Minyatür Savaşlar

Stok Kodu:
9789756048603
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
463
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-11-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
340,00TL
210,80TL
Havale/EFT ile: 189,72TL
Aynı gün kargo
9789756048603
405860
Minyatür Savaşlar
Minyatür Savaşlar
210.80
On iki ayın her biri için bir resim yapmıştı Buharî ve her manzaranın ortasına, birbirlerini derin bir aşkla sevdikleri açıkça belli olan bir kadın ve bir erkek resmi yerleştirmişti, albümün adı oradan geliyordu, Defter-i Şeyda, Âşıklar Defteri. Adam bir minyatür satmak için gelmişİstanbula, burada tanıdığı kimse yokmuş, resmi satın alacak olan müşterisi şüpheli biriymiş, adresini vermemiş kendisine. İşin bu kısmı biraz karanlık, ama açık olan şu ki bu şüpheli şahıs çağırmış Şemsiyi İzmirden İstanbula. Şemsi resimle gelmiş ve aynı gün öldürülmüş. Resim kayıp ve elimizde hiçbir ipucu yok. Her suç geride bir koku bırakır, bütün mesele, o kokuyu fark edecek duyulara sahip olabilmektir. Savaşlar, barışlar, ihtilallar, darbeler bir kerede başlayıp bitmiyor, etkilerini değişik şekillerde sürdürüyorlar. Her olay, kendinden öncekilerin sonucu ve kendinden sonrakilerin nedeni oluyor. İşte o yüzden bugün meydana gelen bir olayı anlamak için bazen yüz sene öncesine bakmak gerekebiliyor. Balkanları kaybetmişlerdi ve Anadolu topraklarına sıkışmış bir Osmanlı Devletinin Avrupa baskısı karşısında uzun süre ayakta kalamayacağını düşünüyorlardı, o nedenle bugün bize çılgıncaymış gibi görünecek bir tasarı hazırladılar. Teşkilatçılar, Osmanlı Devletini Doğu Türkleriyle, Orta Asya ile birleştirmek istiyorlardı, bu amaçla Rus Çarlığının işgali altındaki Orta Asyaya çok sayıda adam gönderdiler. Leninin en büyük destekçileri bunlardı. Birtakım adamlar çok ciddi tehlikeleri göze alarak çalıyordu Defter-i Şeydanın sayfalarını. Recai hâlâ bu resimlerin resim olmanın dışında başka bir işe yaradığını ve o maksatla ele geçirilmeye çalışıldığını düşünüyordu.
On iki ayın her biri için bir resim yapmıştı Buharî ve her manzaranın ortasına, birbirlerini derin bir aşkla sevdikleri açıkça belli olan bir kadın ve bir erkek resmi yerleştirmişti, albümün adı oradan geliyordu, Defter-i Şeyda, Âşıklar Defteri. Adam bir minyatür satmak için gelmişİstanbula, burada tanıdığı kimse yokmuş, resmi satın alacak olan müşterisi şüpheli biriymiş, adresini vermemiş kendisine. İşin bu kısmı biraz karanlık, ama açık olan şu ki bu şüpheli şahıs çağırmış Şemsiyi İzmirden İstanbula. Şemsi resimle gelmiş ve aynı gün öldürülmüş. Resim kayıp ve elimizde hiçbir ipucu yok. Her suç geride bir koku bırakır, bütün mesele, o kokuyu fark edecek duyulara sahip olabilmektir. Savaşlar, barışlar, ihtilallar, darbeler bir kerede başlayıp bitmiyor, etkilerini değişik şekillerde sürdürüyorlar. Her olay, kendinden öncekilerin sonucu ve kendinden sonrakilerin nedeni oluyor. İşte o yüzden bugün meydana gelen bir olayı anlamak için bazen yüz sene öncesine bakmak gerekebiliyor. Balkanları kaybetmişlerdi ve Anadolu topraklarına sıkışmış bir Osmanlı Devletinin Avrupa baskısı karşısında uzun süre ayakta kalamayacağını düşünüyorlardı, o nedenle bugün bize çılgıncaymış gibi görünecek bir tasarı hazırladılar. Teşkilatçılar, Osmanlı Devletini Doğu Türkleriyle, Orta Asya ile birleştirmek istiyorlardı, bu amaçla Rus Çarlığının işgali altındaki Orta Asyaya çok sayıda adam gönderdiler. Leninin en büyük destekçileri bunlardı. Birtakım adamlar çok ciddi tehlikeleri göze alarak çalıyordu Defter-i Şeydanın sayfalarını. Recai hâlâ bu resimlerin resim olmanın dışında başka bir işe yaradığını ve o maksatla ele geçirilmeye çalışıldığını düşünüyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat