Popüler Feminizm

Stok Kodu:
9789758803705
Boyut:
140-210-0
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
120,00TL
Havale/EFT ile: 114,00TL
9789758803705
377428
Popüler Feminizm
Popüler Feminizm
120.00
Son 20-30 yılda feminist araştırmacılar giderek daha fazla, kadınların medyada ve genel olarak kültür içinde nasıl temsil edildiklerini araştırdılar. Temsil, politik bir sorundur. Kadınlar, bütün diğer toplumsal gruplar gibi, kendi kendilerini tanımlamadıkları, kendi adlarını kendileri koymadıkları sürece hep başkasının yaptığı tanımlamalar içine hapsolacaklar, bir türlü kendi adlarını koyamayacaklar, ya da Duygu Asena’nın dile getirdiği gibi adsız kalacaklar. Bu nedenle medyadaki egemen kadınlık imgelerinin ve kalıplarının deşifre edilerek eleştirilmesi feminist araştırmanın önemli bir gündemini oluşturuyor ve temsilin nasıl işlediğine, kültür içinde ve kültür için anlamların nasıl yaratıldığına, bu anlamları insanların nasıl içselleştirdiğine ya da reddettiğine ilişkin feminist çalışmalar yaygınlaşıp derinleşiyor. Süheyla Kırca Schroeder’in kitabı, bu alandaki çalışmalara Türkiye’den önemli bir katkı getiriyor. Üstelik, az rastlanan bir başka özelliği var: Kırca Schroeder, Türkiye’de ve Britanya’da yayınlanan kadın dergilerinin karşılaştırmalı bir analizini yaparak Batı feminizmi ile Türkiye’deki feminizm arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları araştırıyor ve böylece “biz bize benzeriz”ciliğe ya da “Doğu Doğu’ya benzer” diyen oryantalist söyleme de güçlü bir yanıt vermiş oluyor. Türkiye’deki feministler açısından bu kitabın bir de duygusal özelliği var. İncelemeye konu olan her iki derginin (Kadınca ve Kim ) de bu yıl kaybettiğimiz Duygu Asena tarafından yönetilmiş olması, bu çalışmaya, Asena’nın yaşamına ve yapıtına anlamlı bir saygı duruşu olma niteliğini kazandırıyor.
Son 20-30 yılda feminist araştırmacılar giderek daha fazla, kadınların medyada ve genel olarak kültür içinde nasıl temsil edildiklerini araştırdılar. Temsil, politik bir sorundur. Kadınlar, bütün diğer toplumsal gruplar gibi, kendi kendilerini tanımlamadıkları, kendi adlarını kendileri koymadıkları sürece hep başkasının yaptığı tanımlamalar içine hapsolacaklar, bir türlü kendi adlarını koyamayacaklar, ya da Duygu Asena’nın dile getirdiği gibi adsız kalacaklar. Bu nedenle medyadaki egemen kadınlık imgelerinin ve kalıplarının deşifre edilerek eleştirilmesi feminist araştırmanın önemli bir gündemini oluşturuyor ve temsilin nasıl işlediğine, kültür içinde ve kültür için anlamların nasıl yaratıldığına, bu anlamları insanların nasıl içselleştirdiğine ya da reddettiğine ilişkin feminist çalışmalar yaygınlaşıp derinleşiyor. Süheyla Kırca Schroeder’in kitabı, bu alandaki çalışmalara Türkiye’den önemli bir katkı getiriyor. Üstelik, az rastlanan bir başka özelliği var: Kırca Schroeder, Türkiye’de ve Britanya’da yayınlanan kadın dergilerinin karşılaştırmalı bir analizini yaparak Batı feminizmi ile Türkiye’deki feminizm arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları araştırıyor ve böylece “biz bize benzeriz”ciliğe ya da “Doğu Doğu’ya benzer” diyen oryantalist söyleme de güçlü bir yanıt vermiş oluyor. Türkiye’deki feministler açısından bu kitabın bir de duygusal özelliği var. İncelemeye konu olan her iki derginin (Kadınca ve Kim ) de bu yıl kaybettiğimiz Duygu Asena tarafından yönetilmiş olması, bu çalışmaya, Asena’nın yaşamına ve yapıtına anlamlı bir saygı duruşu olma niteliğini kazandırıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat