Politik Söylem ve İktidar; Kamusal Söylemi Üreten, Denetleyen ve Yöneten İktidar Yapıları

Stok Kodu:
9786058048164
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
360
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-01-16
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
133,00TL
122,36TL
Havale/EFT ile: 119,91TL
9786058048164
493129
Politik Söylem ve İktidar; Kamusal Söylemi Üreten, Denetleyen ve Yöneten İktidar Yapıları
Politik Söylem ve İktidar; Kamusal Söylemi Üreten, Denetleyen ve Yöneten İktidar Yapıları
122.36
Söylem, iktidar ve iktidarın tahakkümüne maruz kalanların varlığına muhtaçtır; iktidarın bu yapısını yeniden ve yeniden üretebilmesi için işlev görür ve iktidarın meşruiyetini pekiştirir. Muhafazakârlar mevcut yapının korunması gerektiğini belirtirken nasıl olur da değişimin istendiği bir toplumda umut veren bir iktidar söylemi hâline gelebilir? Bu paradoksun aşılması yönünde muhafazakâr söylem, diğer hangi söylemlere eklemlenmektedir? Bu eklemlenmeler muhafazakâr söylemi Kemalizm'in işleyiş mantığından farklı kılmakta mıdır, yoksa mevcut sistemi yeniden ve tersinden üretmekte midir? Muhafazakâr söylemdeki karşıtlıklar, hegemonyanın kurulması sürecinde nasıl kullanılmaktadır? Söylem yoluyla toplumsal denetim uygulamanın önemli bir koşulu söylemin denetimi ve üretimidir. İktidar yapıları, muhafazakâr söylemi nasıl üretir, denetler ve yönetir? İktidar, dil ve ideoloji kavramlarını açıklamak üzere kaleme alınan Politik Söylem ve İktidar'da bu sorular, İslamcı Muhafazakârların Kemalizm karşıtlığı ile kurduğu söylem ve iktidar ilişkileri üzerinden yanıtlanmaya çalışılıyor. Türk muhafazakârlığı, 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle karşı hegemonik karakterinden sıyrılarak hegemonik bir söylem inşa etmeyi başarmıştır. Kitap da bu bağlamda şekillenmiş, iktidar söylemi olarak muhafazakâr söylemin inşa süreci, belirleyenleri, sabitlenmeleri, karşıtlıkları ve iktidar yapıları tarafından nasıl üretildiği, denetlendiği ve yönetildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Söylem, iktidar ve iktidarın tahakkümüne maruz kalanların varlığına muhtaçtır; iktidarın bu yapısını yeniden ve yeniden üretebilmesi için işlev görür ve iktidarın meşruiyetini pekiştirir. Muhafazakârlar mevcut yapının korunması gerektiğini belirtirken nasıl olur da değişimin istendiği bir toplumda umut veren bir iktidar söylemi hâline gelebilir? Bu paradoksun aşılması yönünde muhafazakâr söylem, diğer hangi söylemlere eklemlenmektedir? Bu eklemlenmeler muhafazakâr söylemi Kemalizm'in işleyiş mantığından farklı kılmakta mıdır, yoksa mevcut sistemi yeniden ve tersinden üretmekte midir? Muhafazakâr söylemdeki karşıtlıklar, hegemonyanın kurulması sürecinde nasıl kullanılmaktadır? Söylem yoluyla toplumsal denetim uygulamanın önemli bir koşulu söylemin denetimi ve üretimidir. İktidar yapıları, muhafazakâr söylemi nasıl üretir, denetler ve yönetir? İktidar, dil ve ideoloji kavramlarını açıklamak üzere kaleme alınan Politik Söylem ve İktidar'da bu sorular, İslamcı Muhafazakârların Kemalizm karşıtlığı ile kurduğu söylem ve iktidar ilişkileri üzerinden yanıtlanmaya çalışılıyor. Türk muhafazakârlığı, 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle karşı hegemonik karakterinden sıyrılarak hegemonik bir söylem inşa etmeyi başarmıştır. Kitap da bu bağlamda şekillenmiş, iktidar söylemi olarak muhafazakâr söylemin inşa süreci, belirleyenleri, sabitlenmeleri, karşıtlıkları ve iktidar yapıları tarafından nasıl üretildiği, denetlendiği ve yönetildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat