Ne Mutlu Türk’üm Diyene ;Türk-Müslüman Kimliğinin Müzakeresi

Stok Kodu:
9786258411959
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
400
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-10-13
Çeviren:
Özgür Balkılıç
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
330,00TL
204,60TL
Havale/EFT ile: 200,51TL
Aynı gün kargo
9786258411959
576771
Ne Mutlu Türk’üm Diyene ;Türk-Müslüman Kimliğinin Müzakeresi
Ne Mutlu Türk’üm Diyene ;Türk-Müslüman Kimliğinin Müzakeresi
204.60
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, savaştan yenik çıkmış perişan bir halkın ortak bir amaç etrafında kenetlendiğinde neler başarabileceğinin en büyük kanıtlarından biri olmayı sürdürüyor. Peki, halk ‘Türk milli kimliğini' ne zaman ve nasıl sahiplendi? Resmi tarih, Cumhuriyet'in kuruluşuyla taçlanan süreci, ezelden beri var olan Türk milletinin Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kendine gelişi, ‘uyanışı' olarak gördü. Atatürk'ün ilke ve devrimleriyle, Türkleri “seküler” ve “çağdaş” milletler arasına soktuğunu, halka millet bilincini aşıladığını anlattı. Gavin D. Brockett, bu süreçte Türk milli kimliğinin ezelden beri var olduğu veya Kemalist elitin çabalarıyla halk tarafından benimsendiği şeklindeki beylik anlatılara meydan okuyor. Halkın milli kimliği sorgusuz sualsiz kabullenmediğini, diğer kimliklerle tartarak, karşılıklı tavizlerin verildiği, uzun ve zorlu bir müzakere sürecinin sonunda benimsediğini gösteriyor. Bu anlamda 1980'lerin ‘Türk-İslam sentezi' anlayışının çok daha eskilere, çok partili sisteme geçişe kadar gittiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte özellikle yerel basının Müslüman bir Türk milli kimliğinin inşasında oynadığı hayati rolü gözler önüne seriyor. Resmi tarih anlatısının aksine Anadolu halkının milli kimlik edinme sürecinde edilgen olmadığını, müzakereci bir fail olduğunu ortaya koyarak merkez/çevre ikiliğinin geçerliliğini de sorguluyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, savaştan yenik çıkmış perişan bir halkın ortak bir amaç etrafında kenetlendiğinde neler başarabileceğinin en büyük kanıtlarından biri olmayı sürdürüyor. Peki, halk ‘Türk milli kimliğini' ne zaman ve nasıl sahiplendi? Resmi tarih, Cumhuriyet'in kuruluşuyla taçlanan süreci, ezelden beri var olan Türk milletinin Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kendine gelişi, ‘uyanışı' olarak gördü. Atatürk'ün ilke ve devrimleriyle, Türkleri “seküler” ve “çağdaş” milletler arasına soktuğunu, halka millet bilincini aşıladığını anlattı. Gavin D. Brockett, bu süreçte Türk milli kimliğinin ezelden beri var olduğu veya Kemalist elitin çabalarıyla halk tarafından benimsendiği şeklindeki beylik anlatılara meydan okuyor. Halkın milli kimliği sorgusuz sualsiz kabullenmediğini, diğer kimliklerle tartarak, karşılıklı tavizlerin verildiği, uzun ve zorlu bir müzakere sürecinin sonunda benimsediğini gösteriyor. Bu anlamda 1980'lerin ‘Türk-İslam sentezi' anlayışının çok daha eskilere, çok partili sisteme geçişe kadar gittiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte özellikle yerel basının Müslüman bir Türk milli kimliğinin inşasında oynadığı hayati rolü gözler önüne seriyor. Resmi tarih anlatısının aksine Anadolu halkının milli kimlik edinme sürecinde edilgen olmadığını, müzakereci bir fail olduğunu ortaya koyarak merkez/çevre ikiliğinin geçerliliğini de sorguluyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat