9786254307256
597028
https://www.sehadetkitap.com/urun/sahabenin-adaleti-ve-ilk-ihtilaflar
Sahabenin Adaleti ve İlk İhtilaflar
118.59
İslam tarihi, insanlığın tanıdığı ve dünya milletlerinin yazmakla ve öğrenmekle mesut olduğu en
temiz, en şerefli, en incelikli ve en insancıl tarihtir. Hz. Peygamber (s.a.v)'in vefatından sonra
arkadaşları olan sahabe ona nasıl hürmet ve tazim gösterdiyse ehli beytine de aynı hürmeti
göstermiştir. Ancak Hz. Peygamber (s.a.v) asrından uzaklaşma ve genişleyen İslam coğrafyası yeni
problemleri de beraberinde getirmiştir. İlk iki halife döneminde İslam toplumu ve sahabe nesli Hz.
Peygamber (s.a.v)'den aldığı merkez kaç kuvvetle fetihlere girişmiş dünyadan çok ukbaya çalışmayı
amaçlamıştır. Hz. Osman (r.a) zamanında İslam toprakları doğuda orta Asya içlerinden batıda
Afrika'ya kadar genişlemiş ve bu kadar büyük bir devletin idaresi de zorlaşmıştır.
Bununla beraber Hz. Osman (r.a) kendi akrabalarına güvenmiş ve akrabalarını İslam
devletinin vilayetlerine vali tayin etmiştir. Hz. Osman (r.a)'in akrabaları, tavırlarıyla bu güveni boşa
çıkarmış ve asilerin halifeye isyanın ilk kıvılcımlarını yakmalarına sebebiyet vermişlerdir. İbn
Sebe'nin çalışmaları ve Mervan bin Hakem gibi kişilerin yanlış uygulamaları sonucunda Medinekuşatılmış ve İslam tarihinin en bedbaht olayı vukua gelmiş, Hz. Osman (r.a) karısının gözü önünde
şehit edilmiştir. Asiler halifeyi öldürmeleri sonucunda korkuya kapılmış ve biran önce başka bir
halife seçme gereği duymuşlardır. Bunun sonucunda ne kadar istemese bile Hz. Ali (r.a) halife
olmuştur. Hz. Ali (r.a)'in halife olması bazı sahabe arasında huzursuzluğa sebep olurken bazı
sahabeyi de memnun etmiştir. Rahatsız olan kesim Hz. Aişe (r.a) önderliğinde toplanmış ve ilk defa
iki toplumu da Müslüman olan ordu karşı karşıya gelmiştir.
Bütün bu olaylar tamamen sahabe olan kişilerin iradelerinin bir eseri gibi gözükse de işin
içinde farklı güç merkezlerinin kendi menfaattarı doğrultusunda olayları yönlendirdiği
görülmektedir. Yoksa Hz. Ali (r.a) ile Hz. Muaviye (r.a) aralarındaki ihtilafa rağmen birbirlerini asla
tekfir etmemiş aksine bir birlerinin kardeşi olduklarını her defasında deklare etmişlerdir. Keza Hz.
Aişe (r.a) Cemel savaşından sonra Hz. Ali (r.a)'ye olan tavrını değiştirmiş ve yaptığından pişmanlık
duyarak ömür boyu tövbe etmiştir. Bu ve bunun gibi olaylar sahabenin kendilerine bırakılsaydı asla
kötü sonuç doğurmayacaktı. İslam'ın bekasından rahatsız olanlar tarafından fitne ortaya atılmış ve
bu fitnede tarihin bazı dönemlerinde kesintiye uğrasa da artarak devam etmiştir.
İslam tarihi, insanlığın tanıdığı ve dünya milletlerinin yazmakla ve öğrenmekle mesut olduğu en
temiz, en şerefli, en incelikli ve en insancıl tarihtir. Hz. Peygamber (s.a.v)'in vefatından sonra
arkadaşları olan sahabe ona nasıl hürmet ve tazim gösterdiyse ehli beytine de aynı hürmeti
göstermiştir. Ancak Hz. Peygamber (s.a.v) asrından uzaklaşma ve genişleyen İslam coğrafyası yeni
problemleri de beraberinde getirmiştir. İlk iki halife döneminde İslam toplumu ve sahabe nesli Hz.
Peygamber (s.a.v)'den aldığı merkez kaç kuvvetle fetihlere girişmiş dünyadan çok ukbaya çalışmayı
amaçlamıştır. Hz. Osman (r.a) zamanında İslam toprakları doğuda orta Asya içlerinden batıda
Afrika'ya kadar genişlemiş ve bu kadar büyük bir devletin idaresi de zorlaşmıştır.
Bununla beraber Hz. Osman (r.a) kendi akrabalarına güvenmiş ve akrabalarını İslam
devletinin vilayetlerine vali tayin etmiştir. Hz. Osman (r.a)'in akrabaları, tavırlarıyla bu güveni boşa
çıkarmış ve asilerin halifeye isyanın ilk kıvılcımlarını yakmalarına sebebiyet vermişlerdir. İbn
Sebe'nin çalışmaları ve Mervan bin Hakem gibi kişilerin yanlış uygulamaları sonucunda Medinekuşatılmış ve İslam tarihinin en bedbaht olayı vukua gelmiş, Hz. Osman (r.a) karısının gözü önünde
şehit edilmiştir. Asiler halifeyi öldürmeleri sonucunda korkuya kapılmış ve biran önce başka bir
halife seçme gereği duymuşlardır. Bunun sonucunda ne kadar istemese bile Hz. Ali (r.a) halife
olmuştur. Hz. Ali (r.a)'in halife olması bazı sahabe arasında huzursuzluğa sebep olurken bazı
sahabeyi de memnun etmiştir. Rahatsız olan kesim Hz. Aişe (r.a) önderliğinde toplanmış ve ilk defa
iki toplumu da Müslüman olan ordu karşı karşıya gelmiştir.
Bütün bu olaylar tamamen sahabe olan kişilerin iradelerinin bir eseri gibi gözükse de işin
içinde farklı güç merkezlerinin kendi menfaattarı doğrultusunda olayları yönlendirdiği
görülmektedir. Yoksa Hz. Ali (r.a) ile Hz. Muaviye (r.a) aralarındaki ihtilafa rağmen birbirlerini asla
tekfir etmemiş aksine bir birlerinin kardeşi olduklarını her defasında deklare etmişlerdir. Keza Hz.
Aişe (r.a) Cemel savaşından sonra Hz. Ali (r.a)'ye olan tavrını değiştirmiş ve yaptığından pişmanlık
duyarak ömür boyu tövbe etmiştir. Bu ve bunun gibi olaylar sahabenin kendilerine bırakılsaydı asla
kötü sonuç doğurmayacaktı. İslam'ın bekasından rahatsız olanlar tarafından fitne ortaya atılmış ve
bu fitnede tarihin bazı dönemlerinde kesintiye uğrasa da artarak devam etmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.