Rumeli Yağmalanan İmparatorluk

Stok Kodu:
9789757651765
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
592
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-04-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
400,00TL
368,00TL
Havale/EFT ile: 360,64TL
9789757651765
674484
Rumeli Yağmalanan İmparatorluk
Rumeli Yağmalanan İmparatorluk
368.00
Berlin Kongresinde yapılan düzenlemeler yalnız barışı garantilememekle kalmıyor, bilâkis öyle şartlar yaratıyordu ki, olayların göstermiş olduğu gibi, gelecekteki karışıklıkların tohumlarını atmaktan başka işe yaramıyordu. Ama bunda şaşılacak bir şey yoktu. Kongreye katılan devletler, özellikle İngiltere ile Avusturya -Avusturyanın arkasında da Almanya- gelecekte barışı ve hakkı korumaktan ziyade Ayastafanos antlaşmasını tahrip etmek için toplanmışlardı Berlinde. O anda tehlike, bu antlaşmadan geliyordu ve onlar için bu tehlikeyi savuşturmak, uygulaması imkânsız olmayan yeni bir antlaşmadan doğabilecek uzak tehlikelerden kaçınma endişesinden daha acil bir ihtiyaçtı. Nitekim, bütün bir ay süren müzakereler boyunca, bu gaye için çalıştılar: Düzelttiler, kesip biçtiler, durup dinlenmeden değiştirdiler; ne incesine baktılar, ne yarının sakıncalarından çekindiler. Berlin antlaşması karanlık ve karışık bir gelecek vaadediyordu. Fakat böyle karanlık ve karışık bir gelecek, çıkar birliği yapan devletlerin Doğuda giriştiği avcılık için en uygun ortam değil miydi? Osmanlı İmparatorluğunu yağmalamak fikri hepsini büyülüyordu. Yağmaya niyetlenenler içinse, karanlık ve bulanık bir ortamdan daha yararlı ne olabilirdi?
Berlin Kongresinde yapılan düzenlemeler yalnız barışı garantilememekle kalmıyor, bilâkis öyle şartlar yaratıyordu ki, olayların göstermiş olduğu gibi, gelecekteki karışıklıkların tohumlarını atmaktan başka işe yaramıyordu. Ama bunda şaşılacak bir şey yoktu. Kongreye katılan devletler, özellikle İngiltere ile Avusturya -Avusturyanın arkasında da Almanya- gelecekte barışı ve hakkı korumaktan ziyade Ayastafanos antlaşmasını tahrip etmek için toplanmışlardı Berlinde. O anda tehlike, bu antlaşmadan geliyordu ve onlar için bu tehlikeyi savuşturmak, uygulaması imkânsız olmayan yeni bir antlaşmadan doğabilecek uzak tehlikelerden kaçınma endişesinden daha acil bir ihtiyaçtı. Nitekim, bütün bir ay süren müzakereler boyunca, bu gaye için çalıştılar: Düzelttiler, kesip biçtiler, durup dinlenmeden değiştirdiler; ne incesine baktılar, ne yarının sakıncalarından çekindiler. Berlin antlaşması karanlık ve karışık bir gelecek vaadediyordu. Fakat böyle karanlık ve karışık bir gelecek, çıkar birliği yapan devletlerin Doğuda giriştiği avcılık için en uygun ortam değil miydi? Osmanlı İmparatorluğunu yağmalamak fikri hepsini büyülüyordu. Yağmaya niyetlenenler içinse, karanlık ve bulanık bir ortamdan daha yararlı ne olabilirdi?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat