etmemiştir. Nitekim bu düşüncesini kitapta : Sanatkar, niçin kusursuz, illa ki doğru yoldan yürümüş olsun?.. Bu yolda yürürken arada başka şeyler de aramıştır. Ben kendimi sanatkâr filan diye düşünmüyorum. Ama diyorum ki bazı antagonizmler (hasımlık) var. Siz de soruyorsunuz: Niçin böyle, niçin böyle değil gibi... Ben de doğrusunu söyleyeyim; pek hakiki cevaplar veremiyorum, yani ikna edici şeyler diyemiyorum... diye açıklıyor.
Kitabı; Süha Özkan ile Engin Yenalın birlikte Sedad Eldemle 2 Aralık1985 yılından, 28 Mayıs 1986 yılına kadar süren toplam 24 saatlik söyleşilerin üçüncü derlemesi olarak nitelendirebiliriz.
İlk baskısı Concept Media Yayınevi tarafından 1987 yılında İngilizce olarak gerçekleştirilenSedad Eldem Architect, Turkey adlı kitabın ardından, 2005 yılında ilk kez Literatür Yayıncılık tarafından tıpkı basım olarak Sedad Eldem adıyla tam 18 yıl sonra Türkçeye kazandırılmıştır. Eldemin sözcük seçimlerine dokunmadan, konuların akıcılığı gözönünde tutularak doğal bir seyir içerisinde Özkan ve Yenal tarafından oluşturulan bu derleme; bir kez daha Eldeme olan saygı ve gönül borcunun ödenmesidir aslında.
Kitapta Anısal İzlenimler başlığı altında Doğan Tekeli, Orhan Özgüner ve Turgut Cansever gibi ünlü mimarların kaleminden Sedad Eldemi yeniden okurken, son sözü hayranı ve sevgili öğrencisi Aygen Törüner söylüyor. Yenal ve Özkanın özenle derlediği bu kitapla, modern bir Türk Mimarlık Dili oluşturmaya adanan bir ömür ü birlikte yeniden okuyoruz, içten, yalın, akıcı ve özenli bir çalışmayla...
İçindekiler;
Sunuş Suha Özkan Engin Yenal
Anısal İzlenimler
Eldemle Söyleşiler
Özyaşam Öyküsü
Düşünceleri
Türk Evi
Mimarlık Eğitimi Üzerine Düşünceleri
Mimari Anlayışı
Yapılar Üzerine
Öteki Yapıları
Bitirirken Aygen Törüner
... ben damdan düşer gibi bir mimar olmadım, Türkiyeye gelmeden önce mimarlık alanında birikimlerim vardı. Bu birikimim hem geleneksel hem de modern mimari üzerineydi. Bundan dolayı modern mimari dendiği zaman akla gelen Le Corbusier ve diğer üstadların yaptığı veyahut da yapımına başlamış oldukları binalar hakkında çok bilgim vardı. Bunların hepsini etüd etmiştim. Anadoluyu gezdiğim zaman bilhassa Orta Anadolu mimarisinde çatısı görünmeyen binalarla karşılaşmıştım. Bu mimarinin modern, betonarme karkas mimarisi ile yakınlıklarını gördüm. Bunların ne şekilde yapılması gerektiğini araştırdım... diyor mimarlık serüvenini anlatırken Sedad Eldem, kitapta yer alan söyleşilerinin bir yerinde.
Yarım yüzyıla yakın bir mimarlık eylemine damgasını vurmuş, etkin bir eğitmen, yoğun bir araştırmacı olan Sedad Eldem; tasarımcılığı ve mimari görüşlerinin yanı sıra eserleriyle de adını Türk mimari sayfalarına iri harflerle yazdırmış ama kendisini hiçbir zaman sanatçı olarak ifade etmemiştir. Nitekim bu düşüncesini kitapta : Sanatkar, niçin kusursuz, illa ki doğru yoldan yürümüş olsun?.. Bu yolda yürürken arada başka şeyler de aramıştır. Ben kendimi sanatkâr filan diye düşünmüyorum. Ama diyorum ki bazı antagonizmler (hasımlık) var. Siz de soruyorsunuz: Niçin böyle, niçin böyle değil gibi... Ben de doğrusunu söyleyeyim; pek hakiki cevaplar veremiyorum, yani ikna edici şeyler diyemiyorum... diye açıklıyor.
Kitabı; Süha Özkan ile Engin Yenalın birlikte Sedad Eldemle 2 Aralık1985 yılından, 28 Mayıs 1986 yılına kadar süren toplam 24 saatlik söyleşilerin üçüncü derlemesi olarak nitelendirebiliriz.
İlk baskısı Concept Media Yayınevi tarafından 1987 yılında İngilizce olarak gerçekleştirilenSedad Eldem Architect, Turkey adlı kitabın ardından, 2005 yılında ilk kez Literatür Yayıncılık tarafından tıpkı basım olarak Sedad Eldem adıyla tam 18 yıl sonra Türkçeye kazandırılmıştır. Eldemin sözcük seçimlerine dokunmadan, konuların akıcılığı gözönünde tutularak doğal bir seyir içerisinde Özkan ve Yenal tarafından oluşturulan bu derleme; bir kez daha Eldeme olan saygı ve gönül borcunun ödenmesidir aslında.
Kitapta Anısal İzlenimler başlığı altında Doğan Tekeli, Orhan Özgüner ve Turgut Cansever gibi ünlü mimarların kaleminden Sedad Eldemi yeniden okurken, son sözü hayranı ve sevgili öğrencisi Aygen Törüner söylüyor. Yenal ve Özkanın özenle derlediği bu kitapla, modern bir Türk Mimarlık Dili oluşturmaya adanan bir ömür ü birlikte yeniden okuyoruz, içten, yalın, akıcı ve özenli bir çalışmayla...
İçindekiler;
Sunuş Suha Özkan Engin Yenal
Anısal İzlenimler
Eldemle Söyleşiler
Özyaşam Öyküsü
Düşünceleri
Türk Evi
Mimarlık Eğitimi Üzerine Düşünceleri
Mimari Anlayışı
Yapılar Üzerine
Öteki Yapıları
Bitirirken Aygen Törüner
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.