Şato

Stok Kodu:
9786059372596
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
378
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2018-03-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%53 indirimli
120,00TL
56,40TL
Havale/EFT ile: 55,27TL
9786059372596
677922
Şato
Şato
56.40
Gecenin bir vakti köye vardı, K. Köy karlara gömülmüştü. Şatonun bulunduğu tepeden iz eser yoktu ortada; sis ve zifiri karanlık tepeyi kuşatıyor, büyük şatoyu ele veren en sönük bir ışık seçilmiyordu. K., ana yolu köye bağlayan ahşap köprüde uzun süre dikildi, gözlerini kaldırıp aldatıcı boşluğa baktı. Sonra geceyi geçirecek bir yer aramak üzere yürüdü. Oteldekiler henüz uyanıktı. Geç vakit bir müşterinin çıkagelişiyle hayli şaşıran otelci; K.'ya verecekleri bir odaları bulunmadığını, ancak onun isterse salonda bir şilte üzerinde yatabileceğini söyledi, K. da öneriyi kabul etti. Salonda henüz bira içen birkaç köylü seçiliyordu, ama kimseyle konuşmak istemedi. K. kendisi tavan arasından şilteyi alıp gelerek sobanın yanı başına uzandı. İçerisi sıcaktı, köylülerin de sesi çıkmıyordu. Yorgun gözlerle biraz onları süzdü. K. derken uyuyakaldı. Ama az sonra uyandırıldı yine. Kentliler gibi giyinmiş, aktör yüzlü, çekik gözlü, gür kaşlı bir adam, otelciyle başucunda dikiliyordu. Köylüler de henüz gitmemişti ve olup bitecekleri daha iyi görüp işitmek üzere birkaçı sandalyesini K.'dan yana döndürmüştü.
Gecenin bir vakti köye vardı, K. Köy karlara gömülmüştü. Şatonun bulunduğu tepeden iz eser yoktu ortada; sis ve zifiri karanlık tepeyi kuşatıyor, büyük şatoyu ele veren en sönük bir ışık seçilmiyordu. K., ana yolu köye bağlayan ahşap köprüde uzun süre dikildi, gözlerini kaldırıp aldatıcı boşluğa baktı. Sonra geceyi geçirecek bir yer aramak üzere yürüdü. Oteldekiler henüz uyanıktı. Geç vakit bir müşterinin çıkagelişiyle hayli şaşıran otelci; K.'ya verecekleri bir odaları bulunmadığını, ancak onun isterse salonda bir şilte üzerinde yatabileceğini söyledi, K. da öneriyi kabul etti. Salonda henüz bira içen birkaç köylü seçiliyordu, ama kimseyle konuşmak istemedi. K. kendisi tavan arasından şilteyi alıp gelerek sobanın yanı başına uzandı. İçerisi sıcaktı, köylülerin de sesi çıkmıyordu. Yorgun gözlerle biraz onları süzdü. K. derken uyuyakaldı. Ama az sonra uyandırıldı yine. Kentliler gibi giyinmiş, aktör yüzlü, çekik gözlü, gür kaşlı bir adam, otelciyle başucunda dikiliyordu. Köylüler de henüz gitmemişti ve olup bitecekleri daha iyi görüp işitmek üzere birkaçı sandalyesini K.'dan yana döndürmüştü.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat