Naturans 2: Yeni Etik Politik

Stok Kodu:
9786053145981
Boyut:
135-215-
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-05-27
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
100,00TL
67,00TL
Havale/EFT ile: 65,66TL
9786053145981
560702
Naturans 2: Yeni Etik Politik
Naturans 2: Yeni Etik Politik
67.00
Etik ve politikanın tüm dünyadaki görünümü seçimlere dayalı –farklı kıvamlarda– liberal demokratik modellerin yarattığı sorunların özellikle son iki yüz yılda “kusurlar” düzeyinden “felaketler” düzeyine hızla evrildiğini göstermektedir. “Felaket” nitelemesi uzunca bir süredir apokaliptik bir kaygı, telaş ve çığlığa yatkın olmakla suçlanan vesveseli insanların nakaratı olmaktan çıkmış, serinkanlı ve yeterince rasyonel bir sağduyu tarafından da vurgulanır olmuştur. Kapitalizmin piyasa güzellemeleriyle yürüdüğümüz bu uzun yolun sonunda biyosferi hepten kaybetmeye yaklaşmış, biyolojik çeşitliliği ciddi ölçüde yitirmiş, önlenebilir çevresel tahribatı durduramaz hale gelmiş, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu olabildiğince açmış durumdayız. Kapitalizmin kâr maksimizasyonunu en temel hak sayan piyasa özgürlüğü, tersine bir okumayla, gelir artırmaya faydası olmayan hiçbir çabayı yeterince dikkate alamıyor. Bu tablonun sürdürülemezliği sürekli yinelenedursun, tam da bu tablo nedeniyle sınırsızca büyüme hedefi gözeten bir azınlık, sistemi kimi onarımlarla sürdürmek için devletlerle işbirliğini asla ihmal etmiyor. Karar verici azınlık felaketlerin nedeni olan bir dışlayıcı zenginliği sürdürebilmek için son derece ikna edici bir kültürel hegemonya kurmuş durumda: Dünyadaki ortalama yaşam süresinin uzaması, bebek ölümlerinin tutarlı bir grafik uyarınca düşmesi, temel sağlık, eğitim ve teknolojiye tarihte hiç olmadığı kadar çok kişinin görece daha kolay ulaşabilir olmasını bu süreçteki olumlu kazanımlar olarak ileri sürüyor. Bu doğru. Ama tam da bu “doğru” pahasına felaket ölçüsüne çoktan ulaşmış o büyük “yanlış” sürdürülebiliyor: Uygarlığımız bir “fayda maksimizasyonu makinesi”ne dönüştürülmüş durumda; maksimum fayda, gerçekliğin insan, insan dışı, organik ya da inorganik unsurlarıyla devinen içkin bütününe karşı tümüyle düşmanca bir tutum takınmak anlamına gelmekle kalmıyor, bu sözde faydanın da ancak çok küçük bir bölümü insanlar arasında paylaşılıyor. Bir başka deyişle, aşırı zenginleşmenin faydasını aralarında kırışan çok küçük bir azınlık için tüm beşeri uygarlığımızı kozmosla kavgalı bir aşirete dönüştürmüş durumdayız. Bu kitap, Balanuye'nin Naturans I: Yeni Bir Ontolojiye Doğru adlı kitabında genel çerçevesini çizdiği Güç Ontolojisi bağlamında hepimizi “etik” ve “politika” hakkında tümüyle önyargısız yeni bir düşünceye davet ediyor. Bu düşünce, etkide bulunanlar ile etkiye uğrayanların bitimsiz karşılaşmalarıyla biçimlenen içkin gerçekliğin bundan sonraki seyri hakkında: Temel kabullerimizin çoğunu yeniden gözden geçirmeyi gerektiren olanaklı ama zor, zahmetli ama umutlu bir yol bu.
Etik ve politikanın tüm dünyadaki görünümü seçimlere dayalı –farklı kıvamlarda– liberal demokratik modellerin yarattığı sorunların özellikle son iki yüz yılda “kusurlar” düzeyinden “felaketler” düzeyine hızla evrildiğini göstermektedir. “Felaket” nitelemesi uzunca bir süredir apokaliptik bir kaygı, telaş ve çığlığa yatkın olmakla suçlanan vesveseli insanların nakaratı olmaktan çıkmış, serinkanlı ve yeterince rasyonel bir sağduyu tarafından da vurgulanır olmuştur. Kapitalizmin piyasa güzellemeleriyle yürüdüğümüz bu uzun yolun sonunda biyosferi hepten kaybetmeye yaklaşmış, biyolojik çeşitliliği ciddi ölçüde yitirmiş, önlenebilir çevresel tahribatı durduramaz hale gelmiş, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu olabildiğince açmış durumdayız. Kapitalizmin kâr maksimizasyonunu en temel hak sayan piyasa özgürlüğü, tersine bir okumayla, gelir artırmaya faydası olmayan hiçbir çabayı yeterince dikkate alamıyor. Bu tablonun sürdürülemezliği sürekli yinelenedursun, tam da bu tablo nedeniyle sınırsızca büyüme hedefi gözeten bir azınlık, sistemi kimi onarımlarla sürdürmek için devletlerle işbirliğini asla ihmal etmiyor. Karar verici azınlık felaketlerin nedeni olan bir dışlayıcı zenginliği sürdürebilmek için son derece ikna edici bir kültürel hegemonya kurmuş durumda: Dünyadaki ortalama yaşam süresinin uzaması, bebek ölümlerinin tutarlı bir grafik uyarınca düşmesi, temel sağlık, eğitim ve teknolojiye tarihte hiç olmadığı kadar çok kişinin görece daha kolay ulaşabilir olmasını bu süreçteki olumlu kazanımlar olarak ileri sürüyor. Bu doğru. Ama tam da bu “doğru” pahasına felaket ölçüsüne çoktan ulaşmış o büyük “yanlış” sürdürülebiliyor: Uygarlığımız bir “fayda maksimizasyonu makinesi”ne dönüştürülmüş durumda; maksimum fayda, gerçekliğin insan, insan dışı, organik ya da inorganik unsurlarıyla devinen içkin bütününe karşı tümüyle düşmanca bir tutum takınmak anlamına gelmekle kalmıyor, bu sözde faydanın da ancak çok küçük bir bölümü insanlar arasında paylaşılıyor. Bir başka deyişle, aşırı zenginleşmenin faydasını aralarında kırışan çok küçük bir azınlık için tüm beşeri uygarlığımızı kozmosla kavgalı bir aşirete dönüştürmüş durumdayız. Bu kitap, Balanuye'nin Naturans I: Yeni Bir Ontolojiye Doğru adlı kitabında genel çerçevesini çizdiği Güç Ontolojisi bağlamında hepimizi “etik” ve “politika” hakkında tümüyle önyargısız yeni bir düşünceye davet ediyor. Bu düşünce, etkide bulunanlar ile etkiye uğrayanların bitimsiz karşılaşmalarıyla biçimlenen içkin gerçekliğin bundan sonraki seyri hakkında: Temel kabullerimizin çoğunu yeniden gözden geçirmeyi gerektiren olanaklı ama zor, zahmetli ama umutlu bir yol bu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat