Müzik Endüstrisinde Telif Hakları;3. Kültür Endüstri Ve Telif Hakları Sempozyumu

Stok Kodu:
9786259839905
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-06-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%28 indirimli
250,00TL
180,00TL
Havale/EFT ile: 162,00TL
9786259839905
707653
Müzik Endüstrisinde Telif Hakları;3. Kültür Endüstri Ve Telif Hakları Sempozyumu
Müzik Endüstrisinde Telif Hakları;3. Kültür Endüstri Ve Telif Hakları Sempozyumu
180.00
Müziğin gücünü, önemini ve etkinliğini göstermesi bakımından Abdurrahim KARAKOÇ'un kaleme aldığı ve Musa EROĞLU'nun bestelediği "Mihriban" şiirini (Beşinci Mevsim, ss.30-31) örnek vermek isterim. Herkesin ezbere bildiği ve dinlediği; "Sarı saçlarına deli gönlümü, Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban. Ayrılıktan zor belleme ölümü, Görmeyince sezilmiyor Mihriban. Yâr, deyince kalem elden düşüyor; Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor, Lâmbamda titreyen alev üşüyor, Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban. Tabiplerde ilaç yoktur yarama; Aşk deyince ötesini arama, Her nesnenin bir bitimi var ama, Aşka hudut çizilmiyor Mihriban." dizelerini Musa EROĞLU besteleyip, yorumlamasaydı kaçımız bilecektik veya haberdar olacaktık. Aynı şiirin farklı kıtaları olan, aynı güçlü ifade ve duyguları taşıyan ancak müzik haline getirilmeyen; "Önce naz, sonra söz ve sonra hile... Sevilen seveni düşürür dile Seneler, asırlar değişse bile, Eski töre bozulmuyor Mihriban Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne; Kar koysan köz olur aşkın külüne... Şaştım kara bahtım tahammülüne; Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban Tarife sığmıyor aşkın anlamı; Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı... Çözemedim, çözülmüyor Mihriban!" dizelerini kaçımız biliyoruz. Müzik dokunduğu her şeyi güçlü kılar. Müziğin gücü budur işte. Müzisyen Joan Baez'in hayatını anlattığı kitabının adını; "Yürekten Kopup Gelen Ses" koymuş. Frederich Nietsche; "Alman düşüncesinden önce Alman müziği vardır" derken müziğin insanlar ve milletler için önemine vurgu yapmaktadırlar.
Müziğin gücünü, önemini ve etkinliğini göstermesi bakımından Abdurrahim KARAKOÇ'un kaleme aldığı ve Musa EROĞLU'nun bestelediği "Mihriban" şiirini (Beşinci Mevsim, ss.30-31) örnek vermek isterim. Herkesin ezbere bildiği ve dinlediği; "Sarı saçlarına deli gönlümü, Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban. Ayrılıktan zor belleme ölümü, Görmeyince sezilmiyor Mihriban. Yâr, deyince kalem elden düşüyor; Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor, Lâmbamda titreyen alev üşüyor, Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban. Tabiplerde ilaç yoktur yarama; Aşk deyince ötesini arama, Her nesnenin bir bitimi var ama, Aşka hudut çizilmiyor Mihriban." dizelerini Musa EROĞLU besteleyip, yorumlamasaydı kaçımız bilecektik veya haberdar olacaktık. Aynı şiirin farklı kıtaları olan, aynı güçlü ifade ve duyguları taşıyan ancak müzik haline getirilmeyen; "Önce naz, sonra söz ve sonra hile... Sevilen seveni düşürür dile Seneler, asırlar değişse bile, Eski töre bozulmuyor Mihriban Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne; Kar koysan köz olur aşkın külüne... Şaştım kara bahtım tahammülüne; Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban Tarife sığmıyor aşkın anlamı; Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı... Çözemedim, çözülmüyor Mihriban!" dizelerini kaçımız biliyoruz. Müzik dokunduğu her şeyi güçlü kılar. Müziğin gücü budur işte. Müzisyen Joan Baez'in hayatını anlattığı kitabının adını; "Yürekten Kopup Gelen Ses" koymuş. Frederich Nietsche; "Alman düşüncesinden önce Alman müziği vardır" derken müziğin insanlar ve milletler için önemine vurgu yapmaktadırlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat