Mavi Kelebeğin Mührü - Bilinmezlik Çukuru

Stok Kodu:
9786253733100
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
408
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-09-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
400,00TL
280,00TL
Havale/EFT ile: 260,40TL
9786253733100
719039
Mavi Kelebeğin Mührü - Bilinmezlik Çukuru
Mavi Kelebeğin Mührü - Bilinmezlik Çukuru
280.00
Korkularım gerçeklerden daha masum olmak zorunda mıydı? Karanlığın kıyısında gözlerimi açtığımda, zihnimde bir boşluk vardı. Ormanın sessizliği, içimdeki korkuyla çınlıyordu. Nasıl gelmiştim buraya? Yoksa hep burada mıydım? Boynumu yokladım. Kolyem yoktu. Gerçeklik ve hayal arasındaki çizgi bulanıklaşıyordu. Bir adım attım. Çatırtı. Geri çekildim. Yerdeki kırık kolyem ve etrafa saçılan siyah taşlar... Âdeta gözlerimin önünde gerçeklik parçalanıyordu sanki. Arkamda birinin varlığını hissediyorum. Dönmeye cesaret edemiyorum. Kalbim, göğsümü paramparça edercesine çarpıyor. Ölümün soğuk rüzgârı ensemde... Karanlık, kendi içinde derinleşiyorken korkularım beden bulmuş, karşımda duruyordu. Aslında kendimle mi yüzleşiyorum? Gerçek benliğimi keşfetmek üzere miyim, yoksa tamamen kaybolmak mı? Belki de bilinmezliğin eşiğindeyim. Celladımın yüzünü görmek üzereyken, beklenmedik bir fırtına koptu ve yıldırım düştü. Anında ateş çemberi sardı etrafımı. Bu cehennem benim zihnimin ürünü mü, yoksa gerçekten arafta mıyım? Zihin ve gerçeklik arasındaki sınırlar eriyor ve ben onlarla birlikte çözülüyordum; sanki her şey bir rüyanın içinde usulca kayboluyordu. Azra Gündoğdu, korkularıyla yüzleşmek için çıktığı bu yolun aslında korkularından daha güçlü ve daha tehlikeli olduğunu anladı.
Korkularım gerçeklerden daha masum olmak zorunda mıydı? Karanlığın kıyısında gözlerimi açtığımda, zihnimde bir boşluk vardı. Ormanın sessizliği, içimdeki korkuyla çınlıyordu. Nasıl gelmiştim buraya? Yoksa hep burada mıydım? Boynumu yokladım. Kolyem yoktu. Gerçeklik ve hayal arasındaki çizgi bulanıklaşıyordu. Bir adım attım. Çatırtı. Geri çekildim. Yerdeki kırık kolyem ve etrafa saçılan siyah taşlar... Âdeta gözlerimin önünde gerçeklik parçalanıyordu sanki. Arkamda birinin varlığını hissediyorum. Dönmeye cesaret edemiyorum. Kalbim, göğsümü paramparça edercesine çarpıyor. Ölümün soğuk rüzgârı ensemde... Karanlık, kendi içinde derinleşiyorken korkularım beden bulmuş, karşımda duruyordu. Aslında kendimle mi yüzleşiyorum? Gerçek benliğimi keşfetmek üzere miyim, yoksa tamamen kaybolmak mı? Belki de bilinmezliğin eşiğindeyim. Celladımın yüzünü görmek üzereyken, beklenmedik bir fırtına koptu ve yıldırım düştü. Anında ateş çemberi sardı etrafımı. Bu cehennem benim zihnimin ürünü mü, yoksa gerçekten arafta mıyım? Zihin ve gerçeklik arasındaki sınırlar eriyor ve ben onlarla birlikte çözülüyordum; sanki her şey bir rüyanın içinde usulca kayboluyordu. Azra Gündoğdu, korkularıyla yüzleşmek için çıktığı bu yolun aslında korkularından daha güçlü ve daha tehlikeli olduğunu anladı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat