Sahi Adım Neydi

Stok Kodu:
9786052652442
Boyut:
130-195-
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-10-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%41 indirimli
145,00TL
85,55TL
Havale/EFT ile: 83,84TL
9786052652442
634488
Sahi Adım Neydi
Sahi Adım Neydi
85.55
Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar kitabıyla 2023 Fakir Baykurt Öykü Ödülü'ne layık görülen Polat Özlüoğlu'nun beşinci öykü toplamı: Sahi Adım Neydi. Terk edişler, bitmeyen özlemler, dipdiri yalnızlıklar, ölümlü aşklar... Beklediği uğruna saçlarına kıyanların, balkonları kurtuluş bilenlerin, kayıp defteri tutan otellerde yitenlerin, trenlerle uçsuz bozkırlara sürülmüşlerin “yaşamasız” hikâyeleri. Polat Özlüoğlu, acıyla baş edemeyen, herkesçe itilip kakılan, sorunlu erkekliğin zulmüyle bir başına kalmış kadınları ve ötede tutulan cinsel kimlikleri merkeze alıyor öykülerinde. Kalemine eşlik eden şiirler ve şarkılar, okuyanların çoğunun adını sığdıracağı; yakın tarihle, iyileşmek bilmeyen yaralarla örülü, nostaljik bir salıncak kuruyor. Hiç yara almadan aynadan geçememişlerin sallandığı bir salıncak. “O geceden sonra bir daha gündüz olmadı. Bir daha kimse eve hoş gelmedi. Bir daha güneş düşmedi üstüme. Şehirdeki bütün suratlar lekelendi, kirlendi. Yüzlerine baktıkça bulandı içim. Nasıl sığamadıysak şu siyah beyaz dünyaya, anlamadım. Kıyafetlerini sakladım. Arada çıkarıp sarıldım, kokladım. Bavulunu atmadım. Ayakkabılarını kapının önüne bırakmadım. Alıp götürsün istemedim kimse. Dursun, belki gelir giyer, dedim bir gece.”
Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar kitabıyla 2023 Fakir Baykurt Öykü Ödülü'ne layık görülen Polat Özlüoğlu'nun beşinci öykü toplamı: Sahi Adım Neydi. Terk edişler, bitmeyen özlemler, dipdiri yalnızlıklar, ölümlü aşklar... Beklediği uğruna saçlarına kıyanların, balkonları kurtuluş bilenlerin, kayıp defteri tutan otellerde yitenlerin, trenlerle uçsuz bozkırlara sürülmüşlerin “yaşamasız” hikâyeleri. Polat Özlüoğlu, acıyla baş edemeyen, herkesçe itilip kakılan, sorunlu erkekliğin zulmüyle bir başına kalmış kadınları ve ötede tutulan cinsel kimlikleri merkeze alıyor öykülerinde. Kalemine eşlik eden şiirler ve şarkılar, okuyanların çoğunun adını sığdıracağı; yakın tarihle, iyileşmek bilmeyen yaralarla örülü, nostaljik bir salıncak kuruyor. Hiç yara almadan aynadan geçememişlerin sallandığı bir salıncak. “O geceden sonra bir daha gündüz olmadı. Bir daha kimse eve hoş gelmedi. Bir daha güneş düşmedi üstüme. Şehirdeki bütün suratlar lekelendi, kirlendi. Yüzlerine baktıkça bulandı içim. Nasıl sığamadıysak şu siyah beyaz dünyaya, anlamadım. Kıyafetlerini sakladım. Arada çıkarıp sarıldım, kokladım. Bavulunu atmadım. Ayakkabılarını kapının önüne bırakmadım. Alıp götürsün istemedim kimse. Dursun, belki gelir giyer, dedim bir gece.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat