Ruhun Sınır Bölgeleri; Zihin Kutsal Bilimi Üzerine Düşünceler

Stok Kodu:
9789755749235
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11-05
Çeviren:
Abdullatif Tüzer
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
165,00TL
110,55TL
Havale/EFT ile: 108,34TL
9789755749235
488065
Ruhun Sınır Bölgeleri; Zihin Kutsal Bilimi Üzerine Düşünceler
Ruhun Sınır Bölgeleri; Zihin Kutsal Bilimi Üzerine Düşünceler
110.55
Ezelî hikmet kendisini sürekli kutsal kitaplar, doğa ve insanın içsel tecrübesi yoluyla tezahür ettirir, ancak farklı dillere, renklere, kültürel kalıplara, bilişsel şemalara, dinsel formülasyonlara bürünerek. Dolayısıyla o, tüm farklılıkların gerisinde duran birliktir. Ne var ki modern tecrübe doğada ve insanların dünyasında güvenilir, doğru ve gerçek sayısız keşfin ve inşanın aracı olan aklı ve bilimi istisnasız en güvenilir rehber ve nihai ve tek hüküm sahibi kılarak ve böylelikle görünenin gerisindeki asıl gerçekliği yok sayarak hem gerçeklik vizyonumuzu daraltmış ve felce uğratmış hem de insanın varoluşsal anlamını ve bütünlüğünü saçmalığa, yabancılaşmaya ve parçalanmışlığa kurban etmiştir. Bir bakıma, rasyonellik, akılsallık ve bilimsellik kaygısı ve emperyalizmi, insanın ezelî ve asli hikmetle olan bağını inkar yoluyla koparmış ve Martin Buber'in tasviriyle, Tanrı'yla insan arasına girerek Tanrı tutulmasına sebebiyet vermiş, insanları köksüzlüğe ve karanlığa mahkum etmiştir. Bu kitap, Tanrı'nın/En Yüksek Zekanın suretinde yaratılan ama modernleştikçe asli suretine yabancılaşan ve köklerini unutan insanı, manevi tahayyül, kutsal duygu, kalp, manevi akıl gibi daha yüksek yetiler aracılığıyla maddi ve manevi dünya arasındaki sınır bölge olan berzaha/ruhun sınır bölgelerine seyahate, yeniden asli suretini hatırlamaya ve köklerinde unutulmuş ve üzeri küllenmiş olan ilahi közü tekrar kor aleve döndürmeye davet etmektedir. Eser, köksüzleşen ve yurtsuzlaşan aklı yeniden kendi kaynağıyla, yani Evrensel Akılla buluşturarak varoluş gizemine ışık tutmaya niyetli.
Ezelî hikmet kendisini sürekli kutsal kitaplar, doğa ve insanın içsel tecrübesi yoluyla tezahür ettirir, ancak farklı dillere, renklere, kültürel kalıplara, bilişsel şemalara, dinsel formülasyonlara bürünerek. Dolayısıyla o, tüm farklılıkların gerisinde duran birliktir. Ne var ki modern tecrübe doğada ve insanların dünyasında güvenilir, doğru ve gerçek sayısız keşfin ve inşanın aracı olan aklı ve bilimi istisnasız en güvenilir rehber ve nihai ve tek hüküm sahibi kılarak ve böylelikle görünenin gerisindeki asıl gerçekliği yok sayarak hem gerçeklik vizyonumuzu daraltmış ve felce uğratmış hem de insanın varoluşsal anlamını ve bütünlüğünü saçmalığa, yabancılaşmaya ve parçalanmışlığa kurban etmiştir. Bir bakıma, rasyonellik, akılsallık ve bilimsellik kaygısı ve emperyalizmi, insanın ezelî ve asli hikmetle olan bağını inkar yoluyla koparmış ve Martin Buber'in tasviriyle, Tanrı'yla insan arasına girerek Tanrı tutulmasına sebebiyet vermiş, insanları köksüzlüğe ve karanlığa mahkum etmiştir. Bu kitap, Tanrı'nın/En Yüksek Zekanın suretinde yaratılan ama modernleştikçe asli suretine yabancılaşan ve köklerini unutan insanı, manevi tahayyül, kutsal duygu, kalp, manevi akıl gibi daha yüksek yetiler aracılığıyla maddi ve manevi dünya arasındaki sınır bölge olan berzaha/ruhun sınır bölgelerine seyahate, yeniden asli suretini hatırlamaya ve köklerinde unutulmuş ve üzeri küllenmiş olan ilahi közü tekrar kor aleve döndürmeye davet etmektedir. Eser, köksüzleşen ve yurtsuzlaşan aklı yeniden kendi kaynağıyla, yani Evrensel Akılla buluşturarak varoluş gizemine ışık tutmaya niyetli.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat