Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
9789754646986
704818
https://www.sehadetkitap.com/urun/medeni-usul-ve-icra-iflas-hukukunda-yaklasik-ispat
Medeni Usul ve İcra İflas Hukukunda Yaklaşık İspat
184.00
Yaklaşık ispatın, ispat kolaylıkları ile karıştırılması ve ispat ölçüsünün düşürüldüğü bütün yerlerde yaklaşık ispat kavramının kullanılması Türk Hukukunda sık yapılan bir hatadır. Bunun nedeni yaklaşık ispatın özelliklerinin, kapsamının, niteliklerinin belirlenmeyişidir. İşte biz, bu çalışmamızda, öncelikle bu belirlemeleri yaparak teorik bir çerçeve çizmeye çalıştık. Daha sonra bu teorik çerçeveyi, Türk Hukukunda yaklaşık ispatın geçtiği yerleri belirlemek ve tam ispattan olan farkını belirtmek için kullandık. Bu anlamda tezin en önemli amacı; yaklaşık ispatın, yalnızca ispat ölçüsüne dayanılarak açıklanmaya çalışılmasının eksik olacağını vurgulamaktır. Bu tezimizde bu duruma sıklıkla atıf yapılacaktır. Dolayısıyla tezimizin ilk amacı yaklaşık ispatın özelliklerini tespit etmeye çalışmak ve bu tespitlere göre de değerlendirmelerde bulunarak yaklaşık ispatın tam ispattan farkını anlatabilmektedir. Bundan sonra ancak ispat ölçüsü ve ispat yükü özel olarak incelenecektir. Yaklaşık ispatın en sık kullanıldığı yerler geçici hukuki himaye tedbirlerinden ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizdir. Bu nedenle geçici hukuki himaye tedbirleri ayrı bir başlık altında kısaca incelenerek ihtiyati tedbir türlerleri belirtilmeye çalışılmıştır. Böylece geçici hukuki himaye tedbirlerinin yaklaşık ispat ile olan bağlantısı daha rahat izah edilebilecektir. Çünkü ihtiyati tedbir türlerinin ispat ölçüsünün ve ispat yükünün belirlenmesinde ayrıca bir önemi vardır. Örneğin istenilen geçici hukuki himaye tedbirinin verilmesi ile birlikte esas davada istenilecek olan talebin yerine geldiği ifa amaçlı tedbirlerde yaklaşık ispatın önemi daha da artmaktadır. Özellikle haksız rekabet alanındaki ifa amaçlı tedbirlerde çoğu kez talep eden yeniden dava açmaya lüzum görmemekte, geçici hukuki koruma yolu ile istemiş olduğu dava ko-nusuna erişebilmektedir. Bu durum yaklaşık ispat vasıtası ile adeta kesin hüküm gücünde kararların elde edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla yaklaşık ispat çoğu kez tam ispatın yerini almaktadır. Bu yüzden yaklaşık ispat kavramının iyi bilinmesi, yaklaşık ispattan alelade bir ispatın yahut herhangi bir inceleme yapmaya gerek duymadan hâkimin iknasının anlaşılmaması gerekir. Çünkü artan geçicici hukuki himaye tedbirleri ve tedbirlerin asıl davadan daha önemli hale gelmesi sonucu yaklaşık ispat, tam ispatın yerini almaya başlamaktadır. Adeta gizli bir ispat sisteminin gelişmesi sonucunu doğurur hale gelmektedir. Buna rağmen yaklaşık ispat durumunda, hangi delillerin kulanılacağı, bu delillerin değerlendirilmesinin nasıl yapılacağı, ölçünün ne olacağı, ispat yükünün kime ait olacağı gibi birçok problemli alan tam olarak bilinmemektedir. Bu yüzden yaklaşık ispat durumunun iyi bilinmesi iyi anlaşılması kavramsal temelinin iyi oturtulması gerekir. Çünkü dava ve tam ispat sistemi yerini, gelişen teknolojik gelişmeler, hızlı müdahalenin artan bir şekilde ihtiyaç haline gelmesi gibi nedenlerle, geçici hukuki koruma ve yaklaşık ispat sistemine bırakmaktadır. Ayrıca geçici hukuki himaye tedbirlerinde ispat yükünün ne olacağı ise tamamen ayrı ve çok önemli bir konudur. Çünkü yaklaşık ispat ölçüsü kadar ispat yükünün kime ait olduğu, yaklaşık ispat faaliyetinin başarısını ve buna bağlı olarak da istenilen hukuki korumanın elde edilmesini ilgilendirmektedir. Bu anlamda normal yargılamada bulunan ispat yükü kurallarının, yaklaşık ispat durumunda da uygulanıp uygulanmayacağı üzerinde durulması gerekir.
