9786052881873
660394
https://www.sehadetkitap.com/urun/muspet-ve-menfi-iddialar-ve-degerlendirmeleriyle-ebu-hanife
Müspet ve Menfi İddialar ve Değerlendirmeleriyle Ebu Hanife
43.55
Bir imtihan dünyasında yaşıyoruz. İnsanoğlunun yaptıkları, imtihanın bir gereği olarak sonuçları olan amellerdir. Yaşamın ölüme, ölümün ise ahiret boyutuna etki etmesi muhakkaktır. Dolayısıyla dünya hayatı insanoğlu için her anı güzel geçirilmesi gereken bir imtihandır.
Ebu Hanife, Tabiun döneminin önemli şahsiyetlerinden birisidir. İlmi ve irfanıyla kendini iyi yetiştirmiştir. Hayatını davasına kurban eylemiştir. Doğru bildiğini, karşısındaki devlet başkanı da olsa söylemekten çekinmemiştir. Görevin, sorumluluğun ne demek olduğunu, hak-hukuk kavramlarının bir insana ne kadar ağır vecibeler yüklediğini bildiği için kadılık görevini kabul etmemiş, bu kararından dolayı işkenceye uğramış, bir rivayete göre de bu sebeple vefat etmiştir. Dini daha güzel nasıl anlarım düşüncesinin peşinde kılı kırk yararak hayatını dokumuştur. Sadece kendi hayatını düşünmemiş, kalıcı olanın bir eser bırakmak ve bunun en güzel yolunun da öğrenci yetiştirmek olduğunu düşünmüş ve binlercesini ilim dünyasına kazandırmıştır.
Hayatını İslamı yaşamaya ve yaşanmasına yardımcı olmaya adayan Ebu Hanife'ye çeşit çeşit ithamlarda bulunulmuştur. En bariz olanı ise, "az hadis biliyor" demişlerdir. Bu iddia, büyük bir mezheb sahibi alim için söylenebilecek en ağır ithamlardan birisidir. Hayatı boyunca, 80 bin fetva verdiği ve bunların dayandığı rivayetlerin yaklaşık 4000 hadisi ihtiva ettiği tespit edilmiştir. Bu tespit bile onun hadis yönünün ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtıdır. İlmi kültürümüze yön veren bir çok alimin onun hakkında zikrettiği onlarca iddialar da "az hadis biliyor" düşüncesinin akıbetiyle hemen hemen aynı olmuştur.
Bugün İslam dünyasındaki Müslümanların yaklaşık yarısı onun çizdiği İslami anlayış ve düşünceyi takip etmektedir. Hayatı, ilmi anlayışı ve yol gösterici uygulamalarıyla Ebu Hanife hakkında serdedilen iddiaları bilmek, mezhebi görüşü ne olursa olsun her bir Müslüman için önem arz etmektedir. Çalışmamız, hakkında serdedilen müspet ve menfi iddialar ve bunların gerçeklik seviyesinin ne olduğunu bilme adına yapılan değerlendirmeleri ihtiva etmektedir.
Bir imtihan dünyasında yaşıyoruz. İnsanoğlunun yaptıkları, imtihanın bir gereği olarak sonuçları olan amellerdir. Yaşamın ölüme, ölümün ise ahiret boyutuna etki etmesi muhakkaktır. Dolayısıyla dünya hayatı insanoğlu için her anı güzel geçirilmesi gereken bir imtihandır.
Ebu Hanife, Tabiun döneminin önemli şahsiyetlerinden birisidir. İlmi ve irfanıyla kendini iyi yetiştirmiştir. Hayatını davasına kurban eylemiştir. Doğru bildiğini, karşısındaki devlet başkanı da olsa söylemekten çekinmemiştir. Görevin, sorumluluğun ne demek olduğunu, hak-hukuk kavramlarının bir insana ne kadar ağır vecibeler yüklediğini bildiği için kadılık görevini kabul etmemiş, bu kararından dolayı işkenceye uğramış, bir rivayete göre de bu sebeple vefat etmiştir. Dini daha güzel nasıl anlarım düşüncesinin peşinde kılı kırk yararak hayatını dokumuştur. Sadece kendi hayatını düşünmemiş, kalıcı olanın bir eser bırakmak ve bunun en güzel yolunun da öğrenci yetiştirmek olduğunu düşünmüş ve binlercesini ilim dünyasına kazandırmıştır.
Hayatını İslamı yaşamaya ve yaşanmasına yardımcı olmaya adayan Ebu Hanife'ye çeşit çeşit ithamlarda bulunulmuştur. En bariz olanı ise, "az hadis biliyor" demişlerdir. Bu iddia, büyük bir mezheb sahibi alim için söylenebilecek en ağır ithamlardan birisidir. Hayatı boyunca, 80 bin fetva verdiği ve bunların dayandığı rivayetlerin yaklaşık 4000 hadisi ihtiva ettiği tespit edilmiştir. Bu tespit bile onun hadis yönünün ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtıdır. İlmi kültürümüze yön veren bir çok alimin onun hakkında zikrettiği onlarca iddialar da "az hadis biliyor" düşüncesinin akıbetiyle hemen hemen aynı olmuştur.
Bugün İslam dünyasındaki Müslümanların yaklaşık yarısı onun çizdiği İslami anlayış ve düşünceyi takip etmektedir. Hayatı, ilmi anlayışı ve yol gösterici uygulamalarıyla Ebu Hanife hakkında serdedilen iddiaları bilmek, mezhebi görüşü ne olursa olsun her bir Müslüman için önem arz etmektedir. Çalışmamız, hakkında serdedilen müspet ve menfi iddialar ve bunların gerçeklik seviyesinin ne olduğunu bilme adına yapılan değerlendirmeleri ihtiva etmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.