9786051062228
383739
https://www.sehadetkitap.com/urun/pasam-mustafa-kemale-gonul-veren-cesur-iki-kadin
Paşam; Mustafa Kemale Gönül Veren Cesur İki Kadın
101.32
Mustafa Kemal'in "Sakarya" atına binip Çankaya sırtlarında dolaşan bu iki güçlü kadın, Türkiye'nin kurtuluş ve kuruluş günlerinde, kadınlar için cesaretin sembolü olmuşlardır. Çankaya Köşkü'nde, Milli Mücadele'de, zafer günlerinde ve Türk devriminin ilk yıllarında unutulmaz izler bırakmışlardır.
Fikriye Hanım, Kurtuluş yıllarında cephe gerisinde hizmet almış ve bir kadın nefer gibi karargah hizmetlerinde bulunmuş uysal, fedakar ve örnek bir Türk kadınıdır. "Aşıka maşuk sorulmaz" dercesine, "Gazi Paşa "sini delice sevmiş ve bu sevda yüzünden genç yaşında hayata veda etmiştir.
Latife Hanım, sözünü ve gözünü budaktan esirgemeyen, biraz sert ve hırçın olmakla birlikte, cesur, zeki, kültürlü, çağdaş bir Türk kadınıdır. Türk kadınının sosyalleşmesinde model olmuş, dönemin tüm genç kadınları ona imrenip onun gibi olmaya çalışmışlardır. "Mukaddes Paşa"sından ayrıldıktan sonra, hayatının sonuna kadar acı bir yalnızlık ve suskunluk içinde yaşamıştır.
Fikriye Hanım ve Latife Hanım'ı, Gazi Paşa'nın çevresinin her türlü yargısından uzak, yapıcı ve saygın bir bakışla yapılan değerlendirmelere göre anlatmak, böylece o günkü olayları, bugün de aynı samimi heyecanla yaşatmak gerekir.
Cumhuriyet tarihinin bu iki önemli kişisini bir veya birkaç kişinin gözüyle anlatmak bizi affedilmez hatalara götürür. Çok kişinin gözlemlerini ve anılarını, erkek ve kadın bakış açılarından dikkate alarak ve dönemin yaşam ve kültür şartlarını da göz önünde tutarak kullanmak gerekir. Aksi halde Türk tarihine, Mustafa Kemal için özel yere sahip olan bu iki değerli kadına ve onların mensup olduğu topluma, hem büyük bir saygısızlık, hem de haksızlık yapılmış olur.
Güvenilir kaynaklara dayanarak, ilk kaynaklardan anı, bilgi, haberleri değerlendirerek, Fikriye Hanım ve Latife Hanım'ı gerçek değerleriyle anlatan Paşam, bu hedefte bir eserdir.
Mustafa Kemal'in "Sakarya" atına binip Çankaya sırtlarında dolaşan bu iki güçlü kadın, Türkiye'nin kurtuluş ve kuruluş günlerinde, kadınlar için cesaretin sembolü olmuşlardır. Çankaya Köşkü'nde, Milli Mücadele'de, zafer günlerinde ve Türk devriminin ilk yıllarında unutulmaz izler bırakmışlardır.
Fikriye Hanım, Kurtuluş yıllarında cephe gerisinde hizmet almış ve bir kadın nefer gibi karargah hizmetlerinde bulunmuş uysal, fedakar ve örnek bir Türk kadınıdır. "Aşıka maşuk sorulmaz" dercesine, "Gazi Paşa "sini delice sevmiş ve bu sevda yüzünden genç yaşında hayata veda etmiştir.
Latife Hanım, sözünü ve gözünü budaktan esirgemeyen, biraz sert ve hırçın olmakla birlikte, cesur, zeki, kültürlü, çağdaş bir Türk kadınıdır. Türk kadınının sosyalleşmesinde model olmuş, dönemin tüm genç kadınları ona imrenip onun gibi olmaya çalışmışlardır. "Mukaddes Paşa"sından ayrıldıktan sonra, hayatının sonuna kadar acı bir yalnızlık ve suskunluk içinde yaşamıştır.
Fikriye Hanım ve Latife Hanım'ı, Gazi Paşa'nın çevresinin her türlü yargısından uzak, yapıcı ve saygın bir bakışla yapılan değerlendirmelere göre anlatmak, böylece o günkü olayları, bugün de aynı samimi heyecanla yaşatmak gerekir.
Cumhuriyet tarihinin bu iki önemli kişisini bir veya birkaç kişinin gözüyle anlatmak bizi affedilmez hatalara götürür. Çok kişinin gözlemlerini ve anılarını, erkek ve kadın bakış açılarından dikkate alarak ve dönemin yaşam ve kültür şartlarını da göz önünde tutarak kullanmak gerekir. Aksi halde Türk tarihine, Mustafa Kemal için özel yere sahip olan bu iki değerli kadına ve onların mensup olduğu topluma, hem büyük bir saygısızlık, hem de haksızlık yapılmış olur.
Güvenilir kaynaklara dayanarak, ilk kaynaklardan anı, bilgi, haberleri değerlendirerek, Fikriye Hanım ve Latife Hanım'ı gerçek değerleriyle anlatan Paşam, bu hedefte bir eserdir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.