Yaklaşık ispatın, ispat kolaylıkları ile karıştırılması ve ispat ölçüsünün düşürüldüğü bütün yerlerde yaklaşık ispat kavramının kullanılması Türk Hukukunda sık yapılan bir hatadır. Bunun nedeni yaklaşık ispatın özelliklerinin, kapsamının, niteliklerinin belirlenmeyişidir. İşte biz, bu çalışmamızda, öncelikle bu belirlemeleri yaparak teorik bir çerçeve çizmeye çalıştık. Daha sonra bu teorik çerçeveyi, Türk Hukukunda yaklaşık ispatın geçtiği yerleri belirlemek ve tam ispattan olan farkını belirtmek için kullandık. Bu anlamda tezin en önemli amacı; yaklaşık ispatın, yalnızca ispat ölçüsüne dayanılarak açıklanmaya çalışılmasının eksik olacağını vurgulamaktır. Bu tezimizde bu duruma sıklıkla atıf yapılacaktır. Dolayısıyla tezimizin ilk amacı yaklaşık ispatın özelliklerini tespit etmeye çalışmak ve bu tespitlere göre de değerlendirmelerde bulunarak yaklaşık ispatın tam ispattan farkını anlatabilmektedir. Bundan sonra ancak ispat ölçüsü ve ispat yükü özel olarak incelenecektir. Yaklaşık ispatın en sık kullanıldığı yerler geçici hukuki himaye tedbirlerinden ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizdir. Bu nedenle geçici hukuki himaye tedbirleri ayrı bir başlık altında kısaca incelenerek ihtiyati tedbir türlerleri belirtilmeye çalışılmıştır. Böylece geçici hukuki himaye tedbirlerinin yaklaşık ispat ile olan bağlantısı daha rahat izah edilebilecektir. Çünkü ihtiyati tedbir türlerinin ispat ölçüsünün ve ispat yükünün belirlenmesinde ayrıca bir önemi vardır. Örneğin istenilen geçici hukuki himaye tedbirinin verilmesi ile birlikte esas davada istenilecek olan talebin yerine geldiği ifa amaçlı tedbirlerde yaklaşık ispatın önemi daha da artmaktadır. Özellikle haksız rekabet alanındaki ifa amaçlı tedbirlerde çoğu kez talep eden yeniden dava açmaya lüzum görmemekte, geçici hukuki koruma yolu ile istemiş olduğu dava ko-nusuna erişebilmektedir. Bu durum yaklaşık ispat vasıtası ile adeta kesin hüküm gücünde kararların elde edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla yaklaşık ispat çoğu kez tam ispatın yerini almaktadır. Bu yüzden yaklaşık ispat kavramının iyi bilinmesi, yaklaşık ispattan alelade bir ispatın yahut herhangi bir inceleme yapmaya gerek duymadan hâkimin iknasının anlaşılmaması gerekir. Çünkü artan geçicici hukuki himaye tedbirleri ve tedbirlerin asıl davadan daha önemli hale gelmesi sonucu yaklaşık ispat, tam ispatın yerini almaya başlamaktadır. Adeta gizli bir ispat sisteminin gelişmesi sonucunu doğurur hale gelmektedir. Buna rağmen yaklaşık ispat durumunda, hangi delillerin kulanılacağı, bu delillerin değerlendirilmesinin nasıl yapılacağı, ölçünün ne olacağı, ispat yükünün kime ait olacağı gibi birçok problemli alan tam olarak bilinmemektedir. Bu yüzden yaklaşık ispat durumunun iyi bilinmesi iyi anlaşılması kavramsal temelinin iyi oturtulması gerekir. Çünkü dava ve tam ispat sistemi yerini, gelişen teknolojik gelişmeler, hızlı müdahalenin artan bir şekilde ihtiyaç haline gelmesi gibi nedenlerle, geçici hukuki koruma ve yaklaşık ispat sistemine bırakmaktadır. Ayrıca geçici hukuki himaye tedbirlerinde ispat yükünün ne olacağı ise tamamen ayrı ve çok önemli bir konudur. Çünkü yaklaşık ispat ölçüsü kadar ispat yükünün kime ait olduğu, yaklaşık ispat faaliyetinin başarısını ve buna bağlı olarak da istenilen hukuki korumanın elde edilmesini ilgilendirmektedir. Bu anlamda normal yargılamada bulunan ispat yükü kurallarının, yaklaşık ispat durumunda da uygulanıp uygulanmayacağı üzerinde durulması gerekir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.