9786053965800
595534
https://www.sehadetkitap.com/urun/perslerin-ardindan-iran-sasaniler-donemi
Perslerin Ardından İran - Sasaniler Dönemi
262.40
Akhaimenid ailesinin idaresi altında Persis bölgesinde kurulan imparatorluk, tarihe damga- sını öylesine güçlü bir
biçimde vurmuştu ki imparatorluğun yıkılmasından binlerce yıl sonra bile İran hâlen onların döneminde olduğu gibi
Persia olarak anılmaktaydı. Bu nedenle tarih- çiler İran'daki her canlanma döneminden “Pers İmparatorluğu'nun
yeniden doğuşu” ya da “Perslerin geri dönüşü” olarak söz etmeyi severler. Sāsān ailesinden Ardāšīr'in MS 224'te
kurduğu yeni krallık da modern tarihçilerin gözünde Yeni Pers İmparatorluğu (Neo-Persian Empire) olarak
adlandırılmıştır. Romalı tarihçilere göre de Sāsāniler, Perslerin mirasçıları oldukları konusunda kuşku
duymamaktaydılar. Sāsāni şahları Pers hükümdarlarının mezar- larının çevresini kendi kabartmalarıyla donatırken
bu mirası sahiplendiklerini göstermek istemişlerdi. İran milli destanı olan Şehnâme Parthların dört yüz yıllık tarihini
birkaç satırla geçiştirir ve son Pers Şahı Darius ile Sāsān arasında doğrudan bağ kurmayı tercih eder. Parthların,
üzerinde Hellen tanrılarının tasvirlerinin yer aldığı sikkelerinin yerini Sāsānilerle birlikte Mazda dininin kutsal
ateşinin alması bu “öze dönüş”ün simgesi olarak görülmüştür. Öte yandan Sāsānilerin dört yüzyıllık öyküsünün,
mirasçıları oldukları Akhaimenidlerin göl- gesi altında kaldığını söyleyebiliriz. Bilim dünyasında Persler ile onların
mirasçıları arasında oldukça eşitsiz bir dağılım vardır. Persler üzerine yapılan araştırmalar mirasçılarınınkinden kat
be kat fazladır. Sāsāniler klasik tarihçilerin gözünde Roma'yla çatışmaya girdikleri süre- ce önemlidirler. İslâm
tarihçileri ise Sāsānilere İslâm medeniyetine etkileri nedeniyle ilgi gösterirler. Türk tarihçiliği de benzer şekilde
Sāsānilerin Orta Asya'da oynadıkları role odaklanırlar. Sonuçta Sāsāniler ancak başka bir kültür evrenine temas
edebildikleri ölçüde dikkat çekmişlerdir.
Bu genel ilgisizliğin bir nedeni de Sāsānilerin hâkimiyetinin İlkçağ denilen dönem ile Ortaçağ arasındaki belirsiz geçiş
devrine tekabül etmesidir. Avrupa-merkezci tarihsel dönemlendirmeler sonucu bu medeniyetin bir İlkçağ uygarlığı mı
yoksa Ortaçağ uygarlığı mı olduğuna karar verilememiştir. Bu engeller Sāsāni uygarlığı üzerine yapılan araştırmaların
hâlen emekleme aşamasında olmasının temel nedenlerinden biridir.
Akhaimenid ailesinin idaresi altında Persis bölgesinde kurulan imparatorluk, tarihe damga- sını öylesine güçlü bir
biçimde vurmuştu ki imparatorluğun yıkılmasından binlerce yıl sonra bile İran hâlen onların döneminde olduğu gibi
Persia olarak anılmaktaydı. Bu nedenle tarih- çiler İran'daki her canlanma döneminden “Pers İmparatorluğu'nun
yeniden doğuşu” ya da “Perslerin geri dönüşü” olarak söz etmeyi severler. Sāsān ailesinden Ardāšīr'in MS 224'te
kurduğu yeni krallık da modern tarihçilerin gözünde Yeni Pers İmparatorluğu (Neo-Persian Empire) olarak
adlandırılmıştır. Romalı tarihçilere göre de Sāsāniler, Perslerin mirasçıları oldukları konusunda kuşku
duymamaktaydılar. Sāsāni şahları Pers hükümdarlarının mezar- larının çevresini kendi kabartmalarıyla donatırken
bu mirası sahiplendiklerini göstermek istemişlerdi. İran milli destanı olan Şehnâme Parthların dört yüz yıllık tarihini
birkaç satırla geçiştirir ve son Pers Şahı Darius ile Sāsān arasında doğrudan bağ kurmayı tercih eder. Parthların,
üzerinde Hellen tanrılarının tasvirlerinin yer aldığı sikkelerinin yerini Sāsānilerle birlikte Mazda dininin kutsal
ateşinin alması bu “öze dönüş”ün simgesi olarak görülmüştür. Öte yandan Sāsānilerin dört yüzyıllık öyküsünün,
mirasçıları oldukları Akhaimenidlerin göl- gesi altında kaldığını söyleyebiliriz. Bilim dünyasında Persler ile onların
mirasçıları arasında oldukça eşitsiz bir dağılım vardır. Persler üzerine yapılan araştırmalar mirasçılarınınkinden kat
be kat fazladır. Sāsāniler klasik tarihçilerin gözünde Roma'yla çatışmaya girdikleri süre- ce önemlidirler. İslâm
tarihçileri ise Sāsānilere İslâm medeniyetine etkileri nedeniyle ilgi gösterirler. Türk tarihçiliği de benzer şekilde
Sāsānilerin Orta Asya'da oynadıkları role odaklanırlar. Sonuçta Sāsāniler ancak başka bir kültür evrenine temas
edebildikleri ölçüde dikkat çekmişlerdir.
Bu genel ilgisizliğin bir nedeni de Sāsānilerin hâkimiyetinin İlkçağ denilen dönem ile Ortaçağ arasındaki belirsiz geçiş
devrine tekabül etmesidir. Avrupa-merkezci tarihsel dönemlendirmeler sonucu bu medeniyetin bir İlkçağ uygarlığı mı
yoksa Ortaçağ uygarlığı mı olduğuna karar verilememiştir. Bu engeller Sāsāni uygarlığı üzerine yapılan araştırmaların
hâlen emekleme aşamasında olmasının temel nedenlerinden biridir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.