9786253992156
609593
https://www.sehadetkitap.com/urun/muhafazakarligin-yerel-gorunumleri-siirt-ornegi
Muhafazakârlığın Yerel Görünümleri Siirt Örneği
348.00
Muhafazakârlık, Avrupa'da kapitalist modernleşme süreci karşısında, bu sürecin
çözdüğü toplumsal, kültürel, siyasi ve dinî tüm yapıların anlam ve sürekliliği adına
gösterilen bir tepkidir. Türkiye'de ise muhafazakârlığın varlığı, modern Türkiye'nin
doğuşuyla ortaya çıkmış ve cumhuriyetin ürettiği bir zeminde siyasal ve felsefi bir
dil olarak berraklaşmıştır. Türkiye'de muhafazakâr düşüncenin belirginleştiği temel
alan Batılılaşma tartışmaları ekseninde ortaya çıkmıştır. Batılılaşma çerçevesinde
yeni bir millî kimlik inşa etme amacıyla gerçekleştirilen inkılaplara yönelik Türk
muhafazakârlığı, bu inkılapların görmezden geldiği toplumsal hassasiyetlerin korunmasını
esas alan ve ilerlemeyi farklı bir kulvardan izleyen bir modernleşme tasavvuruna
sahip olmuştur. Türkiye'de Cumhuriyet ile birlikte inşa edilmeye çalışılan
ulus-devlet inşasının merkezileşmeye, kültürü standartlaştırmaya ve toplumun homojenleştirilmesine
dayanan bir süreç oluşunun Türkiye'de yarattığı gerilimler özellikle
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde farklı gerilimler ve farklı dirençler
ortaya çıkarmıştır. Bu da Türkiye'de muhafazakârlığın tek boyutta yaşanmadığını,
farklı dinamiklerle ele alınması gerekliliğini göstermiştir. Araştırmanın örnek alanı
olarak belirlenen Siirt ile Türkiye'de muhafazakârlığın belli bir “yere” bağlı olarak irdelenmesi
ve “yerel” olanın sosyolojik bilgisine ulaşılması amaçlanmıştır. Nitel araştırma
yöntemi ve yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak, 36 kişi ile gerçekleştirilen
derinlemesine mülakatlar neticesinde muhafazakârlığın belli bir “yer” e
özgü olarak aldığı farklı biçimsellikler, mekânda yaşayan insanların toplumsal ilişkileri
üzerinden ele alınmıştır. Elde edilen görüşme verileri fenomenolojik araştırma
desenine bağlı kalınarak, betimsel olarak analiz edilmiştir. Görüşmeler neticesinde
dinî, kültürel ve siyasal muhafazakârlığa yönelik yerel farklılıkları serimleyen önemli
temalar ortaya çıkmıştır.
Bu çalışma Muhafazakârlığın Yerel Görünümleri Siirt Örneği başlığı ile Necmettin
Erbakan Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde hazırlanmıştır. Çalışmanın bu kıvama
gelerek bir bütünlük kazanmasında pek çok kişinin emeği bulunmaktadır, onlara
teşekkür etmeyi kendime bir borç bilirim. Öncelikle yüksek lisanstan bu yana öğrencisi
olmaktan ve hem yüksek lisans hem de doktora sürecimi beraber yürütmekten
son derece mutluluk duyduğum, bunca yıllık süre içerisinde hoşgörüsüne, engin
fikirlerine ve anlayışına mazhar olduğum saygıdeğer hocam Prof. Dr. Mahmut
Hakkı AKIN'a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisanstan bu yana akademik
hayatıma kattığı her bilgi ve değer için kıymetli hocam Prof. Dr. Ahmet KOYUNCU'ya,
değerli hocam Doç. Dr. Uğur ÇAĞLAK'a teşekkürlerimi sunarım.
Çalışmama büyük ilgi göstererek Siirt'i daha iyi tanımamda ve araştırmamın ana
hatlarının çizilmesinde emekleri olan, kıymetli fikir ve görüşlerini benimle paylaşan
saygıdeğer hocalarım Prof. Dr. İhsan Süreyya SIRMA'ya ve Prof. Dr. Yasin AKTAY'a
şükranlarımı sunarım. Öte yandan Siirt Üniversitesi'nde birlikte mesai yaptığım kıymetli
hocalarıma, personelimize, Siirt halkına ve saha çalışmasının gizli kahramanları
olan katılımcılarıma da tüm emek ve içtenlikleri için teşekkür ederim.
Son olarak, anneme ve babama, zorlu sürecimde bana verdikleri sonsuz destek
için ve bugüne kadar bana kattıkları her şey için minnettarım. Eğitim ve akademik
hayatımda sabırla ve inanarak benden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen kıymetli
eşim Osman'a ve Siirt'in bize biricik hediyesi olan, O'na daha iyi bir gelecek bırakmak
için çabaladığım sevgili kızım Zeynep Fatıma'ya tüm kalbimle teşekkür ederim.
Muhafazakârlık, Avrupa'da kapitalist modernleşme süreci karşısında, bu sürecin
çözdüğü toplumsal, kültürel, siyasi ve dinî tüm yapıların anlam ve sürekliliği adına
gösterilen bir tepkidir. Türkiye'de ise muhafazakârlığın varlığı, modern Türkiye'nin
doğuşuyla ortaya çıkmış ve cumhuriyetin ürettiği bir zeminde siyasal ve felsefi bir
dil olarak berraklaşmıştır. Türkiye'de muhafazakâr düşüncenin belirginleştiği temel
alan Batılılaşma tartışmaları ekseninde ortaya çıkmıştır. Batılılaşma çerçevesinde
yeni bir millî kimlik inşa etme amacıyla gerçekleştirilen inkılaplara yönelik Türk
muhafazakârlığı, bu inkılapların görmezden geldiği toplumsal hassasiyetlerin korunmasını
esas alan ve ilerlemeyi farklı bir kulvardan izleyen bir modernleşme tasavvuruna
sahip olmuştur. Türkiye'de Cumhuriyet ile birlikte inşa edilmeye çalışılan
ulus-devlet inşasının merkezileşmeye, kültürü standartlaştırmaya ve toplumun homojenleştirilmesine
dayanan bir süreç oluşunun Türkiye'de yarattığı gerilimler özellikle
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde farklı gerilimler ve farklı dirençler
ortaya çıkarmıştır. Bu da Türkiye'de muhafazakârlığın tek boyutta yaşanmadığını,
farklı dinamiklerle ele alınması gerekliliğini göstermiştir. Araştırmanın örnek alanı
olarak belirlenen Siirt ile Türkiye'de muhafazakârlığın belli bir “yere” bağlı olarak irdelenmesi
ve “yerel” olanın sosyolojik bilgisine ulaşılması amaçlanmıştır. Nitel araştırma
yöntemi ve yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak, 36 kişi ile gerçekleştirilen
derinlemesine mülakatlar neticesinde muhafazakârlığın belli bir “yer” e
özgü olarak aldığı farklı biçimsellikler, mekânda yaşayan insanların toplumsal ilişkileri
üzerinden ele alınmıştır. Elde edilen görüşme verileri fenomenolojik araştırma
desenine bağlı kalınarak, betimsel olarak analiz edilmiştir. Görüşmeler neticesinde
dinî, kültürel ve siyasal muhafazakârlığa yönelik yerel farklılıkları serimleyen önemli
temalar ortaya çıkmıştır.
Bu çalışma Muhafazakârlığın Yerel Görünümleri Siirt Örneği başlığı ile Necmettin
Erbakan Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde hazırlanmıştır. Çalışmanın bu kıvama
gelerek bir bütünlük kazanmasında pek çok kişinin emeği bulunmaktadır, onlara
teşekkür etmeyi kendime bir borç bilirim. Öncelikle yüksek lisanstan bu yana öğrencisi
olmaktan ve hem yüksek lisans hem de doktora sürecimi beraber yürütmekten
son derece mutluluk duyduğum, bunca yıllık süre içerisinde hoşgörüsüne, engin
fikirlerine ve anlayışına mazhar olduğum saygıdeğer hocam Prof. Dr. Mahmut
Hakkı AKIN'a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisanstan bu yana akademik
hayatıma kattığı her bilgi ve değer için kıymetli hocam Prof. Dr. Ahmet KOYUNCU'ya,
değerli hocam Doç. Dr. Uğur ÇAĞLAK'a teşekkürlerimi sunarım.
Çalışmama büyük ilgi göstererek Siirt'i daha iyi tanımamda ve araştırmamın ana
hatlarının çizilmesinde emekleri olan, kıymetli fikir ve görüşlerini benimle paylaşan
saygıdeğer hocalarım Prof. Dr. İhsan Süreyya SIRMA'ya ve Prof. Dr. Yasin AKTAY'a
şükranlarımı sunarım. Öte yandan Siirt Üniversitesi'nde birlikte mesai yaptığım kıymetli
hocalarıma, personelimize, Siirt halkına ve saha çalışmasının gizli kahramanları
olan katılımcılarıma da tüm emek ve içtenlikleri için teşekkür ederim.
Son olarak, anneme ve babama, zorlu sürecimde bana verdikleri sonsuz destek
için ve bugüne kadar bana kattıkları her şey için minnettarım. Eğitim ve akademik
hayatımda sabırla ve inanarak benden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen kıymetli
eşim Osman'a ve Siirt'in bize biricik hediyesi olan, O'na daha iyi bir gelecek bırakmak
için çabaladığım sevgili kızım Zeynep Fatıma'ya tüm kalbimle teşekkür ederim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.