Medeni Hukukta Hata Kavramı

Stok Kodu:
9789752449688
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
445
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-12-23
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%13 indirimli
240,00TL
208,80TL
Havale/EFT ile: 204,62TL
9789752449688
491234
Medeni Hukukta Hata Kavramı
Medeni Hukukta Hata Kavramı
208.80
Hukuki işlemlerin kurulmasına ilişkin en temel iki öge, hukuki sonuca yönelik iradeye sahip olunması ve bu iradenin dış dünyaya açıklanmasıdır. Hukuki işleme yönelik iradenin hata etkisinde oluşması veya beyan edilmesi ise uzun yıllardır hukukçular tarafından incelenen ve üzerinde sayısız çalışmanın yapıldığı bir alandır. Özel hukuka hakim olan güven prensibi, geçerli bir hukuki işlemin kurulabilmesi için beyanın yöneltildiği kişinin dürüstlük kuralı uyarınca bu beyana verdiği anlamı temel almaktadır. Özel hukukta geçerli diğer bir ilke olan irade serbestisi dikkate alındığında ise kişinin sadece arzu ettiği hukuki işlemle bağlı olması gerekir. İşte hataya ilişkin düzenlemeler, güven prensibi ve irade serbestisi arasındaki sınırı çizerek, bu iki ilkenin birlikte uygulama alanı bulabilmesini sağlamaktadır. Çalışmamız kapsamında ilk olarak hata kavramı ve türleri incelenmiş, daha sonra medeni hukukun farklı dalları da dikkate alınarak, hatanın hukuki işleme etkisi değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme yapılırken hem hataya ilişkin hukukumuzdaki temel düzenleme olan Türk Borçlar Kanunu m. 30 vd. hükümleri hem de Türk Medeni Kanunu'nda yer alan hataya ilişkin farklı düzenlemeler dikkate alınmıştır.
Hukuki işlemlerin kurulmasına ilişkin en temel iki öge, hukuki sonuca yönelik iradeye sahip olunması ve bu iradenin dış dünyaya açıklanmasıdır. Hukuki işleme yönelik iradenin hata etkisinde oluşması veya beyan edilmesi ise uzun yıllardır hukukçular tarafından incelenen ve üzerinde sayısız çalışmanın yapıldığı bir alandır. Özel hukuka hakim olan güven prensibi, geçerli bir hukuki işlemin kurulabilmesi için beyanın yöneltildiği kişinin dürüstlük kuralı uyarınca bu beyana verdiği anlamı temel almaktadır. Özel hukukta geçerli diğer bir ilke olan irade serbestisi dikkate alındığında ise kişinin sadece arzu ettiği hukuki işlemle bağlı olması gerekir. İşte hataya ilişkin düzenlemeler, güven prensibi ve irade serbestisi arasındaki sınırı çizerek, bu iki ilkenin birlikte uygulama alanı bulabilmesini sağlamaktadır. Çalışmamız kapsamında ilk olarak hata kavramı ve türleri incelenmiş, daha sonra medeni hukukun farklı dalları da dikkate alınarak, hatanın hukuki işleme etkisi değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme yapılırken hem hataya ilişkin hukukumuzdaki temel düzenleme olan Türk Borçlar Kanunu m. 30 vd. hükümleri hem de Türk Medeni Kanunu'nda yer alan hataya ilişkin farklı düzenlemeler dikkate alınmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat