Rüzgarlı Kasaba

Stok Kodu:
9786257163408
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
108
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-12-17
Çeviren:
Duru Aygüven
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
90,00TL
51,30TL
Havale/EFT ile: 46,17TL
9786257163408
544269
Rüzgarlı Kasaba
Rüzgarlı Kasaba
51.30
Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan ikinci kadın yazar Grazia Deledda, doğduğu Sardinya Adası'nı eserlerinin merkezi hâline getirmiştir. Sardinya doğasının da bir karakter olduğu Rüzgârlı Kasaba'da hem doğaya hayran kalmamızı sağlıyor hem de evlilik ve gelenekler hakkındaki gerçekleri yüzümüze vuruyor. Bu romanda Deledda'nın geçmişine dönüp anılarını nasıl incelediğini, geçmiş ve günümüzün nasıl iç içe geçtiğini, Sardinya'daki küçük bir kasabanın manzaraları eşliğinde okuyoruz. “Küçük ve sakin trenimizin ilk durağına kadar, yolcuğumuz beklendiği şekilde geçti: en başta geride bırakılan kişiler ve şeyler için dökülen gözyaşları, sonra karşılıklı gülümsemeler, el sıkışmalar, içinde sevdiği gözlerin sonsuz yansıması görünen gözler, içi dünyanın bir yeryüzü cenneti, kendi özel cennetimiz olduğunun güvencesiyle dolu kalpler. Gül yaprakları ve buğday taneleri elbisemin kıvrımları arasında hâlâ duruyordu. Gerçekler, küçük trenin ilk durağında küstah hayallerimizi mahvetti.”
Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan ikinci kadın yazar Grazia Deledda, doğduğu Sardinya Adası'nı eserlerinin merkezi hâline getirmiştir. Sardinya doğasının da bir karakter olduğu Rüzgârlı Kasaba'da hem doğaya hayran kalmamızı sağlıyor hem de evlilik ve gelenekler hakkındaki gerçekleri yüzümüze vuruyor. Bu romanda Deledda'nın geçmişine dönüp anılarını nasıl incelediğini, geçmiş ve günümüzün nasıl iç içe geçtiğini, Sardinya'daki küçük bir kasabanın manzaraları eşliğinde okuyoruz. “Küçük ve sakin trenimizin ilk durağına kadar, yolcuğumuz beklendiği şekilde geçti: en başta geride bırakılan kişiler ve şeyler için dökülen gözyaşları, sonra karşılıklı gülümsemeler, el sıkışmalar, içinde sevdiği gözlerin sonsuz yansıması görünen gözler, içi dünyanın bir yeryüzü cenneti, kendi özel cennetimiz olduğunun güvencesiyle dolu kalpler. Gül yaprakları ve buğday taneleri elbisemin kıvrımları arasında hâlâ duruyordu. Gerçekler, küçük trenin ilk durağında küstah hayallerimizi mahvetti.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat