9786053327868
430722
https://www.sehadetkitap.com/urun/osmanli-tarihinde-islamiyet-ve-devlet
Osmanlı Tarihinde İslamiyet Ve Devlet
83.20
İslâmiyetle 9. yüzyılda tanışan Türkler, kendi devlet anlayışlarını İslam dünyasına taşıdı.
Böylece devlet ve hukuk kavramlarında, bağımsız sivil otorite ve onun kanun koyucu gücü
lehine büyük bir değişiklik ortaya çıktı. Şerîat ile yan yana bir sivil hukuk alanı gelişti. 11.
yüzyılda El-Mâverdî ve Ebu Mansur el-Bağdadî başta, büyük fakihler İslâm toplumlarında bu
ayrımın gerekliliği üzerine yazdılar, tartıştılar.
Osmanlı Devleti bu geleneğin bir parçasıydı. Yaygın popüler kanının aksine, her devlet gibi
başlangıçta belli bir kalıpla kurulmuş, çöküşüne dek de bu kalıba harfiyen uymuş değildi.
Halil İnalcık, Osmanlı tarihinin geçmişe uzanan köklerini de göz ardı etmeden, 600 yıl
boyunca devlet ve İslamiyet arasındaki değişken ilişkinin bir dökümünü bu kitapta sunuyor.
Kutadgu Bilig'deki devlet anlayışından başlayarak, Uc'larda bir yanda gâzî beylerle, bir
yanda dervişlerle başlayan kuruluş öyküsünü anlatıyor. Devlet kurumsallaştıkça Uc'ların,
gâzîlerin ve dervişlerin önemlerini kaybedişini, bu arada yeni kurumların ve anlayışların
yükselişini gözler önüne seriyor. Fatih Kanûnnamesi'yle örfün hukuk alanına resmen
girişinin, ulemanın devlet yapısındaki diğer unsurlardan giderek ayrışmasının uzun zamana
yayılmış öyküsünü ayrıntılarıyla sunuyor. 17. Yüzyılda Avrupa'daki tasfiyeci akımlarla aynı
sıralarda ortaya çıkan selefî Kadızâdelilerin hem toplum hem de devlet ve İslâmiyet
üzerindeki etkilerini mercek altına alıyor.18. yüzyılda başlayan Batılılaşma eksenli
modernleşme hareketinin Cumhuriyet'in kuruluşuna dek uzanan seyrini takip ediyor.
Osmanlıların kuruluş yıllarından beri süren Hıristiyanlık İslâm tartışmalarını da bu çerçevede
ele alıyor.
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kadim bir meseleyi, usta bir Osmanlı tarihçisinin
kaleminden okumak isteyenler için.
D
İslâmiyetle 9. yüzyılda tanışan Türkler, kendi devlet anlayışlarını İslam dünyasına taşıdı.
Böylece devlet ve hukuk kavramlarında, bağımsız sivil otorite ve onun kanun koyucu gücü
lehine büyük bir değişiklik ortaya çıktı. Şerîat ile yan yana bir sivil hukuk alanı gelişti. 11.
yüzyılda El-Mâverdî ve Ebu Mansur el-Bağdadî başta, büyük fakihler İslâm toplumlarında bu
ayrımın gerekliliği üzerine yazdılar, tartıştılar.
Osmanlı Devleti bu geleneğin bir parçasıydı. Yaygın popüler kanının aksine, her devlet gibi
başlangıçta belli bir kalıpla kurulmuş, çöküşüne dek de bu kalıba harfiyen uymuş değildi.
Halil İnalcık, Osmanlı tarihinin geçmişe uzanan köklerini de göz ardı etmeden, 600 yıl
boyunca devlet ve İslamiyet arasındaki değişken ilişkinin bir dökümünü bu kitapta sunuyor.
Kutadgu Bilig'deki devlet anlayışından başlayarak, Uc'larda bir yanda gâzî beylerle, bir
yanda dervişlerle başlayan kuruluş öyküsünü anlatıyor. Devlet kurumsallaştıkça Uc'ların,
gâzîlerin ve dervişlerin önemlerini kaybedişini, bu arada yeni kurumların ve anlayışların
yükselişini gözler önüne seriyor. Fatih Kanûnnamesi'yle örfün hukuk alanına resmen
girişinin, ulemanın devlet yapısındaki diğer unsurlardan giderek ayrışmasının uzun zamana
yayılmış öyküsünü ayrıntılarıyla sunuyor. 17. Yüzyılda Avrupa'daki tasfiyeci akımlarla aynı
sıralarda ortaya çıkan selefî Kadızâdelilerin hem toplum hem de devlet ve İslâmiyet
üzerindeki etkilerini mercek altına alıyor.18. yüzyılda başlayan Batılılaşma eksenli
modernleşme hareketinin Cumhuriyet'in kuruluşuna dek uzanan seyrini takip ediyor.
Osmanlıların kuruluş yıllarından beri süren Hıristiyanlık İslâm tartışmalarını da bu çerçevede
ele alıyor.
Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet kadim bir meseleyi, usta bir Osmanlı tarihçisinin
kaleminden okumak isteyenler için.
D
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.