Osmanlı Yazınında Erkek-lik (Ler) Kurgusu

Stok Kodu:
9786059521925
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-09-22
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
125,00TL
77,50TL
Havale/EFT ile: 75,95TL
9786059521925
466679
Osmanlı Yazınında Erkek-lik (Ler) Kurgusu
Osmanlı Yazınında Erkek-lik (Ler) Kurgusu
77.50
Tarihin ötekisi çoğu zaman, aslında her zaman, kadınlar olmuştur. Tarihsel düzlemde gerçekten var olup olmadıkları veya görünmez kılınıp kılınmadıkları hakkındaki şüpheler ve tartışmalar bir yana, edebiyat tarihlerinin üreteni, üretileni ve muhatabı olarak da hep daha geride yer almışlardır. Peki ya diğer yarısı, erkekler? Onlar, feminist tarihyazımının (büyük ölçüde haklı gerekçelerle) iddia ettiği kadar, ataerkil dünyamızın en görünür yarısı mıdır? Görünmeyen, gösterilmeyen ya da değişen tarafları var mıdır? Erkekler de, kadınlar kadar olmasa da, ataerkillikten zarar görmüş müdür? Kendileri için biçilen ve/ya bizzat içine doğdukları eril kimlikte neyi, nerede, nasıl anlamlandırmışlardır? Erkeklerin taşıdığı toplumsal cinsiyet rolleri, yüzlerce yıl önce üretilmiş edebiyat verimlerindeki 'farklı, öznel ve deneyimsel' erkek-lik(ler) üzerinden okunabilir mi? Bu kitap, kendi ötekilerini yaratan ve yaratmaya devam eden erkeklerin, çevremizde hemen her gün karşılaştığımız erkek-lik hâllerini geçmişe dönük bir perspektifle inceleme çabasından ibarettir. Diğer taraftan, Osmanlı edebiyatını tekdüze ve ezber yargılarla anlama çabamızdan bir uzaklaşma denemesi olan bu çalışma, erkek kanonun üretip tükettiği bir yazın dünyasının esasen, erkek-lik(ler) açısından nasıl bir çeşitlilik ve deneyimler bütünü içerdiğini de ortaya koymayı amaçlamıştır.
Tarihin ötekisi çoğu zaman, aslında her zaman, kadınlar olmuştur. Tarihsel düzlemde gerçekten var olup olmadıkları veya görünmez kılınıp kılınmadıkları hakkındaki şüpheler ve tartışmalar bir yana, edebiyat tarihlerinin üreteni, üretileni ve muhatabı olarak da hep daha geride yer almışlardır. Peki ya diğer yarısı, erkekler? Onlar, feminist tarihyazımının (büyük ölçüde haklı gerekçelerle) iddia ettiği kadar, ataerkil dünyamızın en görünür yarısı mıdır? Görünmeyen, gösterilmeyen ya da değişen tarafları var mıdır? Erkekler de, kadınlar kadar olmasa da, ataerkillikten zarar görmüş müdür? Kendileri için biçilen ve/ya bizzat içine doğdukları eril kimlikte neyi, nerede, nasıl anlamlandırmışlardır? Erkeklerin taşıdığı toplumsal cinsiyet rolleri, yüzlerce yıl önce üretilmiş edebiyat verimlerindeki 'farklı, öznel ve deneyimsel' erkek-lik(ler) üzerinden okunabilir mi? Bu kitap, kendi ötekilerini yaratan ve yaratmaya devam eden erkeklerin, çevremizde hemen her gün karşılaştığımız erkek-lik hâllerini geçmişe dönük bir perspektifle inceleme çabasından ibarettir. Diğer taraftan, Osmanlı edebiyatını tekdüze ve ezber yargılarla anlama çabamızdan bir uzaklaşma denemesi olan bu çalışma, erkek kanonun üretip tükettiği bir yazın dünyasının esasen, erkek-lik(ler) açısından nasıl bir çeşitlilik ve deneyimler bütünü içerdiğini de ortaya koymayı amaçlamıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat