Osmanlı'dan Günümüze Bilgi Üretiminin Öyküsü

Stok Kodu:
9786257025362
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
496
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-07-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
300,00TL
276,00TL
Havale/EFT ile: 270,48TL
9786257025362
506491
Osmanlı'dan Günümüze Bilgi Üretiminin Öyküsü
Osmanlı'dan Günümüze Bilgi Üretiminin Öyküsü
276.00
Osmanlı Devleti'nin en okumuş sınıfını ilmiye oluşturuyordu. Ne acı ki ilmiye, bilimsel bilgi yerine sadece dini bilgi ile bilgilenmeyi inatla ve ısrarla sürdürmüş; yani bilgiyi dini bilgi ile sınırlandırmıştı. Çünkü kendilerini Peygamber bilgisinin manevi mirasçıları olarak konumlandırmışlardı. Hatta, "Devlet dinin astıdır." diye bir fetva uydurarak devlet yönetimi üzerinde aşılmaz bir engel oluşturmuşlardı. Öyle ki, altı yüz yıllık süre içerisinde adını bilim tarihine yazdırabilmiş bir filozofun bu topraklarda yetişmesine olanak bırakılmamıştır. Böyle olunca da Osmanlı Devleti'nin bilgi üretimi yoluyla tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçişine engel olundu. Ve nihayet koca bir imparatorluğun altı yüz yılı ziyan edildi. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir lüksü, bilime sarılmaktan başka çaresi yoktur. Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: "Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını aramayı alışkanlık haline getiren uluslar; önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkûmdurlar." diyor.
Osmanlı Devleti'nin en okumuş sınıfını ilmiye oluşturuyordu. Ne acı ki ilmiye, bilimsel bilgi yerine sadece dini bilgi ile bilgilenmeyi inatla ve ısrarla sürdürmüş; yani bilgiyi dini bilgi ile sınırlandırmıştı. Çünkü kendilerini Peygamber bilgisinin manevi mirasçıları olarak konumlandırmışlardı. Hatta, "Devlet dinin astıdır." diye bir fetva uydurarak devlet yönetimi üzerinde aşılmaz bir engel oluşturmuşlardı. Öyle ki, altı yüz yıllık süre içerisinde adını bilim tarihine yazdırabilmiş bir filozofun bu topraklarda yetişmesine olanak bırakılmamıştır. Böyle olunca da Osmanlı Devleti'nin bilgi üretimi yoluyla tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçişine engel olundu. Ve nihayet koca bir imparatorluğun altı yüz yılı ziyan edildi. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir lüksü, bilime sarılmaktan başka çaresi yoktur. Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk: "Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını aramayı alışkanlık haline getiren uluslar; önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkûmdurlar." diyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat