9786055250102
640072
https://www.sehadetkitap.com/urun/sanat-tarihinin-tarihi-1
Sanat Tarihinin Tarihi
58.90
Sade ve özlü bir dille yazilmis olan bu kitapta yazar, sanat elestirisi ve teorisinin antikiteden günümüze tarihinin izini sürüyor. Minor'in amaci "sanat tarihinin ne oldugunu, nereden dogdugunu, temelini olusturan fikirlerin, kurumlarin ve pratiklerin neler oldugunu, bugünkü sekline nasil büründügünü ve kullandigi elestirel yöntemlerin neler oldugunu tanimlamaya çalismak."
Sanat egitimi alinan bir yer olarak modern akademi, on altinci yüzyil sonlarinin Italya'sinda sanatçilara yönelik bir meslek forumu olarak dogdu, bir yandan da sanata dair teorik söylemlere ev sahipligi etti. Akademinin, kültürel ve ideolojik bir fenomen olarak etkisi tarih boyunca güçlü bir sekilde hissedildi; bu etki belki bugün her zamankinden daha güçlü hissediliyor. Akademi ister Roma'daki Accademia di San Luca gibi papaligin himayesindeki bagimsiz bir sanat kurulusu ister XIV. Louis'nin subaylarinin denetimindeki bir kraliyet akademisi ister modern bir üniversite olsun, tam da dogasi geregi, gündemler yaratarak sanatçilari ve sanat tarihçilerini bu ya da su sekilde etkiler. Kitabin birinci kisminda bu ve benzeri konular ayrintili bir sekilde ele aliniyor. Platon'dan on dokuzuncu yüzyila sanat teorilerinin ele alindigi ikinci kisimda, tarih estetikle bulusuyor, çaglar boyu "Sanat nedir?" sorusuna verilen yanitlar mercek altina aliniyor. Yirminci yüzyilin elestiri teorilerine iliskin degerlendirmelere yer verilen üçüncü kisimdaysa tarih biraz geri planda kaliyor. Göstergebilim, yapibozum, Marksizm, psikanaliz, feminist elestiriler, çokkültürcülük, bu kisimda ele alinan yaklasimlardan birkaçi.
Kitap, sanat tarihiyle yeni tanismis olan ve sadece sanati merak etmekle yetinmeyip, sanat hakkinda söyledigimiz seyleri neden söyledigimizi de merak eden okura ulasmayi hedefliyor. Sanat hakkinda konusmanin tek bir yolu—kitabi bir yolu—olduguna inanan okuru, benimsedigi bu bakis açisinin indirgemeci ve otoriter olduguna; sanatin tamamen kisisel ve herkesin fikrinin esit ölçüde geçerli oldugunu düsünen okuruysa, bu inancinin geçersizligine ikna etmeyi dert ediniyor. Okuru, sanat tarihini beseri bilimlere ait kilan seyin ne oldugunu kavramaya davet ediyor.-
Sade ve özlü bir dille yazilmis olan bu kitapta yazar, sanat elestirisi ve teorisinin antikiteden günümüze tarihinin izini sürüyor. Minor'in amaci "sanat tarihinin ne oldugunu, nereden dogdugunu, temelini olusturan fikirlerin, kurumlarin ve pratiklerin neler oldugunu, bugünkü sekline nasil büründügünü ve kullandigi elestirel yöntemlerin neler oldugunu tanimlamaya çalismak."
Sanat egitimi alinan bir yer olarak modern akademi, on altinci yüzyil sonlarinin Italya'sinda sanatçilara yönelik bir meslek forumu olarak dogdu, bir yandan da sanata dair teorik söylemlere ev sahipligi etti. Akademinin, kültürel ve ideolojik bir fenomen olarak etkisi tarih boyunca güçlü bir sekilde hissedildi; bu etki belki bugün her zamankinden daha güçlü hissediliyor. Akademi ister Roma'daki Accademia di San Luca gibi papaligin himayesindeki bagimsiz bir sanat kurulusu ister XIV. Louis'nin subaylarinin denetimindeki bir kraliyet akademisi ister modern bir üniversite olsun, tam da dogasi geregi, gündemler yaratarak sanatçilari ve sanat tarihçilerini bu ya da su sekilde etkiler. Kitabin birinci kisminda bu ve benzeri konular ayrintili bir sekilde ele aliniyor. Platon'dan on dokuzuncu yüzyila sanat teorilerinin ele alindigi ikinci kisimda, tarih estetikle bulusuyor, çaglar boyu "Sanat nedir?" sorusuna verilen yanitlar mercek altina aliniyor. Yirminci yüzyilin elestiri teorilerine iliskin degerlendirmelere yer verilen üçüncü kisimdaysa tarih biraz geri planda kaliyor. Göstergebilim, yapibozum, Marksizm, psikanaliz, feminist elestiriler, çokkültürcülük, bu kisimda ele alinan yaklasimlardan birkaçi.
Kitap, sanat tarihiyle yeni tanismis olan ve sadece sanati merak etmekle yetinmeyip, sanat hakkinda söyledigimiz seyleri neden söyledigimizi de merak eden okura ulasmayi hedefliyor. Sanat hakkinda konusmanin tek bir yolu—kitabi bir yolu—olduguna inanan okuru, benimsedigi bu bakis açisinin indirgemeci ve otoriter olduguna; sanatin tamamen kisisel ve herkesin fikrinin esit ölçüde geçerli oldugunu düsünen okuruysa, bu inancinin geçersizligine ikna etmeyi dert ediniyor. Okuru, sanat tarihini beseri bilimlere ait kilan seyin ne oldugunu kavramaya davet ediyor.-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.