Milli Mücadele'de Güney Cephesinin Ayrıntılı Kronolojisi Cilt 1 Ve Cilt 2 Takım

Stok Kodu:
9786057311986
Boyut:
165-230-
Sayfa Sayısı:
970
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-07-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
945,00TL
869,40TL
Havale/EFT ile: 852,01TL
9786057311986
711385
Milli Mücadele'de Güney Cephesinin Ayrıntılı Kronolojisi Cilt 1 Ve Cilt 2 Takım
Milli Mücadele'de Güney Cephesinin Ayrıntılı Kronolojisi Cilt 1 Ve Cilt 2 Takım
869.40
Pek çoğumuz, ilk kurşunun, ilk işgalin İzmir'de olduğunu sanırız ama bu doğru değildir. Pek çok ilk, güney cephesinde yaşanmıştır: *İlk işgale uğrayan, *ilk kurşunun atıldığı, *İlk direnişin ve örgütlü karşı koymanın yaşandığı, *İşgalci müttefiklerin ilk yenilgiye uğradığı, *Milli Mücadelenin ilk sona erdiği yerdir Güney Cephesi, *Mustafa Kemal Paşa'nın kaybettiği tek savaştır Nablus ve güneydedir. *Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'ndaki son zaferidir Katma Muharebesi. *Mustafa Kemal Paşa'nın, Kurtuluş Mücadelesinde birlikte savaşacağı pek çok arkadaşını tanıyıp, birlikte çalışma fırsatını bulduğu yerdir. Ali Fuat Cebesoy, İsmet İnönü, burada kendini ispat etmiş komutanlardır. Karakterli insanlar, karakterlerini bu cephede ortaya koymuş ve Mustafa Kemal tarafından keşfedilerek, kendilerine batı cephesinde gözü kapalı güven duyulmuştur. Özelikle Anadolu'nun güneyinde, ordunun payı o kadar azdır ki bu zaferde. Neredeyse halkın tek başına, silah ve malzeme desteği almadan kendi başına, kendi imkânlarıyla kazandığı bir cephedir. Halkın zaferidir. Diğer cephelere ilham vermiştir. Güney cephesi; sadece İskenderun, Maraş, Adana, Urfa… değildir. Aynı zamanda Suriye, Irak, Filistin'dir. Çünkü o zamanlar oralarda bizimdir. Henüz Birinci Dünya Savaşı'nın yaralarını bile saramamış bir halkın, üstelik silah ve teçhizat yokluğunun yanı sıra, gıda yönün-den de büyük sıkıntılar çeken bir halkın, vatanı kurtarmak yolunda onurlu direnişidir Güney Cephesi. Bir halkın neler yapabileceğinin canlı örneğidir. İşte bu ve bunun gibi pek çok nedenle bu cepheyi daha fazla önemserim. Bu düşüncelerle Mondros'tan başlayarak, son Fran-sız askerinin çekildiği güne kadar yaşananları, mümkün olduğunca olayları kaçırmadan, kronolojik olarak toplamak istedim. Böylece elimizde çok teferruatlı bir güney cephesi kronolojisi kaynak olarak bulunacaktı. Umarım başarılı olmuşumdur. Kronolojik sıralama içerisinde mümkün olduğunca, elbette kaynaklı olarak olayları diyalog şeklinde sunmaya çalıştım. Sıkıcı bir tarih kitabını okumayı kim ister ki.
Pek çoğumuz, ilk kurşunun, ilk işgalin İzmir'de olduğunu sanırız ama bu doğru değildir. Pek çok ilk, güney cephesinde yaşanmıştır: *İlk işgale uğrayan, *ilk kurşunun atıldığı, *İlk direnişin ve örgütlü karşı koymanın yaşandığı, *İşgalci müttefiklerin ilk yenilgiye uğradığı, *Milli Mücadelenin ilk sona erdiği yerdir Güney Cephesi, *Mustafa Kemal Paşa'nın kaybettiği tek savaştır Nablus ve güneydedir. *Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'ndaki son zaferidir Katma Muharebesi. *Mustafa Kemal Paşa'nın, Kurtuluş Mücadelesinde birlikte savaşacağı pek çok arkadaşını tanıyıp, birlikte çalışma fırsatını bulduğu yerdir. Ali Fuat Cebesoy, İsmet İnönü, burada kendini ispat etmiş komutanlardır. Karakterli insanlar, karakterlerini bu cephede ortaya koymuş ve Mustafa Kemal tarafından keşfedilerek, kendilerine batı cephesinde gözü kapalı güven duyulmuştur. Özelikle Anadolu'nun güneyinde, ordunun payı o kadar azdır ki bu zaferde. Neredeyse halkın tek başına, silah ve malzeme desteği almadan kendi başına, kendi imkânlarıyla kazandığı bir cephedir. Halkın zaferidir. Diğer cephelere ilham vermiştir. Güney cephesi; sadece İskenderun, Maraş, Adana, Urfa… değildir. Aynı zamanda Suriye, Irak, Filistin'dir. Çünkü o zamanlar oralarda bizimdir. Henüz Birinci Dünya Savaşı'nın yaralarını bile saramamış bir halkın, üstelik silah ve teçhizat yokluğunun yanı sıra, gıda yönün-den de büyük sıkıntılar çeken bir halkın, vatanı kurtarmak yolunda onurlu direnişidir Güney Cephesi. Bir halkın neler yapabileceğinin canlı örneğidir. İşte bu ve bunun gibi pek çok nedenle bu cepheyi daha fazla önemserim. Bu düşüncelerle Mondros'tan başlayarak, son Fran-sız askerinin çekildiği güne kadar yaşananları, mümkün olduğunca olayları kaçırmadan, kronolojik olarak toplamak istedim. Böylece elimizde çok teferruatlı bir güney cephesi kronolojisi kaynak olarak bulunacaktı. Umarım başarılı olmuşumdur. Kronolojik sıralama içerisinde mümkün olduğunca, elbette kaynaklı olarak olayları diyalog şeklinde sunmaya çalıştım. Sıkıcı bir tarih kitabını okumayı kim ister ki.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat