Misyonerin Soykırım Oyunu; Ermeni-rum-pontus ve Süryani Nasturi Gailes

Stok Kodu:
9799752550642
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006-04-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%33 indirimli
300,00TL
201,00TL
Havale/EFT ile: 196,98TL
9799752550642
372257
Misyonerin Soykırım Oyunu; Ermeni-rum-pontus ve Süryani Nasturi Gailes
Misyonerin Soykırım Oyunu; Ermeni-rum-pontus ve Süryani Nasturi Gailes
201.00
Tarih sanılanın aksine olduğu yerde durmaz, insanların zihninde hiç durmadan yeniden yapılanır/yapılandırılır. Bu yeniden yapılanma/yapılandırma kimi zaman “icat” boyutuna bile varabilir. İcatlara karşı durabilmek için reaksiyoner olmak yetmez, ideal olan proaktif olmaktır. “Misyonerin Soykırım Oyunu” konusunda Türkiye, uzun bir zaman reaksiyoner bir politikadan çok garip bir ilgisizliği seçilmiştir. Bu ilgisizlik politikası, yalnızca uluslararası kamuoyu önünde değil Türk kamuoyu önünde de geçerli olmuştur. Son yıllarda Türkiye tarihin icadına karşı sesini yükseltmeye başlamıştır, ilgisizlikten reaksiyoner bir çizgiye geçişteyiz anlaşılan. Umarız proaktif çizgiye geçiş için de süreci başlatma konusunda geç kalmayız. Batı için Doğu hâl⠓barbar”dır, başka bir deyişle medeniyetten yoksundur. Bunun için Batı’nın Doğu’yu medenileştirme misyonu vardır. Batı için medenileştirmenin yolu emperyalizmdir, emperyalizmin keşif kolu ise misyoner örgütlerdir. Doğu barbar olduğu için Müslümanlar katledilirken sadece “endişe verici bir durum” söz konusu olur. Yahudi ve Hıristiyanlar savaş koşullarında bile ölürse soykırım olur. Bunun en çarpıcı örneklerinden birisi Ermeni, Rum ve Süryanilerle ilgili olarak soykırım iddialarıdır. Bu bağlamda Türkün Anadolu’daki milli kurtuluş savaşı, Yahudi ve Hıristiyan çevrelere göre bir soykırımlar dizisidir. Türkiye’de genellikle tartışılan Ermeni Meselesi olmakla birlikte uluslar arası mahfillerde Rum/Pontus ve Süryani konuları da pişirilmektedir.
Tarih sanılanın aksine olduğu yerde durmaz, insanların zihninde hiç durmadan yeniden yapılanır/yapılandırılır. Bu yeniden yapılanma/yapılandırma kimi zaman “icat” boyutuna bile varabilir. İcatlara karşı durabilmek için reaksiyoner olmak yetmez, ideal olan proaktif olmaktır. “Misyonerin Soykırım Oyunu” konusunda Türkiye, uzun bir zaman reaksiyoner bir politikadan çok garip bir ilgisizliği seçilmiştir. Bu ilgisizlik politikası, yalnızca uluslararası kamuoyu önünde değil Türk kamuoyu önünde de geçerli olmuştur. Son yıllarda Türkiye tarihin icadına karşı sesini yükseltmeye başlamıştır, ilgisizlikten reaksiyoner bir çizgiye geçişteyiz anlaşılan. Umarız proaktif çizgiye geçiş için de süreci başlatma konusunda geç kalmayız. Batı için Doğu hâl⠓barbar”dır, başka bir deyişle medeniyetten yoksundur. Bunun için Batı’nın Doğu’yu medenileştirme misyonu vardır. Batı için medenileştirmenin yolu emperyalizmdir, emperyalizmin keşif kolu ise misyoner örgütlerdir. Doğu barbar olduğu için Müslümanlar katledilirken sadece “endişe verici bir durum” söz konusu olur. Yahudi ve Hıristiyanlar savaş koşullarında bile ölürse soykırım olur. Bunun en çarpıcı örneklerinden birisi Ermeni, Rum ve Süryanilerle ilgili olarak soykırım iddialarıdır. Bu bağlamda Türkün Anadolu’daki milli kurtuluş savaşı, Yahudi ve Hıristiyan çevrelere göre bir soykırımlar dizisidir. Türkiye’de genellikle tartışılan Ermeni Meselesi olmakla birlikte uluslar arası mahfillerde Rum/Pontus ve Süryani konuları da pişirilmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat