Ruhisar; Denize Dair Hikâyat

Stok Kodu:
9789750515545
Boyut:
130-195-0
Sayfa Sayısı:
270
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-06-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
164,00TL
113,16TL
Havale/EFT ile: 101,84TL
9789750515545
410794
Ruhisar; Denize Dair Hikâyat
Ruhisar; Denize Dair Hikâyat
113.16
Onu gördü. Her halinden hayli kibar ve nahif genç bir kız olduğu belliydi. İçeri girdi, yürüdü, ortada pencere kenarına oturdu. Yüzü pamuk kadar beyazdı. Alagarson kesilmiş siyah saçının önündeki perçem turkuvaz boyalıydı. Yüzünü hafif kavisli uzun burnu bütünlüyordu. Gözleri ışıltılıydı. İçerisinin loş ışığında, göz bebeklerinin anlaşılmaz rengi, ilgisiz bir insanın bile gözüne çarpabilirdi. Sanki renk bombası patlamış da sarı, mavi, yeşil renkler iç içe irisinden fışkırmıştı. Yakından bakanların hemen fark edebileceği cümbüşteki renkler şekerci dükkânının vitrini gibiydi: pamuk helva pembesi, fıstık yeşili, badem ezmesi sarısı... Süt liman ve buhar tüten deniz, yosun kokan acılar, koltuklanmış sandallar, huzursuz akçakuşlar... Balıklar Mezarlığı, gasilhane, cami altı kahvesi... Paşa ruhunu arıyor, neredesin Pelagia?... Vecdi Çıracıoğlu, Denize Dair Hikâyat üçlemesinin ikinci kitabında Ruhisarı anlatıyor. Ateşböcekleri par par uçuşuyorlar. Küpeşte, borda, karina... Ruhisar, kıyıda denizcisini bekliyor. Alesta! Ruhisar, deniz kokuyor...
Onu gördü. Her halinden hayli kibar ve nahif genç bir kız olduğu belliydi. İçeri girdi, yürüdü, ortada pencere kenarına oturdu. Yüzü pamuk kadar beyazdı. Alagarson kesilmiş siyah saçının önündeki perçem turkuvaz boyalıydı. Yüzünü hafif kavisli uzun burnu bütünlüyordu. Gözleri ışıltılıydı. İçerisinin loş ışığında, göz bebeklerinin anlaşılmaz rengi, ilgisiz bir insanın bile gözüne çarpabilirdi. Sanki renk bombası patlamış da sarı, mavi, yeşil renkler iç içe irisinden fışkırmıştı. Yakından bakanların hemen fark edebileceği cümbüşteki renkler şekerci dükkânının vitrini gibiydi: pamuk helva pembesi, fıstık yeşili, badem ezmesi sarısı... Süt liman ve buhar tüten deniz, yosun kokan acılar, koltuklanmış sandallar, huzursuz akçakuşlar... Balıklar Mezarlığı, gasilhane, cami altı kahvesi... Paşa ruhunu arıyor, neredesin Pelagia?... Vecdi Çıracıoğlu, Denize Dair Hikâyat üçlemesinin ikinci kitabında Ruhisarı anlatıyor. Ateşböcekleri par par uçuşuyorlar. Küpeşte, borda, karina... Ruhisar, kıyıda denizcisini bekliyor. Alesta! Ruhisar, deniz kokuyor...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat