Orman Kanunu / Lalınköyü

Stok Kodu:
9786059093538
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-05-30
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
70,00TL
64,40TL
Havale/EFT ile: 63,11TL
9786059093538
624818
Orman Kanunu / Lalınköyü
Orman Kanunu / Lalınköyü
64.40
Neden bu kitabı yazmaya karar verdim? Ben çocukken, yaşadıklarımı çok iyi hatırlamasam da; yaşananları bazen gözümün önünden kopuk bir film gibi yer, yer geçiyor ve hatırlıyorum. Ben 12 yaşımdayken babamın bana verdiği öğüt; "bundan böyle her yeni yıla girdiğimizde, bir önceki yılın anılarını yaz ve sakla" olmuştu. "Bunu her yıl yaz ve topla bir gün lazım olur" demişti ve ben de bu öğüte uygun olarak onu yaptım. Bir rivayete göre, köy bekçisinin dokuzlu tüfeğiyle evi kurşunladıklarında, öyle bir gecede yedi çocuğun en büyüğü olarak ben15 yaşındaydım. Evin cehennem ateşinin içine düştüğünü gördüm; o geceyi sesiz şekilde ve ağlamadan yaşadım. Hepimiz çok çaresiz ve korku içindeydik gecenin zifiri karanlığında. Yataktan kimse başını çıkarmasın denilmişti bize. Evi barut kokusu sardığı gibi, yorganların üstü de toz ve toprak içindeydi. En kötüsü babam çok biçare içinde olduğunu, karanlıkta hissetmiştim. Odanın karanlığında kendini dışarıya atacaktı; ama annemin yalvarmasıyla yataktan çıkamadığı gibi, lambayı yakma cesaretini de bulamadı. Annemin ve kardeşlerimin ağlama sesleri yıllar geçmesine rağmen, ağlama sesleri halen kulaklarımda. Evde kardeşlerimin en büyüğü bendim. İşte o büyüklüğümle, o gece karar verdim. Bu bir hikâye de olsa yazacağıma kendi kendime söz verdim. Elinizdeki kitap böyle ortaya çıktı. Kitapla birlikte hikaye de artık okurun huzurunda.....
Neden bu kitabı yazmaya karar verdim? Ben çocukken, yaşadıklarımı çok iyi hatırlamasam da; yaşananları bazen gözümün önünden kopuk bir film gibi yer, yer geçiyor ve hatırlıyorum. Ben 12 yaşımdayken babamın bana verdiği öğüt; "bundan böyle her yeni yıla girdiğimizde, bir önceki yılın anılarını yaz ve sakla" olmuştu. "Bunu her yıl yaz ve topla bir gün lazım olur" demişti ve ben de bu öğüte uygun olarak onu yaptım. Bir rivayete göre, köy bekçisinin dokuzlu tüfeğiyle evi kurşunladıklarında, öyle bir gecede yedi çocuğun en büyüğü olarak ben15 yaşındaydım. Evin cehennem ateşinin içine düştüğünü gördüm; o geceyi sesiz şekilde ve ağlamadan yaşadım. Hepimiz çok çaresiz ve korku içindeydik gecenin zifiri karanlığında. Yataktan kimse başını çıkarmasın denilmişti bize. Evi barut kokusu sardığı gibi, yorganların üstü de toz ve toprak içindeydi. En kötüsü babam çok biçare içinde olduğunu, karanlıkta hissetmiştim. Odanın karanlığında kendini dışarıya atacaktı; ama annemin yalvarmasıyla yataktan çıkamadığı gibi, lambayı yakma cesaretini de bulamadı. Annemin ve kardeşlerimin ağlama sesleri yıllar geçmesine rağmen, ağlama sesleri halen kulaklarımda. Evde kardeşlerimin en büyüğü bendim. İşte o büyüklüğümle, o gece karar verdim. Bu bir hikâye de olsa yazacağıma kendi kendime söz verdim. Elinizdeki kitap böyle ortaya çıktı. Kitapla birlikte hikaye de artık okurun huzurunda.....
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat