Şans Eşitlikçiliği ve Eleştirisi Çağdaş Bir Dağıtıcı Adalet Anlayışının Felsefi Kritiği

Stok Kodu:
9786052649114
Boyut:
130-190-0
Sayfa Sayısı:
343
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-07-31
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%13 indirimli
360,00TL
313,20TL
Havale/EFT ile: 306,94TL
9786052649114
727302
Şans Eşitlikçiliği ve Eleştirisi Çağdaş Bir Dağıtıcı Adalet Anlayışının Felsefi Kritiği
Şans Eşitlikçiliği ve Eleştirisi Çağdaş Bir Dağıtıcı Adalet Anlayışının Felsefi Kritiği
313.20
Çalışmanın araştırma sorusu, şans eşitlikçiliğinin modern toplumlarda adaletin temel çerçevesi olarak kabul edilmek için yeterince elverişli olup olmadığıdır. Sorudaki “modern toplumlarda” vurgusu metodolojik bir tercihi yansıtmaktadır. Bir adalet kuramının sahip olması gereken uygulanabilirlik seviyesi hakkında literatürde farklı görüşler mevcuttur. Bazı kuramcılar iyi bir adalet kuramının hiçbir şekilde uygulama olanağı bulamayacak olmasını normal kabul etmektedir. Başka bazıları ise, iyi bir kuramı tespit etmeye yarayan kriterler arasında söz konusu kuramın ne ölçüde uygulanabileceğinin de yer alması gerektiğini savunmaktadır. Araştırma sorusunda bu ifadenin kullanımı, şans eşitlikçiliğinin karmaşık bir örgütlenmeye dayanan ve genellikle geniş bir nüfusu içeren modern toplumlardaki uygulanabilirlik seviyesinin de dikkate alınan kriterler arasında olduğunu gösterme amacına matuftur.Çalışmanın hipotezi, şans eşitlikçisi kuramların modern bir toplumda dağıtıcı adaletin temel çerçevesi olarak kabul edilmek için elverişsiz olduğudur. İddiamıza göre bunun sebebi, şans eşitlikçiliğinin temel ilkesinin mantıksal sonuçlarına götürülürken takip edebileceği alternatif güzergâhların tamamının çıkmazlarla dolu olmasıdır. Bu hipotezi test etmek için şans eşitlikçiliğinin kurucu yazarlarının adalet kuramları kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu değerlendirmede esas alınan kriterler, “normatif yansıtıcılık”, “tutarlılık” ve “hayata rehberlik etme kapasitesi” olarak belirlenmiştir. Normatif yansıtıcılık, bir kuramın ne kadar çok sayıda uygun değeri kendi içinde barındırabildiği ve sonuçlarına yansıtabildiğiyle ilişkilidir. Tutarlılık, bir kuramın ne seviyede bir bütünlüğe ve istikrara sahip olduğuyla alakalıdır. Hayata rehberlik etme kapasitesi ise bir kuramın gündelik hayatı ne ölçüde yönlendirme potansiyeline sahip olduğuyla ilgilidir. Bir kuram sayılan üç kriteri ne kadar karşılıyorsa o kadar iyi bir kuram olarak kabul edilmektedir.
Çalışmanın araştırma sorusu, şans eşitlikçiliğinin modern toplumlarda adaletin temel çerçevesi olarak kabul edilmek için yeterince elverişli olup olmadığıdır. Sorudaki “modern toplumlarda” vurgusu metodolojik bir tercihi yansıtmaktadır. Bir adalet kuramının sahip olması gereken uygulanabilirlik seviyesi hakkında literatürde farklı görüşler mevcuttur. Bazı kuramcılar iyi bir adalet kuramının hiçbir şekilde uygulama olanağı bulamayacak olmasını normal kabul etmektedir. Başka bazıları ise, iyi bir kuramı tespit etmeye yarayan kriterler arasında söz konusu kuramın ne ölçüde uygulanabileceğinin de yer alması gerektiğini savunmaktadır. Araştırma sorusunda bu ifadenin kullanımı, şans eşitlikçiliğinin karmaşık bir örgütlenmeye dayanan ve genellikle geniş bir nüfusu içeren modern toplumlardaki uygulanabilirlik seviyesinin de dikkate alınan kriterler arasında olduğunu gösterme amacına matuftur.Çalışmanın hipotezi, şans eşitlikçisi kuramların modern bir toplumda dağıtıcı adaletin temel çerçevesi olarak kabul edilmek için elverişsiz olduğudur. İddiamıza göre bunun sebebi, şans eşitlikçiliğinin temel ilkesinin mantıksal sonuçlarına götürülürken takip edebileceği alternatif güzergâhların tamamının çıkmazlarla dolu olmasıdır. Bu hipotezi test etmek için şans eşitlikçiliğinin kurucu yazarlarının adalet kuramları kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu değerlendirmede esas alınan kriterler, “normatif yansıtıcılık”, “tutarlılık” ve “hayata rehberlik etme kapasitesi” olarak belirlenmiştir. Normatif yansıtıcılık, bir kuramın ne kadar çok sayıda uygun değeri kendi içinde barındırabildiği ve sonuçlarına yansıtabildiğiyle ilişkilidir. Tutarlılık, bir kuramın ne seviyede bir bütünlüğe ve istikrara sahip olduğuyla alakalıdır. Hayata rehberlik etme kapasitesi ise bir kuramın gündelik hayatı ne ölçüde yönlendirme potansiyeline sahip olduğuyla ilgilidir. Bir kuram sayılan üç kriteri ne kadar karşılıyorsa o kadar iyi bir kuram olarak kabul edilmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat