9786054556212
649333
https://www.sehadetkitap.com/urun/meclisin-unuttugu-kahraman-nezahet
Meclisin Unuttuğu kahraman Nezahet
217.12
Defalarca donma tehlikesi geçirdiği zorlu bir yolculuktan sonra 70.Alay Komutanı olan ba-bası Hafız Halit Paşa ile birlikte Milli Orduya katıldı. Minik bedenine ilk askeri üniformasını ve küçücük başına ilk kez Kuvayı Milliye kalpağını Geyve sırtlarında geçirdi. Osmanlıdan kalma silahlar büyük ve ağır olduğu için hiçbirini taşıyamıyordu. Bu nedenle kendisine Çerkez Ethem tarafından Akhisarda daha küçük ve hafif olduğu için bir Yunan filintası hediye edildi. İlk kurşununu İngilizler tarafından kurulan Kuvayı İnzibatiyeye karşı Adapazarında sıktı. Gediz'de dağılmak üzere olan bir alay askerin önüne atını sürerek büyük bir bozgunu önledi. Konya İsyanının meşhur asisi Cin Aliyi Ilgının tarihi mahzenlerinde bizzat yakalattı. İnönü Savaşlarındaki katkısı bir şehir efsanesi gibi her yerde anlatılmaya başlandı. Ahu Dağı Sırtlarında Gazi Mustafa Kemal Paşanın, İnönü de ki 11.Tümen Karargâhında ise İsmet Paşanın iltifatlarına mazhar oldu. Sadece onlarda değil Yunan kuvvetleri tarafından 70. Alaya Kızlı Alay denilmesinin tek sebebi düşman kuvvetlerinin bu minik kıza duyduğu hayranlıktı. Tüm bu kahramanlıklarından dolayı Türk tarihinde ilk kez bir çocuğa onbaşılık rütbesi verildi. Anado-lunun işgalcilere karşı şaha kalktığı bir dönemde 12 yaşında bir kızın yaptığı inanılmaz fedakârlıklar ilk Meclisin gözünden kaçmadı. 30 Ocak 1921 günü TBMM tarafından yapılan tarihi oturumda ilk İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmesi karara bağlandı ama o karar Meclisin tozlu raflarında unutulup gitti.
Cumhuriyet sonrasında Bursa Amerikan Kız Kolejinde başlayıp Fransız Jean dArc Enstitüsünde şekillenen hayatı boyunca Nezahet Bayselin aklında hep o madalya vardı. Bir gurbet kuşu gibi eşinin ardında gezdiği Tokat, Amasya, Bursa, Ankara ve İstanbulda dilediği tek şey biraz vefa ve madalyası idi. Ve hatta GATAda hayata veda etmeden hemen önce kızı İnciye söylediği som sözler; Koca memlekette bir İstiklal Madalyasını bana çok gördüler! olmuştu. O, madalyasını hiç unutmamıştı! Biz ise hem Onu unuttuk hem de madalyasını. Eğer gençlerimizi sanal kah-ramanlar yapmakla meşhur olan Walt Disneyin vicdanına emanet etmek yerine onlara masal gibi sıra dışı ama hayat kadar gerçek olan Nezaheti anlatabilseydik durum çok daha farklı olurdu
Tam 92 yıldır hakkı teslim edilmeyen bir İstiklal savaşçısının macerasını okumaya daha doğrusu Meclisin Unuttuğu Kahramanla tanışmaya hazır mısınız?
Defalarca donma tehlikesi geçirdiği zorlu bir yolculuktan sonra 70.Alay Komutanı olan ba-bası Hafız Halit Paşa ile birlikte Milli Orduya katıldı. Minik bedenine ilk askeri üniformasını ve küçücük başına ilk kez Kuvayı Milliye kalpağını Geyve sırtlarında geçirdi. Osmanlıdan kalma silahlar büyük ve ağır olduğu için hiçbirini taşıyamıyordu. Bu nedenle kendisine Çerkez Ethem tarafından Akhisarda daha küçük ve hafif olduğu için bir Yunan filintası hediye edildi. İlk kurşununu İngilizler tarafından kurulan Kuvayı İnzibatiyeye karşı Adapazarında sıktı. Gediz'de dağılmak üzere olan bir alay askerin önüne atını sürerek büyük bir bozgunu önledi. Konya İsyanının meşhur asisi Cin Aliyi Ilgının tarihi mahzenlerinde bizzat yakalattı. İnönü Savaşlarındaki katkısı bir şehir efsanesi gibi her yerde anlatılmaya başlandı. Ahu Dağı Sırtlarında Gazi Mustafa Kemal Paşanın, İnönü de ki 11.Tümen Karargâhında ise İsmet Paşanın iltifatlarına mazhar oldu. Sadece onlarda değil Yunan kuvvetleri tarafından 70. Alaya Kızlı Alay denilmesinin tek sebebi düşman kuvvetlerinin bu minik kıza duyduğu hayranlıktı. Tüm bu kahramanlıklarından dolayı Türk tarihinde ilk kez bir çocuğa onbaşılık rütbesi verildi. Anado-lunun işgalcilere karşı şaha kalktığı bir dönemde 12 yaşında bir kızın yaptığı inanılmaz fedakârlıklar ilk Meclisin gözünden kaçmadı. 30 Ocak 1921 günü TBMM tarafından yapılan tarihi oturumda ilk İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmesi karara bağlandı ama o karar Meclisin tozlu raflarında unutulup gitti.
Cumhuriyet sonrasında Bursa Amerikan Kız Kolejinde başlayıp Fransız Jean dArc Enstitüsünde şekillenen hayatı boyunca Nezahet Bayselin aklında hep o madalya vardı. Bir gurbet kuşu gibi eşinin ardında gezdiği Tokat, Amasya, Bursa, Ankara ve İstanbulda dilediği tek şey biraz vefa ve madalyası idi. Ve hatta GATAda hayata veda etmeden hemen önce kızı İnciye söylediği som sözler; Koca memlekette bir İstiklal Madalyasını bana çok gördüler! olmuştu. O, madalyasını hiç unutmamıştı! Biz ise hem Onu unuttuk hem de madalyasını. Eğer gençlerimizi sanal kah-ramanlar yapmakla meşhur olan Walt Disneyin vicdanına emanet etmek yerine onlara masal gibi sıra dışı ama hayat kadar gerçek olan Nezaheti anlatabilseydik durum çok daha farklı olurdu
Tam 92 yıldır hakkı teslim edilmeyen bir İstiklal savaşçısının macerasını okumaya daha doğrusu Meclisin Unuttuğu Kahramanla tanışmaya hazır mısınız?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.