9786257934213
563092
https://www.sehadetkitap.com/urun/manisada-medfun-ayancikli-bir-osmanli-sadrazami-mutercim-mehmed-rustu-pasa
Manisa'da Medfun Ayancıklı Bir Osmanlı Sadrazamı Mütercim Mehmed Rüştü Paşa
239.20
Mütercim Rüşdi Paşa çok dikkate şâyan bir simadır. Asker Ocağına nefer olarak girmiş, muntazam tahsil görmemiş olduğu halde kendi kendisini yetiştirmiş ve şahsi gayretiyle en yüksek makamlara çıkmıştır.Kendisi son derece dürüst ve namuslu, para ile satın alınması imkansız doğru bildiği düşünceden dönmez, basiretli, vakar ve haysiyet sahibi idi. Yalnız iş başında bulunmadığı zaman her şeye itiraz eder, iş başında iken ise itiraza tahammül edemez ve dara geldi mi istifa edip işin içinden sıyrılırdı.Gerek Abdülmecid'e ve gerek Abdülaziz'e karşı – ikisini de hiç sevmediği halde – pek fazla saygı alametleri göstermesini riyakarlığına verenler, vakarını ise kibirle yorumlayanlar olmuştur. Nitekim dostları gayet natuk (nutuk söyleyen), düşmanları ise son derece geveze olduğunu söylemişlerdir. Mantık ve talakatı hakikaten parlaktı. En mantıkî mütalaaları canı isterse daha mantıkî mütalaalarla çürütmeyi becerirdi. Gayet ciddi idi. Ya işiyle gücüyle veya okumakla meşgul olurdu.Devrin diğer vükelası gibi, içki eğlence alemlerinden uzak dururdu. Düşmanları ise, her türlü içki ve kadın eğlenceleriyle gizlice meşgul olup bunu kimseye belli etmediğini ve bilhassa bunun halk arasında duyulmaması için gerekli tedbirleri aldığını söylerlerdi.Kendisi Osmanlı Devletinin kurtarılmasına imkan bulamadığını ve er geç inkıraza mahkum olduğu kanaatinde olup bunu defalarca açığa vurmaktan çekinmemiştir.Velhasıl, lehinde ve aleyhinde çok söz söylenmiş, lakin mutlaka meziyetleri kusurlarına galip bir zattı. Bilhassa Seraskerlikte muvaffak olmuştur.”Midhat Sertoğlu , Mufassal Osmanlı Tarihi TTK yy 1. Baskı-Ankara - 2011, Cilt : 6 sh : 3216
Mütercim Rüşdi Paşa çok dikkate şâyan bir simadır. Asker Ocağına nefer olarak girmiş, muntazam tahsil görmemiş olduğu halde kendi kendisini yetiştirmiş ve şahsi gayretiyle en yüksek makamlara çıkmıştır.Kendisi son derece dürüst ve namuslu, para ile satın alınması imkansız doğru bildiği düşünceden dönmez, basiretli, vakar ve haysiyet sahibi idi. Yalnız iş başında bulunmadığı zaman her şeye itiraz eder, iş başında iken ise itiraza tahammül edemez ve dara geldi mi istifa edip işin içinden sıyrılırdı.Gerek Abdülmecid'e ve gerek Abdülaziz'e karşı – ikisini de hiç sevmediği halde – pek fazla saygı alametleri göstermesini riyakarlığına verenler, vakarını ise kibirle yorumlayanlar olmuştur. Nitekim dostları gayet natuk (nutuk söyleyen), düşmanları ise son derece geveze olduğunu söylemişlerdir. Mantık ve talakatı hakikaten parlaktı. En mantıkî mütalaaları canı isterse daha mantıkî mütalaalarla çürütmeyi becerirdi. Gayet ciddi idi. Ya işiyle gücüyle veya okumakla meşgul olurdu.Devrin diğer vükelası gibi, içki eğlence alemlerinden uzak dururdu. Düşmanları ise, her türlü içki ve kadın eğlenceleriyle gizlice meşgul olup bunu kimseye belli etmediğini ve bilhassa bunun halk arasında duyulmaması için gerekli tedbirleri aldığını söylerlerdi.Kendisi Osmanlı Devletinin kurtarılmasına imkan bulamadığını ve er geç inkıraza mahkum olduğu kanaatinde olup bunu defalarca açığa vurmaktan çekinmemiştir.Velhasıl, lehinde ve aleyhinde çok söz söylenmiş, lakin mutlaka meziyetleri kusurlarına galip bir zattı. Bilhassa Seraskerlikte muvaffak olmuştur.”Midhat Sertoğlu , Mufassal Osmanlı Tarihi TTK yy 1. Baskı-Ankara - 2011, Cilt : 6 sh : 3216
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.