Sahipsiz Şeyler

Stok Kodu:
9786051855912
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
150
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%37 indirimli
90,00TL
56,70TL
Havale/EFT ile: 51,03TL
9786051855912
522253
Sahipsiz Şeyler
Sahipsiz Şeyler
56.70
Sahipsiz Şeyler'de olaylar, birbirlerinin tamamlayıcı ve yaralayıcı rolüyle ilerliyor. Kim ne kadar masum ve masumiyet kimi ne kadar ilgilendiriyor? Kötülüğün ve cezanın örselenmiş karakterler üzerinden tartışıldığı öykülerde Gökhan Bakar, katmanlarını karanlık dehlizlere, herkesin gözü önüne inşa ediyor. Film şeridinin koptuğu yerdeyse kurbanlığı ve failliği üzerinden çıkarıp atanın kimliği meçhul. Yargılar bu kurguda anlatılmayanların, boşlukta bırakılanların altını çizerken sıfatları sahiplendirmenin, husumeti bir çırpıda yorumlamanın derdinde. Suçluluğun yansıtma alanını şiddet basmakalıplarıyla bozan Sahipsiz Şeyler, iyi ile kötünün savaşına yeni bir çentik. ... Bunun ölümü tecrübe eden bir söz olduğunu şimdi biliyorum. O zaman karanlıkta düşündüklerim başkaydı. Yaz tatili, tiyatro gösterileri, konserler, sinemalar, katil kim oyunu... Unutamayacağım aşklar ve türlü sarhoşluklardı. Uyku yerine hatıralara uzanmak gibi sanırım. Gözüm arkada kalmadı diye büyükleneceksem şu saydıklarımla dolmalı o negatif. Son perdede son arzun değil, en sevdiklerin gösterilir. Öyle derler. Sandalyenin lime lime kolları, elimden düşürmediğim porselen bardak, Osman Hamdi'nin yapboz tablosu, onlarca not kâğıdı ve gri şapkalı lamba etrafında dönüyor dünya. Kalbim yavaşlıyor, klavyeyi ters çevirip masaya vurduğum anlardaki sesi duyuyorum: Tak tak! Tak tak!
Sahipsiz Şeyler'de olaylar, birbirlerinin tamamlayıcı ve yaralayıcı rolüyle ilerliyor. Kim ne kadar masum ve masumiyet kimi ne kadar ilgilendiriyor? Kötülüğün ve cezanın örselenmiş karakterler üzerinden tartışıldığı öykülerde Gökhan Bakar, katmanlarını karanlık dehlizlere, herkesin gözü önüne inşa ediyor. Film şeridinin koptuğu yerdeyse kurbanlığı ve failliği üzerinden çıkarıp atanın kimliği meçhul. Yargılar bu kurguda anlatılmayanların, boşlukta bırakılanların altını çizerken sıfatları sahiplendirmenin, husumeti bir çırpıda yorumlamanın derdinde. Suçluluğun yansıtma alanını şiddet basmakalıplarıyla bozan Sahipsiz Şeyler, iyi ile kötünün savaşına yeni bir çentik. ... Bunun ölümü tecrübe eden bir söz olduğunu şimdi biliyorum. O zaman karanlıkta düşündüklerim başkaydı. Yaz tatili, tiyatro gösterileri, konserler, sinemalar, katil kim oyunu... Unutamayacağım aşklar ve türlü sarhoşluklardı. Uyku yerine hatıralara uzanmak gibi sanırım. Gözüm arkada kalmadı diye büyükleneceksem şu saydıklarımla dolmalı o negatif. Son perdede son arzun değil, en sevdiklerin gösterilir. Öyle derler. Sandalyenin lime lime kolları, elimden düşürmediğim porselen bardak, Osman Hamdi'nin yapboz tablosu, onlarca not kâğıdı ve gri şapkalı lamba etrafında dönüyor dünya. Kalbim yavaşlıyor, klavyeyi ters çevirip masaya vurduğum anlardaki sesi duyuyorum: Tak tak! Tak tak!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat