Merdivenin Dibindeki Gülümseyiş

Stok Kodu:
9789757496939
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
62
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003-01-01
Çeviren:
Tomris Uyar
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%3 indirimli
29,00TL
28,13TL
Havale/EFT ile: 27,57TL
9789757496939
362605
Merdivenin Dibindeki Gülümseyiş
Merdivenin Dibindeki Gülümseyiş
28.13
Auguste'ün acıklı yüzüne çizilmiş o olağanüstü gülümseyişin parıltısını hiçbir şey eksiltemezdi, hiçbir şey. Seyircilerin karşısına çıkınca kendine özgü bir niteliğe bürünürdü bu gülümseyiş, dalgın, büyütülmüş, açıklanamayan şeyleri belirleyen bir anlam yüklenirdi. Aya uzanan merdivenin dibinde düşünceye dalardı Auguste, gülümseyişi yüzüne çakılı, düşünceleri ta uzaklarda. Kendinden geçme deneyiminde öylesine ustalaşmıştı ki seyircileri onu gözlerken bütün aykırılıkların özetleninişini izlermiş gibi olurlardı. Halkın sevgilisinin daha ne numaraları vardı ama bunu ondan başka kimse beceremiyordu. Yükselişin doğaüstü yanını tanımlamak hiçbir soytarının aklına gelmemişti daha önce. Geceler boyunca oturur, yelesi yere altın çağlayanlar halinde dökülen beyaz atın dürtmesini beklerdi. Kısrağın ılık ağzının ensesine değişi, sevgilinin ayrılık öpücüğü gibiydi, usulca uyandırıyordu, çimenleri birer birer canlandıran çiğ tanelerinin usulluğuyla. (Kitabın Girişinden)
Auguste'ün acıklı yüzüne çizilmiş o olağanüstü gülümseyişin parıltısını hiçbir şey eksiltemezdi, hiçbir şey. Seyircilerin karşısına çıkınca kendine özgü bir niteliğe bürünürdü bu gülümseyiş, dalgın, büyütülmüş, açıklanamayan şeyleri belirleyen bir anlam yüklenirdi. Aya uzanan merdivenin dibinde düşünceye dalardı Auguste, gülümseyişi yüzüne çakılı, düşünceleri ta uzaklarda. Kendinden geçme deneyiminde öylesine ustalaşmıştı ki seyircileri onu gözlerken bütün aykırılıkların özetleninişini izlermiş gibi olurlardı. Halkın sevgilisinin daha ne numaraları vardı ama bunu ondan başka kimse beceremiyordu. Yükselişin doğaüstü yanını tanımlamak hiçbir soytarının aklına gelmemişti daha önce. Geceler boyunca oturur, yelesi yere altın çağlayanlar halinde dökülen beyaz atın dürtmesini beklerdi. Kısrağın ılık ağzının ensesine değişi, sevgilinin ayrılık öpücüğü gibiydi, usulca uyandırıyordu, çimenleri birer birer canlandıran çiğ tanelerinin usulluğuyla. (Kitabın Girişinden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat