Milli İslamcılık İthal İslamcılığa Karşı; Hesaplaşma

Stok Kodu:
9789944339971
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
126
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
120,00TL
110,40TL
Havale/EFT ile: 108,19TL
9789944339971
660112
Milli İslamcılık İthal İslamcılığa Karşı; Hesaplaşma
Milli İslamcılık İthal İslamcılığa Karşı; Hesaplaşma
110.40
Gelinen eşikte alışıla gelmiş denge siyasetiyle, devletin üniter yapısıyla, millet tanımıyla ve hukukla oynanmaması gerektiği açıkça görülmüş, anlaşılmış olmalıdır. Anlaşılmadıysa daha büyük felaketler kapıdadır. Türkiye, "köprüden önce son çıkış" olarak nitelendirilebilecek bir noktada bulunmaktadır. 30 yıl önce millet daha Müslüman'dı, fazla teorik bilgisi yoktu ama samimiydi, İlmihal'le işini görürdü, tekfir bilmezdi, din adına teröre arka çıkan, din üzerinden rant elde eden kimse yoktu. İnsanlar her şeyden önce iç huzuru arıyordu, herkes kendi mahallesinde, kendi halindeydi, ev-iş-okul üçlüsü yeterliydi. Din politikanın ve ticaretin kötü şekilde kullanılan malzemesi haline getirildiği andan itibaren riyakârlık, sahtekârlık, hainlik,münafıklık kol gezmeye başladı. Dini politik-ideolojik- ticarî malzeme olarak gören ithal İslamcı zihniyet toplumu ifsat etti. Şimdi millet topluca cinnet geçiyor. Artık terörün politik uzantıları bile dinden söz ediyor, seçimlerde "mütedeyyin" adaylar gösteriyorlar. Ortada din falan kalmadı, geçmiş olsun! İslam, bu toprakların gerçeğidir, böyle olmakla birlikte Türkiye, fikrî temellerini Mısır'dan, Pakistan'dan ve İran'dan alan ithal İslamcılığın yerine Millî İslamcılığı ikame etme zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Aksi takdirde bin yıllık kimliğimiz yok olacak ve bu topraklar üzerindeki mevcudiyetimiz hitâm bulacaktır.
Gelinen eşikte alışıla gelmiş denge siyasetiyle, devletin üniter yapısıyla, millet tanımıyla ve hukukla oynanmaması gerektiği açıkça görülmüş, anlaşılmış olmalıdır. Anlaşılmadıysa daha büyük felaketler kapıdadır. Türkiye, "köprüden önce son çıkış" olarak nitelendirilebilecek bir noktada bulunmaktadır. 30 yıl önce millet daha Müslüman'dı, fazla teorik bilgisi yoktu ama samimiydi, İlmihal'le işini görürdü, tekfir bilmezdi, din adına teröre arka çıkan, din üzerinden rant elde eden kimse yoktu. İnsanlar her şeyden önce iç huzuru arıyordu, herkes kendi mahallesinde, kendi halindeydi, ev-iş-okul üçlüsü yeterliydi. Din politikanın ve ticaretin kötü şekilde kullanılan malzemesi haline getirildiği andan itibaren riyakârlık, sahtekârlık, hainlik,münafıklık kol gezmeye başladı. Dini politik-ideolojik- ticarî malzeme olarak gören ithal İslamcı zihniyet toplumu ifsat etti. Şimdi millet topluca cinnet geçiyor. Artık terörün politik uzantıları bile dinden söz ediyor, seçimlerde "mütedeyyin" adaylar gösteriyorlar. Ortada din falan kalmadı, geçmiş olsun! İslam, bu toprakların gerçeğidir, böyle olmakla birlikte Türkiye, fikrî temellerini Mısır'dan, Pakistan'dan ve İran'dan alan ithal İslamcılığın yerine Millî İslamcılığı ikame etme zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Aksi takdirde bin yıllık kimliğimiz yok olacak ve bu topraklar üzerindeki mevcudiyetimiz hitâm bulacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat