Onca Çileden Sonra

Stok Kodu:
9789755096964
Boyut:
145-215-0
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-09-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
140,00TL
100,80TL
Havale/EFT ile: 98,78TL
9789755096964
389771
Onca Çileden Sonra
Onca Çileden Sonra
100.80
Anı kitabı yazmak, kişinin yaşadıklarını okuyucuya aktarmasından başka bir şey değildir. Anılar, kişinin belleğinden süzülen, onun denetiminden geçen öznel anlatılardır. Bu nedenle tarihsel bir metin olmaktan ziyade tarihçi için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliği taşırlar. Oysa bazı anı kitapları, bireysel yaşanmışlıkların anlatısı olmanın ötesine geçer ve tarihsel metinlere dönüşür. Perihan Akçamın Onca Çileden Sonra isimli anı kitabı, ikinci tür anlatıya örnek oluşturuyor. Peki ama neden? Perihan Akçamın anlattıkları kendi yaşamının on dokuz yılından ibaret değil. Onca Çileden Sonra kitabında 1970-1990 arasında yaşanan iki askeri darbeyi ve bu darbeler esnasında toplumun önemli bir kesiminin yaşadıklarını anlatıyor. Elbette deneyimleri bireyseldir. Elbette çektiği acıları, gördüğü baskı ve işkenceleri, yüz yüze geldiği zulümleri birey olarak yaşamıştır. Fakat Akçamın bizzat tecrübe ettiği bu olaylar öyle geniş kitlelerin ortak geçmişinde yer alıyor ki, anılarını artık o dönemin tarihi olarak da okumak mümkün. Üstelik Akçamın o karanlık dönemleri bir tanık değil taraflardan biri olarak yaşamış oluşu, bu anı kitabını bir sözlü tarih anlatısına dönüştürmekte. Elinizde tuttuğunuz kitapta, dönemin canlı tanıkları ile birlikte, toplumun büyük çoğunluğunun yaşadıkları belgeleniyor ve toplumsal bellek yeniden canlanıyor. Mustafa Ekmekçi, Dileğim, o günler bir daha yaşanmasın, diyor yazdığı önsözün satırlarında. O günlerin bir daha yaşanmaması için yaşanılanların unutulmaması ve toplumsal bellekte hep canlı kalması gerekiyor.
Anı kitabı yazmak, kişinin yaşadıklarını okuyucuya aktarmasından başka bir şey değildir. Anılar, kişinin belleğinden süzülen, onun denetiminden geçen öznel anlatılardır. Bu nedenle tarihsel bir metin olmaktan ziyade tarihçi için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliği taşırlar. Oysa bazı anı kitapları, bireysel yaşanmışlıkların anlatısı olmanın ötesine geçer ve tarihsel metinlere dönüşür. Perihan Akçamın Onca Çileden Sonra isimli anı kitabı, ikinci tür anlatıya örnek oluşturuyor. Peki ama neden? Perihan Akçamın anlattıkları kendi yaşamının on dokuz yılından ibaret değil. Onca Çileden Sonra kitabında 1970-1990 arasında yaşanan iki askeri darbeyi ve bu darbeler esnasında toplumun önemli bir kesiminin yaşadıklarını anlatıyor. Elbette deneyimleri bireyseldir. Elbette çektiği acıları, gördüğü baskı ve işkenceleri, yüz yüze geldiği zulümleri birey olarak yaşamıştır. Fakat Akçamın bizzat tecrübe ettiği bu olaylar öyle geniş kitlelerin ortak geçmişinde yer alıyor ki, anılarını artık o dönemin tarihi olarak da okumak mümkün. Üstelik Akçamın o karanlık dönemleri bir tanık değil taraflardan biri olarak yaşamış oluşu, bu anı kitabını bir sözlü tarih anlatısına dönüştürmekte. Elinizde tuttuğunuz kitapta, dönemin canlı tanıkları ile birlikte, toplumun büyük çoğunluğunun yaşadıkları belgeleniyor ve toplumsal bellek yeniden canlanıyor. Mustafa Ekmekçi, Dileğim, o günler bir daha yaşanmasın, diyor yazdığı önsözün satırlarında. O günlerin bir daha yaşanmaması için yaşanılanların unutulmaması ve toplumsal bellekte hep canlı kalması gerekiyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat